En sevmediğim şeylerden birinin bana müdahale edilip HADİ demesidir.
Peki benim çocuklara en çok kullandığım cümle hangisi tabii ki HADİ, HADİ Çocuğum, HADİ evladım...
Her huyumu değiştirebilir, her şekilde kendimi geliştirip eğitebilirim fakat bu koşturmalı hayat tarzı içinde HADİ kelimesini hayatımdan söküp atmam şimdilik çok zor gibi görünüyor.
Sabah servise yetişmeye çalışırsın çocuklardan biri telaşınızı fark eder ve hareketlerini iyice yavaşlatır. Diğeri sabahın köründe merdivenleri tek tek sayma telaşına düşer HADİ dersen inatlaşır kriz yaratır. Sen buna rağmen hadilere başlarsın.
Akşam eve girip acil yemek/sofra işlerine girişmen gerekir çocuklardan biri eve girmeyeceğim diye ortamı gerer. Hadi kızım, hadi evladımlar ardı ardına sıralanır.
Hadi ellerini yıka,
Hadi yemeğini ye,
Hadi odanı topla,
Hadi duşa gir,
Hadi yatağına yat,
Bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.
Bizler koşturdukça çocukları da peşimizden HADİ diyerek sürüklüyoruz. Bir düşünün bakalım günde kaç kere HADİ ile başlayan cümleler kuruyor ve kaçı çocukları harekete geçiriyor? Bizim evde hiç bir hadi işe yaramıyor o kesin.
Çocuklar tabiatları gereği anı yaşayarak hareket eden, telaşı, endişeyi bilmeyen varlıklar ve uzmanlara göre çocuklara hadi demek ileride onların, telaşlı, unutkan, tembel, sorumsuz olmalarına sebep oluyormuş. Günlük telaşımızı çocuklar için yavaşlatmamız gerekiyormuş ki buna hepimiz katılıyoruz ama nasıl olacağını henüz çözebilen yok.
Belki de dengeyi gerçekten sağlamak zorundayız. Arada hiç üşünmeden kaç kere HADİ dediğimi bir kenara not ediyorum öyle yazınca ağzından çıkana daha bir dikkat edebiliryorsunuz fakat bu yöntemle de kesin bir sonuca henüz varamadım.
4 yaşında ki çocuğun anı yaşamasını bende isterim. Fakat özel sektör patronları benim işe geç kalma mazeretimi "çocuğum anı yaşıyordu acele edemedim" dediğimde çok hoş karşılamayacaklardır. Bu durumda herkes kendi çapında haklı çıkıyor.
İşin özü; HADİ demekten eminim hiç bir anne memnun değildir. Fakat günlük telaşlarımızın yanında çocuklara sorumluluklarını öğretme ya da onlara müdahale etme isteğiyle yanıp tutuşan analık tarafımızı çoğu zaman bir nebze olsun bastırmak için bir şeyler yapmalıyım gibi hissediyorum. Ben HADİ komutunu vermeyeyim oğlum yemeğini yemesin ama yemeğini yememe tercihi karşısında abur cubur yiyemeceği kuralını da öğrensin. Veya odasını toplamasın ama kaybolan bir şeyini de benim bulmayacağımı kabul etsin. En azından bunlara çözüm bulsak HADİ Çocuğum cümlesinde ciddi bir azalma olacağına inancım sonsuz.
Yazıyı tam burada bitireyim diyorum sonra şeytan dürtüyor arkadaş neden hep biz çözüm arayıp buluyoruz. Biraz da babaları çocuk gelişimine, psikolojisine falan önem verip araştırıp çözüm bulsun :) Hadi ben kaçtım...
Bu arada HADİ Çocuğum demeden çocuk büyüten varsa cidden alnından öperim.
Sevgiler,
Akşam eve girip acil yemek/sofra işlerine girişmen gerekir çocuklardan biri eve girmeyeceğim diye ortamı gerer. Hadi kızım, hadi evladımlar ardı ardına sıralanır.
Hadi ellerini yıka,
Hadi yemeğini ye,
Hadi odanı topla,
Hadi duşa gir,
Hadi yatağına yat,
Bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.
Bizler koşturdukça çocukları da peşimizden HADİ diyerek sürüklüyoruz. Bir düşünün bakalım günde kaç kere HADİ ile başlayan cümleler kuruyor ve kaçı çocukları harekete geçiriyor? Bizim evde hiç bir hadi işe yaramıyor o kesin.
Çocuklar tabiatları gereği anı yaşayarak hareket eden, telaşı, endişeyi bilmeyen varlıklar ve uzmanlara göre çocuklara hadi demek ileride onların, telaşlı, unutkan, tembel, sorumsuz olmalarına sebep oluyormuş. Günlük telaşımızı çocuklar için yavaşlatmamız gerekiyormuş ki buna hepimiz katılıyoruz ama nasıl olacağını henüz çözebilen yok.
Belki de dengeyi gerçekten sağlamak zorundayız. Arada hiç üşünmeden kaç kere HADİ dediğimi bir kenara not ediyorum öyle yazınca ağzından çıkana daha bir dikkat edebiliryorsunuz fakat bu yöntemle de kesin bir sonuca henüz varamadım.
4 yaşında ki çocuğun anı yaşamasını bende isterim. Fakat özel sektör patronları benim işe geç kalma mazeretimi "çocuğum anı yaşıyordu acele edemedim" dediğimde çok hoş karşılamayacaklardır. Bu durumda herkes kendi çapında haklı çıkıyor.
İşin özü; HADİ demekten eminim hiç bir anne memnun değildir. Fakat günlük telaşlarımızın yanında çocuklara sorumluluklarını öğretme ya da onlara müdahale etme isteğiyle yanıp tutuşan analık tarafımızı çoğu zaman bir nebze olsun bastırmak için bir şeyler yapmalıyım gibi hissediyorum. Ben HADİ komutunu vermeyeyim oğlum yemeğini yemesin ama yemeğini yememe tercihi karşısında abur cubur yiyemeceği kuralını da öğrensin. Veya odasını toplamasın ama kaybolan bir şeyini de benim bulmayacağımı kabul etsin. En azından bunlara çözüm bulsak HADİ Çocuğum cümlesinde ciddi bir azalma olacağına inancım sonsuz.
Yazıyı tam burada bitireyim diyorum sonra şeytan dürtüyor arkadaş neden hep biz çözüm arayıp buluyoruz. Biraz da babaları çocuk gelişimine, psikolojisine falan önem verip araştırıp çözüm bulsun :) Hadi ben kaçtım...
Bu arada HADİ Çocuğum demeden çocuk büyüten varsa cidden alnından öperim.
Sevgiler,
Ben de öperim. Hadi demekten nefret ettim ama kendimi tuttuğum her hadi için iki ekstra hadi geliyor peşinden. Hâlâ yahu, hâlâ...
YanıtlaSilBazen ben de kendime kızıyorum. Bir de durmadan yapacağı şeyleri sıralamak da çocukları bunaltıyor. Kendimi öyle yakalayınca hemen şakaya vuruyorum olayı :)))
YanıtlaSilYazınızı okuduktan sonra düşündüm de sanırım ben de hadicilerdenim.:)Kendim hızlı hareket etmeyi sevdiğimden çok yavaş hareket edilince müdahale etme gereğini duyuyorum.Ama bir an karşımdakinin çocuk olduğunu unutuyorum. Zaten "hadi kızım" dedikçe hareketlerini daha çok ağır çekime alıyor.Ben de hadi dediğimle kalıyorum tabii:)Hadisiz günler diliyorum size...
YanıtlaSilBence HADİ çocugum demeden çocuk büyüten kimse yoktur. şahsen ben Hadi demekten nefret etmeye başladım çocuk ne yapsın uyuşuk uyuşuk :D
YanıtlaSilBen hiç bir "HADİ" ile başlayan cümlemin sonunda "TAMAM ANNE" cevabını almamama rağmen ha bire "hadi"liyorum. Engel olamıyorum. Zamanı yaya yaya yaşamayı kim istemez. Ama sistem buna ters.
YanıtlaSilHadi cümlesinden yemin ediyorum nefret ediyorum... Ömrümü çürüttü :(
YanıtlaSilAma kullanmadan da olmuyor ki...
Adam kaç yaşına geldi sabah kalkıyor yatakta amaçsızca oturuyor mesela... Okula yetişilecek, işe yetişilecek. Sen bu çocuğa hadi deme de dur :))) Demesem saatlerce oturabilir biliyorum...
Geçsin artık şu günler diyorum bazen ama biliyorum ki geçince de özleyeceğim... Her yaşını ayrı bir özlüyorum çünkü...
Öpüyorum sizi..
Ben hadi demeyen anne oldugunu sanmiyorum canim 😊
YanıtlaSilHadi bak bir daha hadi dedirtme diyorum, söyledikten sonra kendim de işin ironisine gülüyorum içimden, hadi deme anne, tamam deyip devam ediyor. Biz bir kelimeye sıkışıp kalıyoruz, onlar hazırcevap tatlı bir didişmedir gidiyor bakalım..
YanıtlaSilnerden geldi aklınıza hadi kelimesi :)) tam isabetli olmuş.. arkadaşlar arasında da yaygındır bu..benim bu kelimeyi duymak istemediğim kişiler vardır mesela..ailem /yakınlarım değil ama hani size yardım edip,faydası dokunup ta büyüklenen,kibirlenen kişiler olur ya,işte onlardan bu kelimenin çıkması gerçekten son derece rahatsız edici oluyor..burada bir büyüklenme,bir kibirlenme görüyorsunuz..ama itiraf edelim ki hadi kelimesinin faydası da yok değil..önemli olan doğru zamanda bunu kullanabilmek..
YanıtlaSilValla tez canlı bir insan olarak "Hadi" kelimesinden sanırım vazgeçemem :)
YanıtlaSilBENDE ÖPERİM VALLLAAA :) HADİ MALESEF HADİİİ...
YanıtlaSil