
İki çocuk büyütürken en çaresiz kaldığım zamanları bana bir sorsanız ilk 5'e laf yetiştirme anlarımızı koyarım.
Çocukların dil gelişimi ilerledikçe kelime hazneleri hızla artıyor. Ve bu gelişimlerini ilk önce ev içerisinde bizde uyguluyorlar. Şöyle ki; her soruna ters bir cevap, her istenilene aykırı isyanlar, her öğütüne senden daha çok akıl vermeler olarak haneye yansıyor. Kavga anları ise off off. Herkes birbirine laf yetiştiriyor ve herkes de son sözü ben söylerim havasında davasını uzatmaya devam ediyor.
Kendi aralarında ki laf ebeliklerine karışmıyor müdahale etmiyorum fakat konu bana sıçradığında biraz can sıkıcı olabiliyor. Morali bozuk olan, canı sıkılan bana sarıyor. Ben ufacık bir rica da bile bulunsam bir dünya laf işitiyorum. Bana akıl vermeye bile başladılar. Haliyle insan bozuluyor bacak kadar boyları ile bana kafa tutuyorlar.
Mesela Yağız'ın kendinden emin ben her şeyi bilirim "yooo hiçte öyle değil" ile başlayan çok fazla cümleleri var. Bazen hata edip düzeltip doğrusunu açıklayayım diyorum saatler süren ikna etme, her lafımı geri çevirme bitmek bilmeyen bir didişmeye dönüyor işte o zaman sakin kalmak için dudak içlerimi falan ısırıyorum :) Mesela...