Tweetter da sevmediğim bir pedagog un bir yazısının altına adamın biri mesaj yazmış.
"Hocam günümüz kadınlarına iş hayatının olmazsa olmazı diye bakılıyor gittikçe aile yapısı bozuluyor."
Yani diyor ki kadınlar çalıştığı sürece aile yapısı bozulmaya devam edecek. İki kişide bütün gün köle gibi çalışınca yorgunluktan aile olunamıyormuş. Özellikle çalışma evde yiyİp, içip yat denilen kadının ısrarla çalışmak istemesi ona komik geliyormuş.
Belli bir süre güzelce açıklama yapsam da vazgeçtim çünkü aile kavramını bambaşka bir şekilde öğrenmiş böyle birine ne desem boş olacaktı. Eşler birbirine yardımcı olsa, ev içinde iş bölümü yapılsa, herkes birbirine nefes alma zamanları yaratsa diye açıklasam asla anlamayacak biri.
Bu mantıkta olan erkekler ülkemizde maalesef hala çoğunluktalar. Ve ben böyleleriyle denk geldikçe oğluma daha bir önem veriyorum. Sorumlulukların paylaşılabileceğini, ev işi denen şeylerin sadece kadınların görevi olmadığını, kendi işini kimseye muhtaç olmadan kendi başına görebileceğini daha detaylı anlatıyorum. Kadınların da isterse çalışabilecekleri, kendi ayakları üzerinde durma hakları olduğunu zaten kendi gözüyle görüyor. Ve en önemlisi erkeklik kavramının ayağına hizmet beklemek, maçoluk, sahiplenmek, şiddet uygulamak gibi bir şey olmadığını öğrense yeter.
Geçen gün yabancı bir bloggerın yazısını okudum. "Hepimizin çocukları değerlidir fakat bu onlara iş yaptırmamakla ölçümlenemez. 10 yaş ve üzeri çocuklar evde en büyük yardımcınız olabilir yeter ki denemesine fırsat verin" diye uzunca açıklıyordu. Bu yazı okuduktan sonra Yağız'a çamaşır makinesine kirlilerini atıp makineyi çalıştırmasını öğrettim. Bunu itiraz etmeden yaptı ve yıkanan çamaşırlarını da gidip çamaşırlığa gelişi güzel astı. Astıklarını düzeltmedim çünkü süper bir iş başarmış gibi mutlu görünüyordu. Odasının temizliğine de artık karışmıyorum yardım istemediği sürece uzaktan seyrediyorum. Kapıdan dağınıklık taştığı zamanlar kendimi nasıl zor tuttuğumu inanın anlatamam :)
Fırsat verildiğinde çocukların yapamayacakları iş yok bundan emin olabilirsiniz. Yeter ki "benim çocuğum yapamaz ki" demekten vazgeçin. Yapamadığında da "bak beceremezsin demiştim" yerine bir daha denemesi için teşvik edin.
Konu ne olursa olsun Yağız ile aramızda çok sık geçen konuşmayı aynen aktarayım;
- Yağız çamaşırlıktan kuruyan çamaşırları toplar mısın?
- Anne ben yapamam
- Bence bir denemelisin.
-------------------------------------
- Yağız yatağını toplar mısın?
- Ben düzgün yapamam ki
- DENE
Bunun gibi bir sürü örnek verebilirim. Off poff eşliğinde dener ve yapar. Zamanla yapamam demesi fazlasıyla azaldı. Çünkü ben olmadan da kendi işini görüyor olması kendine olan güvenini geliştirdi. 14 yaşında eli ayağı tutan bir çocuğun ayakkabı bağcıklarını annesine bağlattığını gördüm. 30 küsur yaşında evli bir adamın ayak tırnaklarını annesinin kestiğini duydum. Ve eminim duymadığımız bir sürü bunlara benzer örnek vardır.
Ben oğlumun bu kadar aciz olmasını istemiyorum. Nasıl ki kız çocuklarına ayaklarının üzerine sağlam basmasını öğrettiğimiz bir dönemdeysek erkek çocuklarını da pamuklara sarmaktan acilen vazgeçmek zorundayız. Bu yüzden elimden geleni yapmaya devam edeceğim.
Tabii bu konuları anlatarak öğretmek kadar evin içinde babanın davranışları da çocuklar için büyük bir örnektir. Fakat baba kötü örnek diyerek çocuğa sorumluluk vermekten kaçmak kadar saçma bir şey yoktur. Mesela çamaşır makinesini çalıştırmayı eşim asla bilmez ya da mikrodalgayı kullanmasını Yağız babasından daha iyi biliyor. Çünkü son bir yıldır biz işteyken evde yalnız kalıyor. Babasının bilmediklerini kendi yapıyor olmakta ona ayrı bir gurur veriyor. Bu konuda eşimden tek ricam lütfen Yağız'ın ev işlerine yardım ettiğini gördüğün an da ona "erkek adam o işi yapmaz" deme oldu. Çünkü bunu bir kere şaka olarak bulaşık makinesini boşaltırken Yağız'a söyledi ve Yağız o andan itibaren hevesle boşalttığı makinenin yanına bile yaklaşmadı. Şaka olduğuna ikna etmesi için bayağı dil döktü.
Eminim eşim için bu şaka dediği cümle aslında içinden geçen doğrularından biriydi. Çünkü bu erkek işi, bu kadın işi diye ayrılan görev tanımlarını kafasına çok net yerleştiren bir aileden geliyordu. Yıllar geçtikçe ve benim bir çok şeye yetişemediğimi gördükçe eşimde iş bölümüne elinden geldiği kadarıyla destek olmaya başladı. Sanırım zamanla onunda mantığı değişti ya da buna mecbur kaldı bilemiyorum çünkü ev içerisinde nasıl davranırsa onu sonuna kadar örnek alan çocukları var.
Bugün etrafımızda gördüğümüz kadına saygısı olmayan, değer vermeyen, hizmet etmek, çocuk bakmak dışında kadına bir sıfat yüklemeyen erkeklerden daha fazla görmek istemiyorsak işe ilk önce kendi çocuklarımızdan başlamalıyız.
Kısaca erkek çocuğu olan annele çok iş düşüyor ;)
Ve benim yeni nesilden umudum gerçekten çok yüksek...
Sevgiler,