Günlerdir sosyal ağlarda paylaştığım Beni Ödülle Cezalandırma kitabının yorumuna sıra geldi. İnanın neresinden başlayacağımı bilmiyorum. Özgür Bolat yazılarına bloğum da zaten yer veriyorum ve bu kitap ile birlikte yazara olan hayranlığım bin kat daha arttı diyebilirim.
Kitabı bitirince geri dönüp sayfalarına tekrar göz gezdirdim ve hemen hemen her satırın altını çizip minik ajandama notlar aldığımı fark ettim. Resmen mini bir Özgür Bolat kitabı çıktı ortaya 😍
Kitabı beğenmemde ki en büyük etken ödül ile ilgili aynı şeyleri düşünüyor olmamdan kaynaklı. Özellikle karne hediyesi, yüksek not hediyesi, ödev hediyesi, yemek yeme hediyesi hepsine karşıyım Yağız da çoğunu uyguladım fakat Ela da okul dönemi için demiyorum ama yemek yeme kısmı için, yada uyuması için ödül işine kalkışmış olabilirim. Bazen insan bildiklerini unutuyor yada çocuktan dolayı uygulayamıyor. Kitap sayesinde kendimi geldim bildiklerimi hatırlattı bana diyebilirim.
Kitaptan bazı alıntılar yapmak istiyorum;
Ödül vererek bir çocuğu motive edebilirsiniz. Çocuk o işi yapar, hatta heyecanla yapar ama ödül vermeyi bırakınca, çocukta o işi yapmayı bırakır.
"Çocuğa," Ödevini yaparsan bilgisayar oynayabilirsin" dediğiniz an, ödev araç, bilgisayar amaç olur. Amaç da her zaman araçtan değerlidir. Çocuk ödevi araç olarak gördüğü için ona olan ilgisi azalır; aslında araç olarak bile görmez. Daha da kötüsü çocuğun ödevi engel olarak görmesine neden oluruz. Çünkü ödev, çocuğun bilgisayarı ulaşmasını engeller. Çocuğunuza ödülle iş yaptırmak istediğinizde, çocuk o işi engel olarak görecek ve yapmasını istediğiniz işten soğuyacaktır. Yemeğini yersen, tatlı yiyebilirsin, dediğiniz an, çocuğu yemekler soğutursunuz."
"Bir insan hayatta olup bitenleri ne kadar kendi kontrolü altında görüyorsa o kadar "iç kontrol odaklıdır", ne kadar kendi kontrolü dışında görüyorsa o kadar da "dış kontrol odaklıdır" Dış kontrol odaklı insanlar kendini birer piyon gibi görür. Kendine yabancılaşır. Başarılı ve mutlu olmak için iş odaklı olmak şarttır."
"Ödül, bir "yapay sevgi" aracıdır."
"Ödül cezayı içinde barındırdığı gibi, ceza da içinde ödülü barındırır. Ceza olduğu zaman kişi, "bu işi de yapmam, cezamı da çekerim" der. Ceza o davranışı yapmamayı meşrulaştırır."
"Siz çocuğunuza ödül vererek, bir sürü iş yaptırırsınız ama yaratıcı olmasını veya eleştirel düşünmesini sağlayamazsınız. En kısa zamanda işini bitirip ödülü almak ister. Onun için yaratıcılık, muhakeme ya da düşünme gerektiren işlerde ödül verilmemelidir."
"Yarışmanın ve ödülün olduğu ortamlarda kaybedenler kabul görmediği için mutsuz olur; kazananlar da başarılarıyla kabul görüldüğünü düşündüğü için değersizlik duygusu yaşar, dahası sürekli kazanmak zorunda hisseder. Bu kaygı da mutluluğu öldürür."
Evde çok sık ödül işlerine girmiyorum diye düşünürdüm. Kitabı okudukça ödül vermediğimi sandığım bir çok şeyi aslında farkında olmadan ödül olarak verdiğimi fark ettim. Yemeğini yersen tablet oynayabilirsin, yemeğini yersen çikolata yiyebilirsin, oyuncaklarını toplarsan sakız çiğneyebilirsin gibi...
Özellikle de eğitim sisteminde ödülün en yanlış hali uygulanıyor ama buna bir türlü dur diyemiyoruz. Sınav ile not sistemi de bir tür ödül olarak sayılıyor ve çocukların öğrenmesinin önüne geçiyor.
Sadece çocuklardan bahsediyorum ama kitapta şirket içi prim, ödül sistemlerinden de bahsediliyor.
Altını çizdiğim tüm notları yazmaya devam edersem kitabı bloğa taşımış olacağım 😊 bu yüzden duruyorum.
Bu kitabı çocuksuz arkadaşlarınıza, şirket yöneticinize ve hatta çocuğunuzun öğretmenine bile hediye edebilirsiniz.
Sevgiler,
Kitabı şu anda ben de okuyorum. Çok başarılı bir kitap.
YanıtlaSilbencede ;) keyifli okumalar
SilGüzel bir kitapmış. Ama bazen dediğin gibi oo- kadar çaresiz kalıyorsun ki bu yöntemlere başvurabiliyorsun. Ben en çok şeker yemek üzereyken yemek yedikten sonra yiyebilirsin cümlesini kullanıyorum onu fark ettim tabii büyüdükçe farketmeden daha farklı yanlışlar da yapacağım :( Teşekkürler bu güzel paylaşım için Gülşahcım :) Sevgiler (Meltem)
YanıtlaSilvalla fark etmeden yapıyoruz canım ya olur o kadar napalım :) ben teşekkür ederim güzel yorumun için
SilBizde de görevleri için ödül olmadı hiçbir zaman.
YanıtlaSilbunu uygulamak gerçekten cok onemli sorumluluklarını bilerek büyümeleri gerekir.
SilÇok ilgimi çekti. Her kütüphanede olmalı sanırım. Benimde listeme giriyor şuanda :) Teşekkürler :)
YanıtlaSilkeyifli okumalar dilerim pişman olmayacağınıza eminim ;)
SilÇok ilginç gerçekten doğru. Ben hiç bu açıdan bakmamıştım, biz de ilk yeğenim bebekken yemek yesin diye abuksabuk şeyler yapmıştık:)))o zaman ne yapıyoruz ödül vermiyoruz:)))Çok önemli bilgilerdi teşekkürler Gülşah'cığım. Özellikle anneler için çok faydalı olacak.
YanıtlaSilsağol ablacım bilmeden yapıyoruz bir çok şeyi :)
SilÖdül vermek belki başlangıçta evet ama kişi içselleştirmezse yaptığı şeyi anlamasız olur.
YanıtlaSilçocuklarda bu ödül konusunda gerçekten dikkat etmek gerek
SilŞu anda bende okuyorum kitabı. Ve gerçekten harika. Özellikle eğitim açısından herkesin yaptığı bir yanlışı örnek olaylarla, araştırmalarla açıklaması çok güzel olmuş.
YanıtlaSilbence yöneticilere bile hediye edilebilir yazar şirket içi ödül sistemlerini de çok güzel anlatmış
SilBu sabah bir arkadaşım söyledi bu kitabı. Çok beğenmiş. Ben şu an itibariyle ergenleri gırtlaklamadan nasıl büyütürüz diye bir kitap aramaktayım :/
YanıtlaSilergenlerle sabır kitabı yazarsın bence sen iyice tecrübe kazanmışsındır bana da çok faydası olur eminim :)))
SilGüzel bir kitapmis. Maalesef farkinda olmadan yapiyoruz bu hatalari
YanıtlaSilmaalesef cnm yine de okuyup bilgilenmek farkındalık açısından çok güzel ;)
SilÇocuk yetiştirme konusu,henüz sadece yeğenlerimle ilgilenirken bile çok çaresiz kaldığım bir konu.. Bu kitabı alıp ailece okumalıyız..
YanıtlaSilBir öğretmen olarak bizlerinde yaptığı hatalardan maalesef her şeyi ödüle bağlamak ben de alıp okuyacağım ilk fırsatta. Ellerine sağlık ablam <3
YanıtlaSil