Şu Pazartesi günleri benim için sendrommu yoksa tatil modumu hala çözemedim ama şu bir gerçekki bugün geçtimi sanki tüm hafta bir çırpıda bitiyor.
Çalışan anneler de mi var sadece bu düşünce bilmiyorum ama haftasonu çocuklarım için herşeyi 2 güne sığdırıp bir memnun etme çabam var ki akıllara zarar.Sonra pazartesi sabahıda kendimle yüzleşiyorum "eee Gülşah bitirdin haftasonunu ne kadar memnun ettin ,ne kadar mutlu edebildin çocuklarını bir hesapla bakalım"nidaları yükseliyor içimden.
Yetememe korkusundan da kaynaklanıyor olabilir ama ciddi anlamda bu düşünce bile yoruyor insanı.Hiç ağlamamalarını sağlamak ,hep yüzlerini güldürmek çok zor.Sinirlenmemek ,sabırla ev içinde koşturmak bayağı efor harcatıyor sonra ilk fırsatta koca yiyor zılgıtı.Eeee birine patlamak gerekebiliyor...
Çok da pimpirikli bir insan değilim aslında önce kendimi mutlu etmek için uğraşırım bilirim ki benim yüzüm gülerse ailemide mutlu edebilirim.Tamam kabul ediyorum gülümseyerek Yağız la ilgili hiçbir sorunu çözemiyorum bütün sınırları zorlamakta üzerine yok küçük ergenimin.Hiçbir isteği bitmiyor ve ne alırsan al memnun kalmıyor 5 dk yüzünü gülerken görmek için yapmadığım şaklabanlık yok ee tabi o arada geliyor gelenler.El kaldırmak asla tercihim degilken bağırmak bile beni üzüyor.İstemiyorum çocuklarıma sesimi yükseltmek.İletişimim hep iyi olsun karşılıklı konuşarak çözebilelim istiyorum herşeyi ama herzaman mumkun olmuyor.Ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum çoğu zaman.Bu dönemden sonra ergenlik dönemi geliyor ve o dönemi düşündükçe daha çok korkuyorum.
Eskiden hiç böyle sorunlar yoktu hiç hatırlamıyorum bu yaşlarda ailemi bu derece zorladığımı.Şimdikiler farklı zaten bu artık kabullenmekten başka şansımız.Herşeye kolay sahip oldukları içinde memnun etmek çoook zor.Yağız da biraz da marka tutkusu var.Sünnet arabasını Porcshe isteyen bir evlat o daha ne diyebilirim ki babasını ciddi zengin zannediyor.Hiçte öyle marka takıntısı olan bir aile değiliz bu çocuk kime çekmiş hiçbir fikrim yok.Ufacıktı oyuncak mağazası yerine giyim mağazasında kendine kıyafet seçerdi okuma yazma bilmezdi markaları tanırdı.Ben çalışmayım da kimler çalışsın :)
Elimizden geldiği kadarıyla para hesabı yaptırıyoruz harçlığı ile yetinmeyi öğreniyor ama yetmediği yerde kredi kartından alalıma geliyor konu.(alınmıyor tabikii) Simdilik sakin gibi dayımızın düğünü var ve kıyafet istemiyor altından ne çıkacak bakalım :)
Bebekken büyüsün ,konuşsun,yürüsün diye gözünün içine baktığımız dönem varya ahh ahh diyorum kıymetini bilmek lazımmıs büyüdükçe sorun derlerdi inanmazdım şimdi Ela büyümesin diye gözünün içine bakıyorumm.Ama iyiki varlar ya bu duyguyu yaşadığım için ne kadar şükretsem az hayırlısıyla özene bezene büyüteceğim ikisini de bilmem sonra bana bakarlarmı ama ben gözümden bile sakınmaya devam edeceğim her anne gibi....
NOT:Yağız bu yaşta bile yaşlanınca size bakarım asla demez işim olmazsa görmeye gelirim der.Daha ne diyeyim ki..
14 Tem 2014
Çocuk Büyütmek Zor İŞ
Etiketler:
çalışananne,
ergenlikdönemi,
işhayatı,
marka,
pazartesi,
yağız
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Maşallah yavrularınıza, porcshe ye çok güldüm :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) şimdikiler çıtayı fazlaca yükseltmiş durumdalar :)
SilMaşallah ikiside çok tatlılar :)
YanıtlaSilBu arada Sizi takibe aldım, bende bloguma beklerim ..
YanıtlaSilhttp://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/
tesekkur ederim :) bakacağım blogunuza ..sevgiler.
SilAllah iyiliğini vermesin ya. Bence çok tatlılar, işim olmazsa görmeye gelirim demek:) Çocuk gerçekçi, suç mu Allah Allah:)
YanıtlaSilyazıyı yazalı çok olmuş Yağız sonrasında ne istedi merak ettim :)
YanıtlaSilMarka takıntısı olan insanları anlamak mümkün değil ileri de bunun yanlış bir şey olduğunu anlayacaktır :)
cok pahalı bir ayakkabı istedi tabi alınmadı :) yanlıs oldugunu anlaması icin elimizden geleni yapıyoruz aslan burcu gösterişi malesef fazla seviyor :)
Sil