İşte ben o tip kadınlardan hiç olamadım sanırım artık olamam da :) Öyle bir kadın olmayıda hiç hayal etmedim aslında.
Ben sırtımı güvenerek bir duvara yaslamayı seviyorum.o duvarın "ya yıkılırsa" ihtimali bile beni uzaklaştırmıyor bu istekten.Hassasım çabuk kırılırım canımda çok tatlıdır.Bazen herşeyi tozpembe görürüm bir dost kazığı yedimmi kendime gelirim.Bikaçgün sonra unutur yine başa sararım.Tipik balık burcu kadınıyım.Yanlız kalmaktan nefret ederim.Hakkımı asla yedirmem çenemle yenerim karşımdakini ama gel gelelim pazara markete bile koşturmayı beceremem evde geceleri yanlız yatamam.Bunu yetiştirilme tarzına bağlardım hep ama Ela yı gördükçe bunun tamamen kişilik yani yapıyla alakalı olduğunu düşünüyorum.Ela da benim gibi balık burcu ağlamayı sever,sesini yükselt gücenir,hassas,prenses edasında etrafta dolanan 17 aylık bir kız çocuğunu bebeklikten itibaren erkek gibi olsun diye müdahale edemezdim sanırım.Tamamen yapısı genetiği öyle.İyi tarafı mutlu olmayı bilecek olması kötü tarafı ise çok kalbini kıracaklar çok üzülücek.(inşallah öyle olmaz tabi)Elimden geldiğince onu gerçek hayata hazırlamaya çalışacağım.
Gece gece bu duyguların sebebi şudur ki;
3 gündür babamız şehir dışında toplantıda.Ela geceleri babası uyuttuğu için baba diye ağlıyor.Bende bir şişe kapağını dahi açamazsam gözlerim doluyor tek başıma yapamıyorum işte diye bunalım yapıyorum.(Yağız babası gibi soğuk kanlı tepki yok :) )
Sanki ev boşalıyor terkedilmiş duygusuna kapılıyorum.Hiçbirşeye yetişemem tek başıma olmaz yapamam gibime geliyor.Birine bukadar bel bağlamak belki iyi birşey değil ama elimde değil farklı bir bağla bağlanıyorum sevdiğim insana.he pis huyumda vardır o sağlam bağ kırıldığım yaralandığım anda kopma noktasına geliyor söküp atabiliyorum.Ama bu ihtimalle yaşamıyorum.
Kısaca sırtımı duvara yaslamayı özledim 4 gün 4 yıl gibi geçmek bilmedi.Kocası şehir dışında çalışanların Allah yardımcıları olsun çok zor.Gerçi onlar benim gibi bunalım yapmıyorlardır zamanla herşeye alışıyor insan.Yeter ki sevdiklerimiz hayatımızda olsunlar...
Sevgiler,
Özleyenanne
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilMerhaba güçlü olmak sanırım tam olarak genetik yada yetiştirme tarzindan çok mecburiyetten oluyor
YanıtlaSilSevgiler
Herzamanki gibi harikasın canımm...
YanıtlaSilYüreğindeki ancakk bu kadar güzel anlatılırdı...
eşim şehir dışında muhtemelde uzun yıllar böyle devam edecek gözlerimden süzüldü yok öyle alışmak filan saat sayıyorum her hafta sonu ...
YanıtlaSilalışılmıyor demekki çok zor olsa gerek :(
Silmerhaba gülşah hanım. bloğunuza blog keşif etkinliğinden yönlendim ve iyi ki gelmişim. çok sıcak çok tatlı bir dünya olmuş burası. yukarıdaki yazınıza gelince, bence bunda yanlış olan ya da rahatsız edici herhangi bir şey yok. tabii ki sırtınızı yaslayacaksınız. sırtınızı yaslamayacaksanız neden ona hayat arkadaşım diyesiniz ki? şişe, kavanoz kapaklarına gelince hangimiz çekmiyoruz onlardan:) benim de kendi öykü, deneme tarzı yazılarımı yazdığım basit bir bloğum var. fundathen.blogspot.com belki bi göz atmak istersiniz. bu arada allah nazardan saklasın çok güzel bir aile tablonuz var. maşallah diyerek noktalıyorum. sevgilerimle.
YanıtlaSilne güzel şeyler yazmışsın çok teşekkür ederim :) aminnnn darısı seninde başına insallah :) Blogun hiçte basit değil yazdığın öykülere bayıldım :) takibede aldım
Sil