Bu sözü ben yazmadım ama yazanı alkışlıyorum... |
Tüm ergenliğim annemle giyim kavgası etmekle geçti babam karışmaz ama annem mahallede ki kadınların konuşmalarından çok etkilenir bana sarardı. Evlendim ilk 5 yıl kocamın kıyafetime karışmasıyla mücadele ettim. Mini etek, ip askılı, dantel çorap vs gibi değil bu kavgalar dar-bol, kol boyu kısa uzun, renkli kıyafetler gibi sıradan konular. Şimdi eşim eskisi gibi değil eminim kabullendiği için değil kavga etmekten yorulduğu için karışmıyor. Ve biliyorum özellikle bu kıyafet konusunda eşlerine boyun eğen çokça kadın var. Çünkü annelerinden öyle öğrendiler.
Kapansan yadırgarlar, mini etek giysem aranıyor derler, sesli gülsem davetkar derler, önce kariyer desem ayıplarlar, dışarda emzirsem utanmaz derler, emzirmesem kendini düşünüyor derler derler derler....
Sırf başkaları için ve sırf başkaları ayıplamasın diye kız çocuklarının kafasına BAŞKALARINI kazıyarak büyütülen kadınlar kendi çocuklarını da aynı şekilde büyütmeye devam ederken biz anca yılda bir günü kadınlar günü olarak kutlamaya devam ederiz.
Ve bugün kadınlar günü kutlarken; çocuklarının gözü önünde bilmem kaç yerinden bıçaklanmış kadın haberlerini hatırlayın.
Giyim kuşamı yüzünden tecavüz hak görülmüş kadınları düşünün, karısını parçalara ayıracak kadar kendi malıymış gibi gören şerefsiz erkekleri düşünün,
Tek başına sokaklara çıkamadığınızı, otobüslere yalnız başımıza binerken ne kadar korktuğumuzu, erkeklerin gözünde karakterimizi giyimimizin belirlediğini unutmayın.
Kariyerimizden tut, çocuk yetiştirmemize hatta çocuk sayımıza bile karışılırken ve hatta benim bedenime saygı duymayıp kürtajıma bile karışılırken ben 365 günün sadece bir gününü kutlamayı kendime yakıştıramam. Evet herkes sesini çıkarsın, evet herkes yazsın çizsin ama kadın haklarının iyi hal indirimden ibaret olduğunu asla ve asla hiç bir kadın unutmasın.
Kızlarınızın bu ülkede değer görmesini istiyorsanız erkek çocuklarına; "kadınları sevmeyi öğretin, ev işlerinin birlikte yapıldığını, gönül almanın bir çiçekle olmayacağını, kadınları giyimine göre yargılamamayı öğretin.
Ve kız çocuklarına bir şey öğretmeyin sadece dinleyin, her şeyine ortak olun, iletişiminiz hiç kopmasın, her şeyi ilk önce anne babasıyla konuşması gerektiğini ezberletin. Bunların yanında siz yine de tenha sokaklarda pek yalnız kalmamasını tembihleyin. Bu düzen değişene kadar hiç bir çocuk ve hiç bir kadın güvende olmayacaktır.
Ben bu ülke de kadın olmaktan utanıyorum ve kadınlar gününün bu ülke de kutlanmasını da komik buluyorum. Kutlamak isteyen buyursun kutlasın.
Sadece bir gün değil her gün hatırlanmak dileğiyle...
aynen katılıyorum Gülşah.anne babalara büyük iş düşüyor.
YanıtlaSilevet cnm öyle gerçekten
SilNe haklısın yazdıklarında ama yine çözüm yazdıklarında gizli. Toplumu kökünden değiştirmek yine biz kadınların ellerinde. Annelerimizle başlayıp, kendimiz, kız ve erkek çocuklarımızla devam edersek bu eğitime çehremiz bir anda değişebilir. İşte bu nedenle önce kendimizi değiştirmeliyiz. Teşekkürler güzel yazı için.
YanıtlaSilben teşekkür ederim çok doğru kadınların erkek çocuklarına verdiği eğitim çok önemli
SilKesinlikle katılıyorum, çok güzel bir yazı olmuş ♥
YanıtlaSilteşekkür ederim cnm
SilNe kadar doğru,ne kadar yerinde tespitler. Kadın gününde herkes kutlama yapsa ne çıkar, her gün kadınlar ve kızlar bu ülkede zulüm görüyor.
YanıtlaSilSevgilerimle
çok teşekkür ederim aslında hepimizinde gördüğü bildiği şeyler sevgiler ;)
SilYüreğine sağlık helal olsun !
YanıtlaSilsağol cnm hepimizin yüreğine sağlık ;)
SilKelimesi kelimesine katılıyorum. Fazla söze hacet yok herşeyi yazmışsın zaten Gülşah. Yüreğine sağlık pek güzel olmuş...
YanıtlaSilçok teşekkür ederim cnm
SilNe yazık, gelişmekte olan ya da geri kalmış tüm ülkelerde bu örneklerin hepsi hatta daha fazlası sergileniyor. Yazdıklarınızın hepsine katılıyorum. Ama iyi örnekleri de sergilemek gerektiğini düşünüyorum.
YanıtlaSilBugünkü yazımda Mersin'den örnekler vermeye çalıştım. Bir şeyler üreten kadınlar inanın öyle mutlular ki.
"Dünya Emekçi Kadınlar Günü", dünyanın güzelleşmesine, değişmesine katkıda bulunan tüm kadınlar için kutlu olsun.
Sevgiyle...
evet iyi örneklerde çok fazla onlar şanslı bir kesim sayılıyor belki de bir çoğumuza örnek olmalı ama ben önce sokaklarda korkmadan gezebilmeyi diliyorum.sevgiler
SilÇok doğru yazmışsınız.
YanıtlaSilBütün kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.
teşekkür ederim
SilRica ederim.
SilHakkı yenen kadınların yaşadığı ülkelerde bu tip günler nedense çok şakşaklanıyor, kutlanıyor. Kadının "insan" kabul edildiği ülkelerde ise hiç adı bile anılmıyor.. Herşeyimiz göstermelik..
YanıtlaSildoğru artık göstermelik birseyimiz bile kalmadı gerçi :)
SilYazınız ve emeğiniz için yürekten teşekkür ederim Gülşah Hanım.
YanıtlaSilDaha dün haberlerde,boşanmak istediği için kocası tarafından önce biber gazı sıkılıp, sonra kafasına ütü vurulup, sonra da defalarca bıçaklanarak öldürülen Demet'i ve nicelerini duyduktan sonra neyi kutlayacağız? Geçelim bunları, yine 3-5 çiçek, bir kaç plaket ile kadınları koruyoruz, değer veriyoruz imajı verilecek. Gerçekler hiç öyle değil...
aynen öyle bu kadar kadın cinayete kurban giderken kutlanacak tek bir günümüz bile yok değer görmek en büyük beklentimiz haline geldi
SilÇok güzel bir yazı olmuş.En can alıcı noktalara değinmişsiniz.
YanıtlaSilteşekkür ederim ;)
SilKadına en büyük eziyeti her zaman bir kadın yapıyor. Kayınvalide, anne, görümce. Hep eleştiri hep aşağılama...
YanıtlaSilevet en büyük düşman hem cinslerimiz zaten acı ama gerçek bu
SilNe güze dile getirmişsiniz ve dile getiriyoruz yazıyoruz çiziyoruz malesef bunları yapamayan çok kadın var sevgilerimle.
YanıtlaSilönce kadın kadına değer versin el birliği ile gerisi az da olsa çözülür
SilKonuyu bütün gerçekliğiyle ortaya koymuşsunuz. Bu sadece bir kutlama günü olmamalı, hesap sorma günü olmalı. Ey bizi yönetenler, neden kadınlara eşit temsil hakkı tanıyacak yasalar çıkarmıyorsunuz? Neden her türlü şiddet yapanın yanına kar kalıyor?
YanıtlaSilevet cok mantıklı hesap sorma günü olarak kutlanabilir yasaları sorgulayalım iyi hal indirimlerinin hesabını soralım ama kutlamayalım
SilÇok zor günlerdeyiz, dilerim ki gönül rahatlığı ile kutlayabildiğimiz günlerde gelir (:
YanıtlaSilaminnnn benimde dileğim bu yönde
SilSüpersiniz . Katalizmin oyuncağı haline getirilip kozmetik firmalarının indirimleriyle kadınlar günü kutlanan bir ülkede hergün kaç kadın şiddete maruz kalıyor kaç kadın öldürülüyor. Çözüm ne sıfıra sıgır elde var sıfır. İndirim yapıyorlar ya neyimize yetmiyor.
YanıtlaSilbide o var dimi boy boy indirimler lütfediliyor jest yapılıyor yani kadınlara
Silyüreğine kalemine sağlık. noktasına virgülüne kadar katılıyorum. 2 erkek annesi olarak inanılmaz görev düşüyor bana.
YanıtlaSilteşekkür ederim valla bana da iş düşüyor elimden gelenide yapacağım
SilTam alkışlık söz cidden :)
YanıtlaSilteşekkür ederim :)
Sildogru söze ne denir :)
YanıtlaSilteşekkür ederimm ;)
SilYaşadıklarının hemen hepsini yaşamış biri olarak en çok kızdığım nokta da elalem ne der. Neden ben başkalarını düşünerek yaşamak zorundayım ki. Gerçi bu ülkede maalesef istediği gibi yaşayabilen çok zor. Kimse aleni karışmasa bile toplumdaki yaşam şartları sebebiyle asla özgür olamıyoruz.
YanıtlaSilöyle büyütüldük elalem ne der diye diye kakıldı kafamıza.
SilBen de kutlamayanlardanım zira sizin gibi ortada kutlanacak bir şey görmüyorum.
YanıtlaSilkeşke aksini düşünebilseydik ama maalesef
SilKadının işi zor bu ülkede ve dünyada erkeğe bizden üstün olma hakkı bazen yasa bazen toplum tarafından verildiği sürece onlar da kadını ezmeye devam edecekler ne Zaman insana saygı önem kazanırsa belki bir değişim olur
YanıtlaSildoğru insana saygı yok sadece kadına bile değil
SilSöz gerçekten güzelmiş. Ama 'adam' olan erkek sayısı çok az olduğundan zaten bu dünya kadınlar için bir cehennem. :( Başka gezegenleri bilmiyorum:))
YanıtlaSilYazdıklarının tek bir şey hariç tümüne ama tümüne katılıyorum. O tek şey kürtaj konusu. Benim bedenim teorisine katılmıyorum neden dersen, bebek geldiği an itibarıyla o bebeğin de bir insan olarak, dünyaya gelme hakkı var, ona soramıyoruz "Dünyaya gelmek ister misin?" diye. Yani o andan itibaren beden sadece bizim değil o minik bebeğin de bedeni oluyor. O bebeğin adına onun dünyaya gelip gelmeme, yaşayıp yaşamama hakkına karışmak bana doğru gelmiyor. Belki dünyaya gelmek istiyor ki, buna sebep olmuşuz üstelik. (İsteyerek derken tecavüz vakası istisna tabii) İsteyerek bir bebek yapmak zaten onu dünyaya getirmiş olmaktır. Ha 9 ay var, dünyaya getirmişsin ama seni yok edeceğim demek bana acımasızlık geliyor. Feminizmle ilgisini de kuramıyorum. İnsan hakkı, eşcinsel hakkı, şu hakkı, bu hakkı diyoruz da, bir bebeğin de dünyaya gelme hakkı olmalı. Ona niye saygı duymuyoruz. Ha istemiyordu kadın o zaman başta düşünecekti. Benim bu konudaki tavrım şu: Bebek istemeyen kadın bunun önlemini başta alsın, artık kısırlaştırır mı kendisini, kocasını mı kısırlaştırır, nelerse önlemini alır, diyelim her önlemi karı-koca aldı ama olmadı. E o zaman da bir zahmet dünyaya getirsin baksın güzelce büyütsün. Fasulye kadarken bile acı duymayacağı ne malum? O fasulyenin de dünyaya gelme hakkı var diyorum. Sonuçta kadının sırtına silah dayatılarak hamile bırakılmadıysa tabii:)))
Kutlanacak bir şey yok canım, haklısın....:(
Çok çok sevgiler.
Gülşah yine çok güzel yazmissin...bir oğlum var ve ona iyi bir adam olmayı öğretmeye çalışıyorum. Ve şükür ki eşine ve kuzine değer veren bir babası var. Bazı şeyler okuyarak değil model alınarak öğreniliyor.
YanıtlaSilBu ülkede kadin olmak gerçekten o kadar zor ki ben ilk genc kizlik yillarinda o kadar uyarular duydun ki simdi bile yolda suratim asik sert adimlarla yuruyorum ah o elalem ne der diye düşünülerek kiz çocuklar i uyarilarak degil erkek cocuklari uyarilarak düzgün sekilde yetistirilebilse ... Ne kadar dogru yazmissiniz
YanıtlaSilMerhaba. Blogunuzu takibe aldım. Bana da beklerim. Sevgiler :)
YanıtlaSilErkek çocuklarımıza kız kardeşinden daha üstün olmadığını öğrettiğimiz gün eşitliği de öğretmiş olacağız. Yüreğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş..
YanıtlaSilAgziniza saglik nede guzel yazmissiniz.sevgiler :)
YanıtlaSilBen de yazdım bir şeyler ama dediğiniz gibi,kutlu olsun demeye dilim varmadı.Benimki biraz rol model komedisi gibi oldu.Her bir kelimenize imzalı katılıyorum Gülşah hanımcığım.Esas iş erkekleri yetiştiren kadınların değil mi?Esas zulmü,esas hainliği kadınlardan görmüyor muyuz?Oğluma dediğim tek nasihat;eğer tek bir kadına,tek damla yaş akıttırırsan ,seni pişman ederim,şeklinde.Hepimiz öyle veya böyle,sözlü ya da fiziki şiddet gördük,görüyoruz.Önce kadın kadını koruyacak ki,erkekler hizaya gelsin.Burada yaşadığım kadın olma durumu Türkiye'dekinden o kadar farklı ki!!Üstelik ben oradayken kariyer sahibi,güçlü bir kadındım güya,ne çareki,en önce kadındım,değerim eksik eteklikten öte değildi.Alkışlıyorum bu güçlü ve cesur tavrınızı ❤
YanıtlaSilİnan ben de oğlumu adam olarak değil de insan olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Hatta kız çozuklarından bile kibardır. Ama böyle uysal olunca da insanlar ezmeye çalışıyor malesef. İnşallah güzel bir dünya olur onları yıpratmayacak. O ilk paragraftaki durum benim gibi taşrada genç kızlığını geçirmiş her kızın başına gelmiştir inan Gülşahcım. Ne acıki baskılarla büyüdük. Bu yüzden çok özgüvenli bir insan değilimdir. Hatta şu iki yılda açıldım diyebilirim. Dünya kadınlar günümüz kıtlu olsun.
YanıtlaSilIs bizde bitiyor bu her zaman böyle çok haklisin canim. Ben kizimi ve ogullarimi bu bilinçle yetistirmeye çalisiyorum. Neyse ki esim karismadi hiç giyimime.
YanıtlaSil