|
Yeni pozu böyle :) |
Fotoğraf çekinmeyi bir çocuk ancak bu kadar sever :) Poz ver de anında işini bırakır gelir en memnun olduğum huyu diyebilirim :)
3 yaşa sayılı günler kala 2 yaşa veda etmemiz biraz sancılı geçiyor. 2 yaş sendromu sanırım yerini 3 yaş sendromuna bırakıyor. Bu sendromlar biter mi? tabii ki bizim evde hiç bitmez :)
3 yaşımıza gireceğiniz ama maşallah yavrumuz hala kronik sorun haline gelen uyku problemlerini bir türlü aşamadı. İnstagramdan takip edenler bilirler gece bekçisi Ela yı yormak adına bayağı savaş veriyorum. Yeri geldi 2km yürüttüm, yeri geldi eve kaydırak koydum yeri geldi sofrayı bırakıp saatlerce saklambaç oynanıp koşturdum yeter ki bayılıp uyusun diye ama yokkkk hala az uyku ile büyümeye çalışıyor. Haftaiçi anneanne de öğlen uykusunu az da olsa uyuyan kızçe haftasonu bizimle vakit geçirmek adına öğlen uykusu falan uyumuyor bu durumda tüm gün oynamak, ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Ev işleri hak getire durumunda...
Bizimle yatıyor. Bu konuyu çok takıyorum artık evet zamanla vazgeçecek belki ama bir şekilde kendi yatağında uyumayı öğrenmesi gerek. Bizim yatağımız da uyutup kendi yatağına yatıyorum ama daha 1 saat dolmadan yine bizim yatağa geliyor. 18 aylıktan beri aşamadığımız bir konu oldu bu belki de artık dışardan bir destek almamız gerekiyor. Yoksa gece boyu yataktan düşmemek adına gerçekleştirdiğimiz çabalarımız sonucu birimiz sakat kalacağız. Kısaca az uyusun ama yeter ki kendi yatağın da uyusun.
İştahımız maşallahh diyeyim çok çok iyi gördüğü hiç bir sofrayı kaçırmaz oturur herkesle yemek yer ama gel gelelim boy, kg, ebat bildiğiniz 2 yaş çocuğu kıvamında. Hala 2 yaş kıyafetleri giyiyor 1 yılda da toplasak 1 kg aldı diyebilirim. Panik yok her şey normal bizim aileden pek tombik çocuk çıkmıyor genetik miras :) Çok şükür kolay kolayda hasta olmuyor.
Fiziksel gelişimi geri olsa da el becerisi ve dil gelişimi maşallah aldı başını gidiyor. Eller hep belde ve ağız da hep bir çığlık. Emir kiplerini çok güzel kullanıyor mesela :) "bunu yapacaksınız dedim size" yapan yok tabii 2 saat yerde tepinerek ağlıyor varsın ağlasın alıştık artık.
Çok iyi makas ve kalem kullanıyor. Taşırmadan boya yapmak için inanılmaz hırs yapıyor. En önemlisi detaycı dişi, dili, kirpikleri olmadan çocuk çizmiyor. Çöp adam yapmadan ileri gidemeyen annesine göre inanıyorum ki çok iyi resimler çizecek :)
Tehdit, şantaj çok fazla; "bana çikolata vermezsen kendimi balkondan atarım", "o tokayı takmazsan seni gebertirim" gülcem gülemediğim anlar bu anlar oluyor işte. Bunlar "izlemiyor o kendi halinde oynuyor" dediğimiz anlar da diziler de geçen sözcükler. Yağız'a sen Sefer'sin diyo mesela. Poyraz Karayel dizi keyfimiz de bu gidişle rafa kalkacak gibi görünüyor. Yoksa Yağız ın adı ya Poyraz kalacak ya Sefer :) Kısaca oyun dahi oynuyor olsa kulağı hep bizde ve bellek kayıt altında.
İnanılmaz derece de kıyafet seçmeye başladı. Ben konuya abiden dolayı zaten hakimim ama 10 yıldır hala abiyle
kıyafet kavgası yaparken birde bu kızçe ile nasıl baş ederim bilmiyorum. Uzmanlar çocuklara küçüklükten itibaren 2 seçenek sunun o seçsin diyor ya ben bunu önermiyorum Yağız da bunu yaptım hay yapmaz olaydım dediğim çok anlar oluyor(her sabah gibi). Adam üniforma da bile seçenek arıyor. Ela da akıllandım yapmadım bugün bu uygun bunu giyelim dedim iyi güzeldi de ama bakıyor abi hep istediğini giyme kavgasında aşağı kalır mı? kalmaz tabii. Geçen gün montu ayakkabısına uymadı diye evden zor çıkardım. Hayır ayakkabı ve mont seçeneği de 1 yani fazlasını o an nerden koyayım önüne. Neyse ki şimdilik ikna edilebiliyor. Ama gidişat Yağız 2 olma yolunda.
Süsü hep vardı sabahın köründe uyku hiç tutmadığı için toka takalım, kolye takalım, makyaj yapalım istekleri aldı başını gidiyor. Küçücük çocukların ellerinde ojeyi hiç sevmem ama öyle krizler yaratıyor ki (bu da bir nevi sınav) sadece 1 yada 2 tırnağına sürme hakkı var neyse ki babası kızıyor da hemen çıkaralım paniğine yenik düşüyor.
Ahhh baba demişken babamız 10 numara. Kakam geldi babam gelsin, babam uyutsun, babam giydirsin, babam yedirsin vs. resmen benden daha çok emeği var üzerinde. Benimle sadece oynuyor ve banyosunu yapıyor ama babası ile hep bir temas halinde sarmaş dolaş. Gözümün içine bakarak kocan benim artık demeyi de asla unutmuyor. Yoo hiç kıskanmıyorum :)
Kendini hep kendinden büyüklerle kıyaslıyor. Sevdiği arkadaşları var mesela hemen aklına geliyor ben ondan büyüğüm diyor. Ya da o kıyafetini giymeyi beceremiyor ben yapabiliyorum diyor. Ha arada aynada kendine bakıp bakıp maşallah dediğine de şahit olmuşluğum var.
Çocuk da özgüven tavan.
Amaaaa yabancı birini görsün hemen sus pus olur sakin, ağzı var dili yok çocuk tipine bürünü verir şaşar kalırsınız. Tam o anda pembe rujum var derseniz kabak çiçeği gibi 2dk da açılır.
Etrafta yeni doğan bebeklerden dolayı kendini resmen kadın gibi sanıyor. Karnına bebekler sokup doğum yapıyor sonra da o bebeği emzirip, uyutup, altını değiştiriyor. Bana da bırakıp işe gitmeyi ihmal etmiyor şimdiden torun bakıyorum :)
Evcilik oynamaları çok gelişti hala kendi başına oynamasa da bebeklerle falan çok güzel sohbet ediyor ve de onları konuşturuyor.
Abi ile bir ara çok güzel oyunlar oynuyorlardı ama şimdi o erkek diyo ve direk çocuğa dalıyor. Bu eli maşalılığın sebebini henüz çözemedim ama Yağız a karşı bu sıra ilginç bir öfkesi var. Ben onun ablasıyım odasını toplasın, kitap okusun, ödevlerini yapsın gibi bir artistliği söz konusu. Başka çocuklara vurduğunu da görmedim çok şükür herkese vurma gibi bir dönemi olmadı.
Birde şahane küsmelerimiz var istediği olmasın veya biraz sesimizi yükseltelim odasına gidip küsüyor ve biri yanına gidip sarılıp öpene kadar ağlıyor hemen peşinden koşmayalım diye bekliyorum bazen valla abartısız her dakika ses tonunu daha bir rahatsız edecek düzeyde arttırıyor sıkıyorsa gitme yani :)
İnişli çıkışlı bir evre bitiyor diğer bir evre başlıyor. Ve zaman su gibi akıp gidiyor. Korkuyla evlat yetiştirdiğimiz bir dönemdeyiz o yüzden büyüdüklerine inanın sevinemiyorum. Hatta onlar büyüdükçe onları koruyamamaktan daha çok korkuyorum.
Allah kimseyi evlatlarıyla sınamasın bütün sendromlu dönemlere razıyım.
Sevgiler,