Yaşadığımız realitede
her şey o kadar gerçekçi gelir ki, yaşarken gerçek algısına kapılmamız gayet
normal. Gölgeler, renkler, ayrıntılar, tatlar, kokular, manzaralar ve binalar
gibi daha bir çok detay bu illüzyonun bize gerçekmiş gibi algılanmasını sağlıyor.
Maalesef, zihinlerimiz manipüle edildiği için, dışarıdaki her gördüğümüz şey
bizden bağımsız, ayrı olarak algılıyor ve deneyimliyoruz. Bu da bizi bütünden
kopmuş, yalnız mücadele eden birisi haline getiriyor. Dolayısıyla korku ve
endişelerde baş göstermeye başlıyor.
Yaşadığımız evren ne
kadar gerçekçi olursa olsun, tamamen zihnimizde oluşan bir evrenden başka bir
şey değildir. Şehirler, ormanlar, gökyüzü, dünyamız ve hatta tüm galaksi ile
birlikte her şey kendi zihnimizin içinde. Her şeyi biz burada deneyimliyoruz. Dışarı
diye baktığımız şey aslında kendi zihnimizin içinde, dışarıda olan hiç bir şey
yok! Tüm deneyimlerimizi bedenimiz aracılığıyla yaşıyoruz. Aslında bedenimizde
tamamen zihinsel bir olgudan ibaret. Sadece her anlamda hissettiğimiz için,
gerçek yanılgısına kapılıyoruz. Bizler spiritüel varlıklarız. Özümüzü
oluşturan bir bilinç, bir tek bir enerji alanıdır. Adına ne dersek diyelim, hep
aynı kapıya çıkar. Elimize baktığımızda katı gibi görünse de, mikroskop altında
incelendiğinde, titreşen enerji dalgaları görürüz. Bu da bizim gerçekte ne
olduğumuzu gösterir.
Tüm bu bilgiler bize
inanılmaz bir gücü işaret eder. Bu gücü kullanmaya başladığınız da, tüm
yaşamınız değişmeye başlar. Hayatınız olmasını istediğiniz noktaya ulaşır. Bu
gücü kısaca tanımlamak gerekirse; dışarı diye bir şeyin
olmadığını artık biliyoruz. Yaşadığımız realitede dışarısı diye adlandırdığımız
alan, içimizde hissettiklerimiz ve düşündüklerimizin sonucudur. Yani önce
içimizde, duygu ve düşüncelerimiz vasıtasıyla oluşturup yaydığımız frekanslar sayesinde,
deneyimi oluşturan enerjiye güç veririz. Bunun sonucunda da “dışarı” diye
adlandırdığımız alanda bunun sonuçlarını yaşarız.
Tüm güç
içimizde kullanılmaya hazır
Dışarıdaki bir şeye
baktığınızda ve bunun olmasını istemiyorum dediğinizde, dışarıda olan sizi
etkileyecek hiç bir şey olmadığı için, aslında olmasını istemediğiniz şeyi
başlatan ve onunla ilgili negatif duyguyu, yaymaya başlayan siz oluyorsunuz. Bu
gönderdiğiniz duygu frekanslarının sonuçlarını da, yaşamınızda
deneyimliyorsunuz. Dış hayata bakarak kararlar vermeyin, dış hayat daha önceki
düşüncelerinizin birer sonucu. Olayları ve deneyimleri başlatan, sizin o andaki
duygu ve düşüncelerinizden başka bir şey değil. Bu gücü, size faydalı olacak
şekilde kullanmanızın tam zamanı ve unutmayın ki tüm kontrol içeriden gelir. O
zaman hayatınızın tüm kontrolü sizde!
Harika bir yazı, ilgi ile okudum. Çok farklı bir bakış açısı, kontrol bizde. Yeter ki bunun farkında olalım.
YanıtlaSil