4 Kas 2015
Sinir Öfke SABIR Sınırları
Doğumdan sonra bebeğini kucağına aldığın an sabırla bebeğinin emmesini, sabırla gazını çıkarmasını, sabırla uyumasını derken annelik bir kadına her şey den önce sabretmeyi öğretiyor. Ve yıllar geçtikçe çocukla birlikte annenin sabır sınırları bayağı bir genişliyor.
2 yaş sendromuna bile kafa tutan sabırlı anneler de arada telleri yakabiliyor tabii. Uykusuzluk, evde biriken işler, çocuğun bakımı, yetişmesi gereken işler derken öfke kontrolüne ihtiyaç duyulan çok fazla an gelebiliyor.
Sabırla birlikte öfke kontrolüne ihtiyaç olduğunu çok iyi bilsem de yaş ile alakalımı bilmiyorum ama tahammül denilen şey bende artık pek mevcut değil gibi. 10 değil 5 arkadaşım olsun kafam rahat olsun mantığını uzun zaman önce benimsedim o konu da rahatım ama konu çocuklar olunca böyle kestirip atmak pek mümkün olmuyor. Çocukların insanın tahammül sınırlarını da, sabrını da sonuna kadar kullanmakta usta olduklarını artık kabullenmiş durumdayım.
Sabır kısmı tamam elimden geleni yapıyorum ama asıl bana düşen kısmı öfke kontrolü! Psikologların yazdığı makalelerin genelin de "derin derin nefes al ve içinden 10 a kadar say" yazar. Denedim daha 10.rakama gelmeden Ela korkusuzca üzerime saldırıyor daha öfkem geçmemiş ve üzerimde gözü dönmüş bir evlat varken içimden sayı falan sayamıyorum tabii ki. Kendimi öylece öfkeli bırakıp mecbur kalkıp Ela yı sakinleştiriyorum.
Bir de ne diyorlar "bulunduğum ortamdan uzaklaş balkona falan çık temiz hava al" bu zor bizde Ela sız balkona çıkmak deveye hendek atlatmak kadar zor. Çaktırmadan çıkarsın ola ki yakalanırsan senin öfken geçer ama Ela nın öfkesi geçmez ve tüm günü zehir eder. Balkona çıkıp sakinleştiğine bin pişman olursun.
Buna daha bir sürü örnek verilebilir. Eminim bu ya da buna benzer sahnelerin her çocuklu ailelerin evlerin de yaşanıyordur. Öfke anında çocuğa şiddet uygulamamak ve kendini sakinleştirmek sadece kendi elimde bunu çok iyi biliyorum artık.
Ben genelde çok sinirlendiğim de ve yakama Ela yapıştığın da hemen en sevdiği şey olan ağzı kapalı pembe ojeyi eline tutuşturuyor tuvalete kapanıp elimi yüzümü yıkıyorum. Yağız a kızdıysam o daha kolay yanından uzaklaşıp başka bir işle uğraşıyorum. Sakinleşince gidip yine konuşuyorum. Fakat Yağız ın da sakinleşmesi kolay olmuyor. Onu da bir müddet kendi haline bırakmak gerekebiliyor. Bu yüzden uzak durmak en iyi çözüm oluyor. Ama ola ki bu öfkeli anımda karşıma kocam çıkıp "aaa ne oluyor böyle" derse onun için üzgünüm direk o fırçayı yiyor ve başka bir şeyle oyalanıp sakinleşmeme fırsat kalmadan tüm sinirimi onunla atmış oluyorum. Tabii ki yanlış ama oda böyle anlar da sessiz kalmayı öğrensin napim :)
Sakinleşmeye yer bulamadıysam da son ses müzik açarım pek iyi gelir.
Ne olursa olsun günümüz de iş stresinden dolayı, koşturmalardan dolayı çok hızlı yaşıyoruz her şeyi bu da insanları fazlasıyla gergin ve sinirli yapıyor. Şuan etrafım da sessiz sakin insan sayısı yok denecek kadar az. Herkes patlamaya hazır bomba gibi. Ve çoğu insan antidepresana başvurmak zorunda kalıyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre 2020 de antidepresan kullanımı daha bir artacak ve depresyon iyice yaygınlaşacakmış.
Anne babalar böyle sinirli ve öfkeli olunca da ufacık çocuklar da erken yaşta çabuk sinirlenme, sinirle cevap verme gibi durumlar başlıyor. Yani aslında bu bir kısır döngüye dönecek gibi görünüyor. Çabuk sinirlenen, öfkeli, sinirli anne babaların büyüttükleri çocuklar evlerin de gördükleri gibi çabuk sinirlenerek kendi çocuklarını büyütecekler.
Farkındayım çok iç açıcı bir yazı olmadı ama maalesef hepimiz sinir, öfke ve sabır sınırlarımızı öğrenmek ve bu duruma kendi kendimize ya da uzman desteği alarak çözüm bulmak zorundayız. Bu vesile ile bende kendime tekrar hatırlatmış oldum.
Peki sizler nasıl sağlıyorsunuz öfke kontrolünüzü? Var mı taktikleriniz? ;)
Sevgiler,
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ne de güzel bir yaraya parmak basmışsın Sevgili Gülşah. Bizdeki durumun aynısı sizde de var demekki. Yoğun iş temposunun ardından evde ilgi bekleyen çocuklar aş bekleyen koca derken gerilmemek imkansız bir hal alıyor. Gerginlikten Ajda Pekkan gibi durucam nerdeyse :))))
YanıtlaSilValla öfke kontrolü falan yok bende ben direk kime sinirlendiysem ona patlıyorum artık. Yaşlamı ilgili demişsin ya belki de ondandır eskisi gibi değil artık tahammül sınırlarım...
Sabırlar diliyorum hepimize...
aminnn cnm sabır dileklerine hepimizin çok ihtiyacı var :)
SilBenim öfke ve sinir anımın ilk 5 dakikası ve sonrası var.Yani eğer sinirliysem ve mantıklı düşünebiliyorsam hemen susup uzaklaşmak isterim.Yoksa ağzıma geleni söylemek içimde tutamamak gibi kötü huyum var, sonra da kırıcı oluyorum diye üzülüyorum.Bunu yaşamamak için genelde sakin kalmaya çalışıyorum ama benim ki öfke kontrolü sayılmasa da kendini az yıpratma çabası^^
YanıtlaSilçocukla birlikte daha bir baska yöne kayacak sinir anların, öfke nöbetlerin :)
SilOff Gülşah'cım yarama tuz bastın valla Yağız'da bazen beni inanılmaz zorluyor biraz sakinleşeyim desem o an zaten oda krizde olduğu için bacağıma yapışmış oluyor ki ayırabilene aşkolsun. Hem çocuğun sendromu hem hamilelik hormonları bazen oturup ağlayınca anca rahatlıyorum. Eşimde çoğu zaman karşımda bana gülüyor her şeyi çok ciddiye alıyorsun diye :S
YanıtlaSilTüm annelere bol sabırlı günler, çocuklara çok uyumlu dönemler diliyorum :))
ayy o bendede var oturup ağlıyorum sonra çocuklar beni teselli etmek zorunda kalıyor :)))
Silsusuyorum ben bir köşeye çekilip. 2 yaşından sonra sendromu daha da yoğun yaşamaya başlayan oğlum la o bu haldeyken anlaşmamız imkansız oluyor. bende susup onu kendi haline bırakıyorum. gözlerimi de ondan ayırıp dikkatimi dağıtmaya çalışıyorum.
YanıtlaSilüzerine yapışmazsa sorun yok susup kaçığ sakinleşir insan ama Ela mümkün değil bırakmıyor :)
SilBen de yazıcam bu konuda, ben de :D Aklımın bir ucundaydı, en yakın zamanda yüzeye çıkarmak lazım.. Zira aynen bende de bir öfke kraliçesi var ve onun akdeniz kanı taşıyan annesi olarak dıştan belli etmesem de içten acaip sinirleniyorum ve bunun önüne geçebilmek için çok uğraşıyorum, hiç aklıma gelmeyen çok yeni teknikler öğrendim, çooook yakındaaa :D Kısaca: hepimize kolay gelsin, zor bir dönem bu yaş aralığı..
YanıtlaSilyaz valla biraz bizede bi yön göster :) her yeni tekniğe açığım merakla bekliyorumm ;)
SilAh o 2 yas sendromlari erkenden gelip gecmek bilmiyor ve malesef zamane cocuklari herseyi cok fazla biliyor anneleri nasil delirticeklerinide rabbim kolaylik versinnnn
YanıtlaSilaminn cnmm aminn :)
SilHepimizde aynı sorun var galiba. Hayat telaşı ile birlikte, çocuklarında takıntıları, sınırları bayağı zorluyor. Bir aydır, hem büyük oğlanın okula alışması ve yoğunluğu, küçüğün sürekli beni yanında istemesi bu ara çok gerdi beni. Büyüdüklerinde düzelir diyordum ama, büyük çocuğu olanlar sıkıntıların artarak devam ettiğini söylüyor :( Hayırlısı bakalım.
YanıtlaSilsevgiler
şafak
www.safagindunyasi.com
www. bloggerlarpaylasiyor.com
evet maalesef benimde öngörüm o artık büyüdükçe daha başka sorunları krizleri çıkıyor bu yaşlar yine idare edilebilir dönemler ergenlikte neler olacak en büyük merakım o :) sağlıklı olsunlarda o günleride görelim ;)
SilYıllar İnsanı değiştiriyor. Gençlikteki o neşeli hal yıllarla birlikte yerini ağır sorumluluklara bırakıyor... Kendinize harcadığınız zamanın çoğunu başkalarına harcar hale geldiğinizde, kendinizi mutlu edip deşarj olduğunuz vakitleri elinizden kaçırdığınızda, sabredilmesi gereken durumlar için elde enerji kalmıyor...
YanıtlaSilevet maalesef öncelik sıralamalarımızda değiştigi icin kendimizi fazlsıyla ihmal etmek zorunda kalıyoruzzz
SilÇok zor zamanlar inanın çabuk geçiyor. Öfke de ilk 3 dakika geçtikten sonra hemen sakinleşenlerdenim. İlgiyi başka yöne çekmek en güzeli.
YanıtlaSilgelip geçici dönemler bunlar ama tabii ki kendimize dikkat etmek gerekli cocukların dönemi geçiyor ama annelerde gerginlik gibi hasarlar kalabiliyor :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilAnne ve babası çalışan iki torunuma (eşimle birlikte) bakıyoruz. Küçük kız ana sınıfına gidiyor, çok hırçın ve inatçı bir çocuk. Onunla baş edemiyorum. Sabırlı ve tahammüllü bir insan olduğum için öfkemi kontrol etmek de kolay oluyor.
Dünyanın en zor işi çocuk eğitmek! Çünkü sabırlı ve tahammüllü olup, öfkeni kontrol altında tutman gerekiyor, aksi halde işin içinden çıkamazsınız.
Yazınızda bahsettiğiniz önerilerden başka izlenebilecek bir yol bilmiyorum. Zaten eğitimciler ve psikologlar da aynı şeyleri öneriyorlar. Tabi biraz da bu, çocuk ile onun eğiticisinin yapısıyla da doğrudan ilintili bir durumdur.
Cenab-ı Hakk, annelere, eğitmenlere, eğiticilere, bakıcılara ve öğretmenlere bolca sabır versin. Tahammül gücü versin.
Selam ve dualarımla.
ne güzel benim annemle babamda birlikte bakıyorlar ve sanırım sizdede öylemi bilmiyroum ama torunlara daha bir tahammul ediliyor kızmıyorlar kolay kolay :) teşekkür ederim yorumunuza sevgiler
SilBenim çözümüm: 4 ayaklı, tüylü bir şey:) valla insana hem sabır öğretiyor, hem de gerilimi alıyor. Çocuklar için de harika bir oyalanma ve hatta sorumluluk öğrenme (su kabına su koyma, mama kabına mama koyma) oluyor, onunla koşup oynarken ne öfke kalıyor çocuklarda, ne sinir:)))
YanıtlaSilahh varya Ela havalara uçar ama gündüz evde yalnız bırakmayı içim elvermez cocuklar icin vicdan azabı çekerken bide kedicik vicdanımı mahveder :)
SilÖfkeli anneler ve çocukları klübüne hoşgeldikk. Gerçekten yaa şöyle her iki tarafı da sakinleştirecek çözüm bulan varsa beri gelsin. :))))
YanıtlaSilBen önce onun sinir ve öfkesini yatıştırmaya çalışıyorum. Bazen ağlar halde bırakarak ki içindekini döksün, bazen de ilgisini çekecek bir yön bularak. Kendime gelince....:(((( çoğu zaman içimde patlıyor....
klüp kurabilecek kadar kalabalığız doğru valla :) çözüm belli anne ve babalar sinirlerini aldırmalı :)) kökten çözümmm
SilSabır sabır sabır.. Sabır taşı olup çıktık.. Hepimizin yaşadığı sıkıntıların güzel bir özeti olmuş bu yazı... Bence en büyük suçlu zaman.. Benim çocukluğumda böyle zaman sıkıntısı yoktu veya belki ben farketmemiştim. Şimdi zamanla yarışıyoruz. İnsan değil mekanik bir aygıt gibi çalışıp didiniyoruz. Ama bir nefeslik zaman yok. Benim çocukluğumda annem işini gücünü yapardı, bize bakardı ve teyzemlere oturmaya gider orada vakit geçirirdi. Çay saatleri olurdu. ve bu çay saatlerinde insanlar gerçekten de oturup çay içtiklerini anlarlardı. Bugün böyle birşey mümkün değil. Zaman kaçıyor biz kovalıyoruz. Ve tabi sonuç stresli bir yaşam.
YanıtlaSilçok doğru makina gibiyiz herşeye koşturuyoruz. sonra ne sabır kalıyor ne tahammül bende bilmem kücüklüğümde sinir krizleri geçirdiğimi ya da annemin bizler kadar delirdiğini hiç görmedim :)
Siltahammül kısmı yıllarca bir çok şeye tahammül edildiğinden artık mevcut olmayan boyuta geçiyor bizde de fırçayı yiyen baba ne yazık ki garibim dışarda el ile uğraş eve gel bunlarla uğraş diyor:)
YanıtlaSilkulaklık takıyor ve müzik açıyorum her zaman etkili olmuyor tabi üzerine tırmanıp deli gibi tepiniyorsa kedi mi o ağlıyomu sütümü bitmiş gel aşağı inip mama verelim deyince çıt ağlama kesiliyor ama,gerçekten inip besliyoruz
kocalar arada kaynamasa olmaz :))) kedi köpek kandırmacasıda belli bir yaşa kadar işliyor sonrası eziyet :)))
SilResmen kendimi okumuş gibi oldum. Ve ne zamana kadar böyle devam edecek sorusu var hep aklımda 2 buçuk yaşına bastı. İstediği bir şey oldu mu o yapılana kadar kök söktürüyor. Ama yine de nı,ormal zamanlarda uslu bir çocuk Cem. Ama her gün belli saatlerde sinir harbi yaşatmıyor değil.
YanıtlaSilValla ben de bugün dayanamayıp evde terör estirdim. Ooo oğluma da babasına da öyle bir bağrındım ki :)) sonra da bağırdım diye üzüldüm ağladım:( gerçekten bazen çoook zor! Ben genelde susmayı tercih ediyorum ve iyi şeyler düşünmeye çalışıyorum. Çünkü hala o konu üzerinde düşünürsem sakinleşemiyorum. Bazen de ne yaparsam yapayım önüne geçemiyorum. Annelik çok güzel ama çok da zor! Allah herkesin yardımcısı olsun.
YanıtlaSilAnnemle hala birbirimizi yiyor oluşumuz sonuçları ortaya koyuyor bence (:
YanıtlaSilAnlık sinirleniyorum ama Berrak' a karşı inanılmaz sabırlıyım ki normal hayatımda bu kadar sabırlı değilimdir. Bağırmam sadece bakışlarımla anlamasını beklerim ve güzelce anlatmaya çalışıp sakinleşmesini beklerim .Çocuk nihayetinde . Sessizce yapılacak işlere veririm kendimi .
YanıtlaSilKeyifle okudum diyebilirim, paylaşımınız için teşekkür ediyorum.
YanıtlaSilYüreğinize, kaleminize sağlık. Harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSil