4 Oca 2016

Öfkeyi Kontrol Edebilmek

öfkelenmek, bağırmak


Öfke kontrolü anne olduktan sonra hırsla öğrenmeye çalıştığım bir konu. Maalesef günlük hayatımız da koşuştururken fazlasıyla geriliyoruz ve bunun patlaması genelde sevdiklerimize oluyor. Doğan Cüceloğlu nun bu konu da çok sevdiğim bir yazısını da sizinle paylaşmak istedim. 2016 tüm anne babalar için öfke kontrollü geçsin bu da günün duası olsun ;)

sevgiler,




 Bir insanın olgunluğu, onun öfkesini ne kadar yönetebilmesinden anlaşılır. Olgun insan kızmayan değil, öfkesini iyi yönetebilen insandır. İyi yönetilememiş öfkenin bedelini büyüktür. Hapishaneler öfkesini gerçekçi ve anlamlı bir şekilde yönetememiş insanlarla doludur. İyi yönetilemeyen öfkenin topluma ağır bir ekonomik bedeli vardır. Öyleyse gelin öfke yönetiminin adımlarına bir bakalım.

Öfke yönetiminin adımları
1- Öfke yönetiminin ilk adımı, kişinin duygularının farkına varmasıdır. İçinde yetiştiği ortamın özelliklerine göre çocukken bazı duyguları bastırmayı ve farkına varmamayı öğreniriz. Örneğin bazı yetişme ortamlarında öfkelenmek ve öfkesini göstermek erkek çocuğu için uygun görüldüğü halde bir kız çocuğu için hiç uygun görülmemektedir. Bu durumda kız çocuğunun bu duyguyu hissetmekten ve ifade etmekten uzak durması istenir. Ve gerçekten de öfkesini göstermesi istenmeyen çocuklar büyüdüklerinde öfkelerini tanımakta çok zorluk çekerler. Bu kişilerde öfke şikayet davranışı ya da depresyon duygusuna dönüşür.

2- İkinci adım, kişinin on saniye kadar derin nefes almasıdır. Bu şekilde öfkesinin farkına varan kişi amigdala, hipotalamus ve hipokampusun yani iç beyinin hakimiyetinden kurtularak denetimi düşünce ve aklın yer aldığı ön beyine aktarabilir. Tabii, ona kadar sayan herkesin öfkesini denetim altına alabileceği söylenemez; ama ona kadar saymak böyle bir fırsat yaratır.

3- Üçüncü adım, öfkemizin temelinde yer alan sürecin farkına varmaktır. Öfkeniz karşılanmayan bir beklentiden kaynaklanabilir. “Halimi, hatırımı sormadı, bir ihtiyacın var mı diye sormadı,” buna bir örnektir. Öfkenin kaynağı “dürüstlük” gibi ihlal edilen bir değer de olabilir.

4- Dördüncü adım, bu sürecin kaynağında yaşamın gerçekleri mi yer alıyor, yoksa kişinin egosu mu, onun farkına varmaktır. Örneğin, “bana ters baktı”ya kızmak ego kaynaklı bir öfkedir. Öte yandan, “bana yalan söyledi”ye kızmak değerler ihlali ile ilgilidir.

5- Beşinci adım, öfke ego kaynaklı ise onu nefsini terbiye etme fırsatı olarak değerlendirmelidir. Bunu yapan kişi yaşamı boyunca sürekli bir gelişim süreci içinde olur. Nefsini terbiye etmeyen ise bir çatışmadan öbürüne savrulmaya mahkumdur.

6- Altıncı adımda yaşamın gerçeklerinden kaynaklanan bir öfkenin farkına vardığında kişinin soracağı önemli bir soru vardır: Kısa vadeli geçici bir durumla mı karşı karşıyayım yoksa kalıcı ve sürekli olan bir durumla mı? Örneğin bir alışveriş merkezinde sattığı malla ilgili bile bile yanlış bilgi veren bir satıcıyla ilişkiniz geçicidir. Ama dost bildiğiniz yakın birinin size yalan söylemesi kalıcı ve sürekli bir duruma örnektir.

7- Yedinci adımda karar verilmesi gereken etki alanı içinde nelerin yapılabileceğidir. Yanlış bilgi veren satıcıya dönük yaklaşımınızla, aileden çok yakın birinin yalan söylemesine yaklaşımınız arasında farklar olmalıdır. Birincisinde mağazanın yöneticiyle bir kez konuşmak yeterli olabildiği halde öbüründe uzun süreli takip edilmesi gereken bir durum söz konusudur. Bazı durumlarda durum tamamıyla kişinin etki alanının dışında kalabilir. Örnek; sizi tehlikeye sokan bir sürücünün arabasıyla hızla oradan uzaklaşması gibi. Etki alanının sınırlarını bilmek kişinin olgun, kendini tanıyan ve gerçekçi olmasını gerektirir.

8- Sekizinci adım, “değer mi?” sorusunu sormak olmalıdır. İçinizde, “Evet, değer !”cevabını buluyorsanız o zaman kolları sıvayarak stratejiler geliştirmeye başlayın. Atatürk’ün istiklal savaşını planlamasının altında bu tür bir öfke yatmaktadır. Sebat ve azmin altında bazı durumlarda bu tür bilinçli öfke bulunur. “Hayır,” cevabını buluyorsanız, zaman ve enerjinizi çöplüğe atmamak için sizin için önceliği olan bir alana yönelin.

Unutmayın, gerçekte öfkeniz için cezalandırılmazsınız; öfkeniz tarafından cezalandırılırsınız.


29 yorum:

  1. Maalesef bilmemize rağmen bazan öfkeyi kontrol altına alamıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kontrol altına almak için pek çabalamıyoruz aslında

      Sil
  2. Öfke her bireyin hissedebileceği normal bir duygudur, ancak öfke duygusu sonucundaki davranışlarımız doğru ya da yanlış olarak değerlendirilir. İç denetimi gelişmiş bir insan öfkesi sonucu davranışlarını kontrol etmeyi öğrenebilmiş demektir. Öfkesinin esiri olmayan insan , düşünerek hareket eden insandır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok doğru bunu başarabilen insanları gercekten gönülden tebrik ediyorum

      Sil
  3. Çok zor olsa da bazen özellikle çocuklarimiz olunca herseyi kontrol altinda tutmayi ögreniyoruz. 15 yillik anneyim hala ögrenmeye devam ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanırım bu öğrenme sürecimizde hiç bitmeyecek bitmesin de zaten ;) her bilgi değerlidir anneler için

      Sil
  4. Çok güzel bir yazı, okuduktan sonra uzun uzun düşündüm. bilgilendirme için teşekküerler.

    sevgiler

    tolunay

    YanıtlaSil
  5. Paylaşım için teşekkürler. Benim de iki kızım var. Her zaman insan sakin olamıyor malesef. Bende sinirlendiğim anlarda, genelde derin nefes alır, biraz zaman geçince, konuşurum çocuklarımla. Bu şekilde daha rahat anlaşabiliyoruz.
    Bloguma beklerim.Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne kadar kendimizi engellersek okadar kardır diye dusunuyorum bloguma hosgeldin ;)

      Sil
  6. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. Bu konu her an sınav verdiğimiz bir konu malesef. "Annemin kitaplığı" nın facebookta bir yazı dizisi var. Okunmasını tavsiye ederim. Bana çok yardımcı oldu. Bir de " öfke dansı" ve "yetenekli çocuğun dramı" kitaplarını sipariş ettim. İnşallah onlardan da max. düzeyde faydalanırım. Ama kendi adıma epey yol katettiğimi düşünmekteyim. Dün Işık uyumadan önce 12 kez su istedi ve her getirişimde vazgeçtim dedi ve ben hepsinde pamuk gibi" peki canım, tamam canım " dedim. Baktım bu tavrıma da sinirlendi, bir türlü de uykuya dalamıyor "gel biraz kucağıma alayım, sarılayım "dedim. 1 dk. bile dolmadan nakavt :) Kendime çok şaşırdım ama sinirlenip, bağırmak iki taraf için de yıpratıcı oluyor, bu seferlik doğru kelimeyi bulmuşum bakalım bir daha ki sefere nasıl bir sürprizle karşılaşacağım. Allah bütün ebeveynlere peygamber sabrı versin. Sevgiler Semanur

    YanıtlaSil
  8. Öfke kontrol problemi son zamanlarda ciddi anlamda yaşadığım sorunlardan birisi. Öfke anında bütün bunları düşünemiyoruz ama çok faydalı bir yazı olmuş. Hayatımızda uygulamayı başarabilirsek ne mutlu bize..

    YanıtlaSil
  9. Panoluk bir yazı olmuş... görünen her yerde durması gerek...

    YanıtlaSil
  10. keşke herşey kitaplarda anlatıldığı kadar kolay uygulansa..

    YanıtlaSil
  11. Ne kadar okusak da ne kadar bilinçlensek de malesef arada kaçırıyoruz....

    YanıtlaSil
  12. Çok önemli bir konu, çoğu zaman hepimiz aynı yanılgılara düşüyoruz..

    YanıtlaSil
  13. Çok önemli bir konuya değinmişsin, herkese çok faydalı olacaktır, eline sağlık Gülşah'cığım. Sokaklarda kedilere, köpeklere tekme atan, çocuğunu döven, işkence edenler bunu bilseler belki yapmazlardı. Tabii psikopat değillerse...:((

    YanıtlaSil
  14. Hem öfke anında hem de sonrasında azap veren bir duygu. Güzel bir yazı. Yazının içeriğinde alınabilecek önlemler az çok anlatılsa da aşılması çok kolay bir durum değil. Karakter özellikleri, hatta genetik, biraz da çevre faktörü ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Yenme konusunda gayret göstermekte yarar var.

    YanıtlaSil
  15. Ne kadar önemli bir konuya değinmişsin cici anne. En önemli konu bence

    YanıtlaSil
  16. Acaba bu yazıyı sık kullananlara ekleyip, 100 defa üst üste okusam kontrol edebilir miyim öfkemi?
    Bu konuda çok dertliyim:)

    YanıtlaSil
  17. Çok güzel bir yazı olmuş , kesinlikle benim için de inanılmaz farkındalık oluşturdu hatta. İki çocuklu çalışan bir anneyim bende ve malesef öfkeli anlarımda büyük çocuğum olan kızıma patlayabiliyorum çoğunlukla , çok ama çok üzülüyorum sonrasında ama iş işten geçmiş oluyor bağırmış oluyorum bir kere.. Çok dertliyim gerçekten bu anlamda inşallah bundan sonra daha dikkatli olabilirim :( Blogunuz çok güzel bu arada benim bloguma da beklerim ;)

    YanıtlaSil
  18. en önemli adım değer mi sorusu zannedersem

    YanıtlaSil
  19. Bazen adi ataklar ve öfke kontrolü konusunda yetersiz kalabiliyoruz,uygulamak gerekli aslında...

    YanıtlaSil
  20. Ne yararli paylasimlariniz var daha yeni kesfettim.kaleminize saglik bende beklerim sayfama sevgiler :)

    YanıtlaSil
  21. Genelde sakin bir yapiya sahip olmama regmen bazen ofkemi kontrol edemiyorum :((

    YanıtlaSil
  22. güzel yazı olmuş paylaşım için teşekkürler, sitenizi takipteyim.

    YanıtlaSil

Okuduysan ses ver ;)

Bumerang - Yazarkafe