Normalde hiç pratik bir insan değilim öyle el becerilerim ve el çabukluğum da yoktur. Ama annelik zaman içerisinde her şeyi öğretebiliyor.
Hiç beceremem yapamam desem de kızım için toka yapabildiysem ya da oğlumun gönlü olsun diye resim çizmenin inceliklerini internetten araştırıp çaktırmadan oğlana öğretmeye çalıştıysam ucundan yırttım demektir. Yani kendin için değil ama çocuklar için yapamam, edemem, beceremem yapım bu gibi cümleler kifayetsiz kalıyor.
Şöyle bir ev koşturması eminim bir çoğunuz da vardır;
Tuvalete giderken koridorda ki oyuncakları toplayıp Ela'nın odasına götürdüğümde Ela'nın odasını toplarken Yağız'ın eşyalarını alıp Yağız'ın odaya götürüyorum. Yağız'ın odayı toplamıyorum o odada ki tüm düzen ve dağınıklık sorumluluğu Yağız'a ait ona 2 nutuk çekip odadan elimde atılcak çöpleri mutfağa bırakıcakken dağınık olan salonun sehpalarını yerine koyup koltuk yastıklarının tiplerinin kaymış olmasına aldırmadan yerde ki mayın tarlası gibi olan küçük oyuncakları cebime atıyorum. (evet evde mutlaka cepli eşofmanla geziyorum minik oyuncakları toplamak için birebir) Diğer elimde atmayı unuttuğum çöpleri mutfağa götürürken tezgah üstünü şöyle bir toparlayıp (muhtemelen Ela sakız çiğneyip lavabonun kenarına yapıştırmıştır) koltuğa oturduğum da aklıma 1 saat önce tuvalete gitmek için kalktığım geliyor ve kalkıp tuvalete gitmek için yola koyulurken bu sefer gözlerim kapalı gidiyorum böylece hiç birşey görmeden ve oyalanmadan hedefe ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Peki bitti mi? HAYIR. Tam klozete oturacakken ceplerimde unuttuğum o küçük oyuncaklar yere saçılıyor ve ben hemen oracıkta gereksiz gördüklerimi çöpe atıveriyorum böylece 2dk da oyuncak ayıklaması yapmış oluyorum :))) ee tuvalete kadar gelmişken makinaya çamaşır atmadan olmaz birde lavaboyu ovalayıp etrafına saçılan diş fırçası ve macunları toparladım mı tamamdır. Şimdi tekrar gözün kapalı hedef olan koltuğa ilerlersem benden daha keyiflisi olmaz diyorum.
İşte burada pratiklik gözünü kapatarak ilerleyebilmek bunu 1-2 kere deneyin sonra göreceksiniz ki gözünüz açıkken bile artık evin sağına soluna saçılmış oyuncakları görmüyorsunuz. Şuan hatırlamıyorum ama bir kitapta okumuştum; "çocuklu bir evde oyuncak toplamak kar yağarken kapı önünü süpürmeye benzer" yazıyordu. Yani sen bir taraftan topla arkandan bücürler tekrar dağıtsın bu yüzden işin sırrı dediğim gibi görmemekten geçiyor.
Diğer bir pratiklikte az eşya. Evde öyle çocuklarımın kırmasından korkacağım minik biblolarım yok. Toz almakla vakit kaybettirecek ufak hiç bir şey yok diyebilirim. Üzerine oyuncak yığacakları orta sehpam da yok. Annemin çeyizime ördüğü milyon tane dantelden hiç biri yok geri iade ettim satarım yoksa dedim hemen iademi kabul etti. Yıkaması dert ütülemesi dert hiç gerek yok.
Oda içinde saksıda çiçeğim de yok. Tamam çiçekleri çok severim ama balkonda durduğu sürece. O yüzden sıcak değil soğuk seven çiçekler tercihimdir :)
Oyuncak alımlarını büyük boy ürünlerden yana kullanmakta başka bir pratiklik bence. Şöyle ki mesela süpriz yumurta sevmeyen çocuk yok o yumurtaların içinden çıkan minicik oyuncakları da toplamayan çocuk yok. Ama toplatmammm (büyük konuşma Gülşah) arkadaş kaşla göz arası minik ebatta ki tüm oyuncakları atıyorum. Yağız'ın araba ebatlarını sabit tutacağım diye canım çıkmıştı neyse ki hep büyük boy seçti de beni de çok yormadı. Zaten Yağız da oyuncak kültürü yoktu araba, beybilade ve bide yaratık gibi bir şeyler vardı o zamanlar şuan sıfır oyuncağı var çok canı sıkılırsa Ela ile evcilik oynuyor. Ela ise bebeklerden gidiyor bu sıra sıkıntı yok. En ufak parçalı oyuncakları çay setleri ee o kadar da olsun çocuk bütün gün çay çorba pişiriyor. Birde heveslerinin geçtiği oyuncakları anında saklıyorum. Belli bir süre sonra tekrar önlerine koyuyorum bu taktikte tutuyor. Birde mümkünse bir boya kaleminden ortada 10 tane olmasın kocaman kalemler hemen de bitmiyor ama aynı renkten hediye geldikçe açılıp ortaya konulmuş hopp yok ediyorum bitince diğeri meydana çıkabilir ya da bir başka çocuk geldiğin de kavga çıkmasın diye çıkarabiliyorum.
Bunlar bizim elimiz de olan şeyler çocuklara yapma etme demektense ortamı sadeleştirmek en güzeli. Ne kendimizi yormaya ne de çocukları kısıtlayarak mutsuz etmeye gerek yok. Duvara sürülen parmak boya çıkabilir, koltuklar artık leke tutmayan cinsten çok titizseniz yayın bir koltuk örtüsü, yere dökülen oyun hamurları da kuruyunca süpürüle biliyor bunlar içinde çok kasmaya gerek yok. Yeter ki evde herkes sorumluluğunu bilsin tek toplayan biz anneler olmayalım.
Kamu spotu mesajı vererek yazımı sonlandırıyorum; benim saçlarım süpürge olacak kadar değersiz değil ya senin :)))
Not: Bu yazdıklarım tamamen normal anneler için hastalık derecesinde titiz anneler için biliyorum ki ne yazsam fayda etmez.
sevgiler,
26 Oca 2016
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
:) Yazı güzel olmuş tebrikler.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim :)
SilHarika bir yazı olmuş, ellerine sağlık :)
YanıtlaSilteşekkür ederim :)
SilTan benlik
YanıtlaSilsende bu yola girdin artık :)
SilKocaman bir gülümseme ile okudum Gülşah :) aha dedim yalnız değilsin. Bazen acaba bende mi bi anormallik var diye soruyorum kendime ama yok yok normaliz biz. Birilerinin arka toplaması gerekiyor maalesef ve genelde de bu (eğer baba çok titiz değilse) anne oluyor. Bu arada tam da şu ara okuduğum bir kitaba cuk oturmuş yazdıkların. SADE diye bir kitap okuyorum. Hayatımızdaki her şeyi sadeleştirmekten bahsediyor. (Gardrop, ev, yemek, egzersiz, ilişkiler, para, iş hayatı ve teknoloji) Evine çok özendim valla. Benim de yakındır çöple buluşturmalarım..
YanıtlaSilyok yok biz cok normaliz hic kendine anormallik kondurma :)) o kitabı biliyorum hatta cogunuda uyguluyorum bayagı işimi kolaylaştırdı diyebilirim ;)
Sil:) ben de artık görmeyenlerdenim. Evin sadeliği konusunu basarmış durumdayız cocuklar da sorumluluklarına alışıyorlar artık. Biz bir küçük oyuncak sorununu çözemedik Küçükleri geç kırıkları bile atamıyoruz biz. Yeni oyuncak almayınca ona da alıştık galiba. Allah evlerimizin huzurunu eksik etmesin düzen, estetik cocuklar Büyüyünce de yapılır
YanıtlaSilçaktırmadan atıp görmedim duymadım bilmiyoruma yatman lazım evet bayagı bir isyan cıkıyor ama suçluda bulamayınca pes edebiliyorlar :))) aminnn cnm aminnn
SilYaşantınız gibi yazı da hareketli olmuş. Süpersiniz.
YanıtlaSilyazarken bile hareket halindeydim ondan sanırım :) teşekkür ederim
Sil:))) eskiden aynı böyleydi aynı anda bütün odalarda oyuncak arayıp bir yandan da banyo toplardım çok eğlenceli günlerdi :)
YanıtlaSilAhh bayıldım yine tüm cümlelere (:
YanıtlaSilHahaha aynen. Gözlerimi kapatmayı deneyeceğim. Küçük oyuncak almayı yasakladım bende. Her yerden çıkıyorlar. Ve çocuklara sorumluluk verme konusunu da çok iyi yapıyorsun. Asıl öğretmemiz gereken bu bence.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş Gülşah abla. Benim pratiklik annelik anlayışım da bu şekilde olacak diye umuyorum. Bir evleneyim bebem olsun da göreceğim bence dünyanın kaç bucak olduğunu :D
YanıtlaSilGülşahcım sen de bendenmişsin :)) Ben de küçük oyuncakları eşofman ceplerine topluyorum :)))Genellikle çocuklu anneler böyle sanırım :)
YanıtlaSilHarika, içten ve samimi bir yazı olmuş.Ellerine sağlık.
Yazını okurken yaşadım resmen kendimi gördüm o curcunanın içinde. ŞİMDİLİK tüm bu telaşlar çok pembe görünüyor bana :) Ama eminim çok zordur.
YanıtlaSilSenin Yağız'a internettten araştırdığın şeyleri öğretmen gibi , onlarda aslında annelerine zaman içinde çok şey öğretiyorlar demektir :)
Ay bizim evde çok dağını heryer de oyuncaklar. Odasından fazla çıkarmadan istediği gibi oynamasına bişey demiyorum. Odadan çıkarınca da çok katı değilim. Oynayacak tabi ki çocuk. Aman evim de dağınık olsun napayım. Çocuğum mutlu olsun da.
YanıtlaSilAynı fikirdeyim: ) 1 kere çocuk olacaklar,hiç bir şey onlardan değerli değil,eve gelen de bilsin öyle gelsin diyorum: )
SilBen direk görmeyerek başladım olaya :))) orta sehpa var bende ama duvara yaslı ortada değil. Ev misafir gelmiyorsa da oyuncakların asıl yeri orası oldu: ) ev toplamak ev işi yapmak vs oğlumun zamanından çalmak gibi geliyor,henüz küçük kendi başına oyun kurmuyor çünkü. Büyüyüp işler değişince bakalım neler olacak :)
YanıtlaSilÇok keyifli okudum :))
YanıtlaSil