Etkinlik bitti gelelim gerçek hayata...
Dün Ela nın 18.ayını doldurma günüydü genelde ay dönümlerin de Ela yı daha bir özenle süsler fotoğraflarını çekerim.Ama dün balkopugubursada etkinliğinde olduğum için kaldı.
Gelelim 18.ay gelişimine;
Son bir aydır gördüğü heryere tırmanmaya başladı.Sandalye koyup istediği heryere eriyor artık.Bir oyun evi öğretmeni ; "sizin tehlikeli gördüğünüz tırmanma eylemi aslında çocukların motor becerilerinin gelişmesinde ciddi katkı sağlayan bir durum bırakın sizin gözetimizde parkta yada evde tırmansın" demişti.E hal böyle olunca nekadar içim gitsede engellemiyor ,yapma etme demiyorum sadece çok fazla yanlız bırakmamaya çalışıyorum.
Dil gelişimide 1 ay öncesine göre çok farklı artık kelimeleri daha anlaşılır şekilde ve doğru yerde kullanıyor.
Kullandığı kelime sayısı arttı ve artık "baba gel "anne git" gibi 2 kelimeli cümleler kurabiliyor.Kelime kartlarımızı hala kullanıyoruz.
Kelime kartlarından iki ürünü tavsiye edebilirim
eşleştirme kartları ve
ilk kelimelerim
Gördüğü herşeyi anlatmak için mücadele ediyor.Çok anlatmak isteyipte anlatamadığı yerde de bağlıyor kendini rusçaya anla anlayabilirsen :) ilgiyle dinliyor anladığım kelimeleri tekrar ediyorum çok hoşuna gidiyor.Yağız la daha fazla iletişim halinde dikkat ediyorum da Yağız sürekli onun dilinde konuşmaya çalışıyor "şüt istermisin kardeşim "dediğini duyunca oturup konuştuk "sen doğru cümle kullan ki oda senin gibi söyleyebilsin "deyince Yağız Ela nın başına birden öğretmen kesildi.
"Bak Ela bu möö değil bu bir inek "
"hayır meecik demiyoruz o bir kuzu"
"pisi diye birşey yok KEDİ demelisin"
Ela da tepkiler sabit kafa sallayıp tamam diyor.Valla bana pek birşey kalmadı hoca Yağız olunca renklerden sayılara kadar kardeşine herşeyi öğretmeyi çalışıyor en son yere benim pilates lastiğimi serip dengeyi öğrensin diye Ela yı yürüttüğünü görünce alnından öptüm çocuğumu :)
Zaten bu uygulama sadece türk halkında vardır emin olabilirsiniz hayvanları çocuklara ilk önce mööcük, meecik,pisicik,havhav gibi açıklamalarla öğretmeye çalışırız.Yağız a zamanında büyükler tarafından aşılanan mööcük ün aslında bir İNEK ve MÖÖ diye ses çıkartır diye kafasına işlememiz 3,5 yaşını buldu.
Birde artık kendi kendine yeme istekleri arttı yoğurt kaşıklama da usta olacak duruma gelmek üzere döksede pes etmiyor ve ısrarla kaşıkla yemek için uğraşıyor asla engel olmuyorum.
Yağız da yaptığım dur dökersin ben yedireyim ,yapamazsın ben getireyim,suyunu içemezsin ben içireyim hatalarını Ela da yapmamaya çalışıyorum.
Benim çocuklarımla geçirecek çok fazla vaktim yok akşamları birkaç saat ve haftasonları 2 tam gün.O yüzden elimden geldiğince her vakti konuşarak en olmadı yaptığım her işi özellikle Ela ya anlatarak hareket ediyorum.
Amacım sağlıklı aklı başında hür iradeye sahip evlatlar yetiştirmek.Ve umarım etrafta da saatlerce çocuklarını tv karşısında bırakan annelerden çok kalmamıştır.
Çünkü yarının garantisi olmadığı gibi zaman da çok hızlı geçiyor ve çocuklarla geçen her an her saniye çok kıymetli.
Ve son olarakda hatırlatayım bugünkü Türkiye nin en büyük umudu şuan yetiştirdiğimiz çocuklara bağlı.
Sevgiler,
ANNE
devamı »