Okumayan Anne Babanın Okumayan Çocuğu Olur
Yukarı da ki bu sözün ne kadar doğru olduğunu az çok hepimiz biliyoruz.
Herkes deniz diyor, yüzmeyi
öğreten yok.
Herkes balık diyor, tutmayı gösteren yok…
Herkes balık diyor, tutmayı gösteren yok…
Taş devri, bakır devri,tunç devrinden… geçen
insanlığımız; cilalı imaj devrinde ve görselliğin egemenliğinde boğuluyor;
tüketim çılgınlığının nesnesi olarak can çekişiyor. Madde insanın yeni
putu…Görüntü(imaj) tek belirleyen…Jean Baudrıllard’ın anlatımıyla
bir algısal yanılsama (similasyon) altındayız… Medyatik
uygarlık günümüz toplumlarını ‘ışık hızında yayılan sembol dünyasında’
yaşatıyor. Televizyon, büyülü yeni bir din gibi… Postmain’a göre
televizyon, hoşumuza giden konularla bizi oyalayarak önemli konuları
dikkatimizden kaçıran görsel bir şiddet uyguluyor…
BEN NEYİ OKUYAYIM?
ÇOCUĞUMA HANGİ KİTAPLARI ALAYIM?
ÇOCUĞUMA HANGİ KİTAPLARI ALAYIM?
En önemli sorunsa, biz ve
çocuklarımız neler okumalı? Unutmamak gerekir ki günümüzde okuma
araştırması yeni bir bilim dalıdır. Kitap okumanın bilimi ve anayasası “Her
okuyucuya göre bir kitap, her kitaba göre bir okuyucu vardır.” diyor. (Kitap
anayasası madde 1,2)
Uzmanlar, “Bir kişiye kitap önermek, hastaya ilaç önermeye benzer.Yanlış kitap, yanlış ilaç gibi beklenenin tersine sonuç verir.” derken doğru seçimin önemini vurguluyor. Çocuk yaşlarda kitap okumadan uzaklaşmamız,okumaya yanlış kitaplarla başlatılmamızdan kaynaklanıyor. Bir çocuğun sevdiği bir kitabı bütün çocukların seveceğini sanmak en büyük yanlışımız. Çocuğunuzun yaşam boyu okuyan ,öğrenen,sorgulayan,analitik düşünebilen, Türkçeye egemen,özgüveni tam bir birey olarak yetişmesi için ders dışı kitaplar da okumasının çok önemli olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle çocuğunuza ders dışı okumak için kitap almaktan vazgeçemezsiniz. Ancak, alırken nelere dikkat edilmesini, bilmeniz gerekir.
Uzmanlar, “Bir kişiye kitap önermek, hastaya ilaç önermeye benzer.Yanlış kitap, yanlış ilaç gibi beklenenin tersine sonuç verir.” derken doğru seçimin önemini vurguluyor. Çocuk yaşlarda kitap okumadan uzaklaşmamız,okumaya yanlış kitaplarla başlatılmamızdan kaynaklanıyor. Bir çocuğun sevdiği bir kitabı bütün çocukların seveceğini sanmak en büyük yanlışımız. Çocuğunuzun yaşam boyu okuyan ,öğrenen,sorgulayan,analitik düşünebilen, Türkçeye egemen,özgüveni tam bir birey olarak yetişmesi için ders dışı kitaplar da okumasının çok önemli olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle çocuğunuza ders dışı okumak için kitap almaktan vazgeçemezsiniz. Ancak, alırken nelere dikkat edilmesini, bilmeniz gerekir.
KİTAPLA BÜYÜYEN ÇOCUKLAR DAHA ZEKİ OLUYORLAR
YA-PA Okul Öncesi Eğitim
Semineri’nde kitabın çocuk için ne denli önemli olduğu anlatılıyordu :
(1)“Çocuğun yetiştirilmesi, beden-ruh ve kafa olarak ilkokula hazırlanması, incelik isteyen, sabır ve bilgi isteyen önemli bir iştir. Doğduğu andan başlayarak duyduğu ninniler, konuşmalar, sesler -ötüş, havlama, miyavlama, vb. dahil- kendisine okunan veya anlatılan masallar, sorulan bilmeceler, ezberletilen şiirler, tekerlemeler, söyletilen şarkılar hep dil ve düşünce gelişmesini biçimlendiren uyaranlardır. Bu zihni gelişme ilerde onun davranışlarının zihinsel temelini oluşturur. Bunlar olmadığı zaman insan yavrusunun bebelik ve ilk çocukluk döneminde dil gelişmesi yavaşlar, yavaşladığı için de çok iyi beslenmiş olsa bile vücutça sağlam, kafaca -konuşma ve düşünme yeteneği ve becerisi bakımından- yaşıtlarına göre geri olur. Bu geri kalmanın ömür boyu sürdüğünü, aradaki farkın kapatılamadığını ileri süren yazarlar da var.
(1)“Çocuğun yetiştirilmesi, beden-ruh ve kafa olarak ilkokula hazırlanması, incelik isteyen, sabır ve bilgi isteyen önemli bir iştir. Doğduğu andan başlayarak duyduğu ninniler, konuşmalar, sesler -ötüş, havlama, miyavlama, vb. dahil- kendisine okunan veya anlatılan masallar, sorulan bilmeceler, ezberletilen şiirler, tekerlemeler, söyletilen şarkılar hep dil ve düşünce gelişmesini biçimlendiren uyaranlardır. Bu zihni gelişme ilerde onun davranışlarının zihinsel temelini oluşturur. Bunlar olmadığı zaman insan yavrusunun bebelik ve ilk çocukluk döneminde dil gelişmesi yavaşlar, yavaşladığı için de çok iyi beslenmiş olsa bile vücutça sağlam, kafaca -konuşma ve düşünme yeteneği ve becerisi bakımından- yaşıtlarına göre geri olur. Bu geri kalmanın ömür boyu sürdüğünü, aradaki farkın kapatılamadığını ileri süren yazarlar da var.
Konuşma ve düşünme becerisi
gelişmemiş bir çocuğun ilkokulda anadilini okumayı ve yazmayı çabucak ve zevkle
öğrenmesi beklenmemelidir. Okul öncesi dönemde kazandırılması gereken
kitap-defter-kalem ile oynama alışkanlığı, zevki ve becerisi çocuğun ilkokula
başladığı dönemde bu eşyaları yadırgamamasına, onları severek kullanmasına yol
açar. Okuma söküldükten sonra yalnız ilkokul döneminde
değil, ömür boyu okuma becerisinin amaca uygun, iyi ve güzel kitaplarla
beslenmesi gerekir.
Resimli kitap 2-4 yaşlarında çocuk için başka oyuncakta bulunmayan sihir ile doludur. Onu eline aldığı zaman anlamak için yardıma gereksinim duyar. Yetişkin resimli kitap içindekini çocuğa anlatırken çok yanlı doyum sağlamış olur çocuk. Bunlar :
1 – Gördüğü şekilleri algılamayı öğrenme
2 – Dinlediği sözleri anlamayı öğrenme
3 – Hafızayı geliştirme
4 – Hayal gücünü besleme
5 – Yetişkinle kurduğu beraberlikten memnun olma
6 – Kitabın -yapraklarını, kapağını vb.- nasıl kullanacağını öğrenmedir.
Resimli kitap 2-4 yaşlarında çocuk için başka oyuncakta bulunmayan sihir ile doludur. Onu eline aldığı zaman anlamak için yardıma gereksinim duyar. Yetişkin resimli kitap içindekini çocuğa anlatırken çok yanlı doyum sağlamış olur çocuk. Bunlar :
1 – Gördüğü şekilleri algılamayı öğrenme
2 – Dinlediği sözleri anlamayı öğrenme
3 – Hafızayı geliştirme
4 – Hayal gücünü besleme
5 – Yetişkinle kurduğu beraberlikten memnun olma
6 – Kitabın -yapraklarını, kapağını vb.- nasıl kullanacağını öğrenmedir.
Bütün bunlar çocukla yetişkin
arasında kitapla oyun oynarken gerçekleşir. Şayet çocuğu seviyor, onu
yetiştirmekten haz duyuyorsa yetişkin de bu beraberlikten oldukça kârlı çıkar.
Bir yaşına geldiği zaman çocuğun
kitapla ilişkisi kurulmaya başlar. Bu ilişki her çocuğa göre değişir. Bazen
daha erken, bazen de daha geç olabilir. Çocuğu zorlamadan ne kadar erken
başlarsa o kadar iyidir. İlk dönemde kitap eğlendirici oyuncak gibidir. Çocuğun
kitapla karşılaşması önce sadece resimle olur. Daha sonra resim-sözcük,
resim-tümce, resim-tümceler, resim öykü, az resim-çok öykü, nihâyet doğrudan
veya başka konularda resimsiz metinlere doğru bir gelişme süreci izlenir.
Okuma
alışkanlığını sürdüren gençler gözlemci, araştırıcı, eleştirici bir kafaya
sahip olur. Böyle kafalardan ilerde yalnız yazınsal alanlarda değil meslek
dallarında da kitap yazan insanlar ortaya çıkar.
Dünya Çocuk Edebiyatı ve Okuma Araştırması Enstitüsü Müdürü
Richard Bamberger’in ANNE BABALARA önerileri :
-Anne babalar çocuklarına yüksek sesle ve sıkça hikayeler okuyabilir ve anlatabilirler.
-Çocukların gereksinimlerine ve yaşına göre evlerinde kitaplık oluşturabilirler.
- Ailece belli zamanlarda, belli bir sürenin okumaya ayrılmasını sağlayabilirler
- Çocuklarına okuduklarının önemini anlatabilirler
-Çocuklarını verdikleri harçlıkların bir kısmını kitap almak için harcaması konusunda eğitebilirler.
Dünya Çocuk Edebiyatı ve Okuma Araştırması Enstitüsü Müdürü
Richard Bamberger’in ANNE BABALARA önerileri :
-Anne babalar çocuklarına yüksek sesle ve sıkça hikayeler okuyabilir ve anlatabilirler.
-Çocukların gereksinimlerine ve yaşına göre evlerinde kitaplık oluşturabilirler.
- Ailece belli zamanlarda, belli bir sürenin okumaya ayrılmasını sağlayabilirler
- Çocuklarına okuduklarının önemini anlatabilirler
-Çocuklarını verdikleri harçlıkların bir kısmını kitap almak için harcaması konusunda eğitebilirler.
Çocuklara
Okuma Alışkanlığı Kazandırılması Konusunda Prof. Dr. Bülent Yılmaz’ın Dikkat
Çektiği Dört Nokta:
1. Çocukluk dönemi kişiliğin oluştuğu dönemdir
2. Okuma, sağlıklı ve gelişmiş bir kişiliğin temel taşlarından birisidir.
3. Ebeveyn ve öğretmen, çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma ve geliştirmede doğrudan sorumlu kişilerdir.
4. Okuma alışkanlığı, ancak çocukluk döneminde kazanılır. Bu dört noktanın bilincine varılması, çocukların okuma alışkanlığı kazanmasına etki eder. Genel olarak ebeveynin çocuğuna göstereceği ilgi ve vereceği destek çocukların bu gün ve gelecekte okuyan ve ne istediğini bilen bireyler olmasını sağlayacaktır.
1. Çocukluk dönemi kişiliğin oluştuğu dönemdir
2. Okuma, sağlıklı ve gelişmiş bir kişiliğin temel taşlarından birisidir.
3. Ebeveyn ve öğretmen, çocuğa okuma alışkanlığı kazandırma ve geliştirmede doğrudan sorumlu kişilerdir.
4. Okuma alışkanlığı, ancak çocukluk döneminde kazanılır. Bu dört noktanın bilincine varılması, çocukların okuma alışkanlığı kazanmasına etki eder. Genel olarak ebeveynin çocuğuna göstereceği ilgi ve vereceği destek çocukların bu gün ve gelecekte okuyan ve ne istediğini bilen bireyler olmasını sağlayacaktır.
Kaynakça :
1. Bamberger, R. (1990). Okuma Alışkanlığını Geliştirme. Çev.: Bengü Çapar.
Ankara: Kültür Bakanlğı
2. Gönen, Mübeccel, Elif Çelebi Öncü ve Sonnur Işıtan. (2004). “”İlköğretim 5.,6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Alışkanlıklarının İncelenmnesi””, Milli Eğitim Dergisi, 164.
1. Bamberger, R. (1990). Okuma Alışkanlığını Geliştirme. Çev.: Bengü Çapar.
Ankara: Kültür Bakanlğı
2. Gönen, Mübeccel, Elif Çelebi Öncü ve Sonnur Işıtan. (2004). “”İlköğretim 5.,6. ve 7. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Alışkanlıklarının İncelenmnesi””, Milli Eğitim Dergisi, 164.
www.okuyantoplum.com yazının tamamını bu siteden okuyabilirsiniz. Gerçekten kitap okumanın faydalarını çok güzel açıklamışlar.
Sevgiler,
Maalesef ülkemizde okuyan sayısı çok az (tatilden tatile kumsalda kitap okuyanları saymıyorum tabi :))Biraz daha okuma alışkanlığı artsa, sahaflar çoğalsa ne güzel olur...
YanıtlaSilÇocuğum kitap okumuyor diyene hep aynı soruyu soruyorum peki sen okuyormusun diye...
YanıtlaSilHep aynı yanıt iş güç fırsat yok :/
Hal böyle olunca çocuk da öyle oluyor işte...
ah ben nasıl okurum nasıl evde deli gibi bir kütüphanem var baba da okur ben kadar olmasa da ama oğlum okumuyor :-(( küçükken okurdu ama şimdi yok ne yapsam olmadı :-((
YanıtlaSilÇok doğru bir tespit anne baba okursa çocukda okur unutulmamalı.
YanıtlaSilanne babaların çocuklarına güzel örnek olması lazım.. sürekli cep telefonu elinde olan bir anne ya da babanın çocuğunun da daha 4 yaşında telefon da telefon diye ortalığı yıkmasını gayet normal ve yerinde buluyorum. Ben çocuklarda hiç bir zaman hata bulmam hata onları yetiştirenlerdedir..
YanıtlaSilEmegine saglik, cok faydali ve onemli bir paylasim. Once bizler tabi cocugumuza iyi bir rol model olmaliyiz.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazi . Biz de okuyoruz evde çocuklar da okur ama büyük oglum birakti belirli bir yastan sonra. Spor isinde de öyle kari koca spor yapariz ogullarimiz pek sevmez. Her zaman illa ki örnegi takip etmiyorlar.
YanıtlaSilÇok güzel ve anlaşılır bir yazı olmuş. Bu yazıyı okuyup da hala çocuğuma kitap okutamıyorum diyen dönüp kendini sorgulamalı. "Rol model" dediğimiz kavram sen okursan çocuklarında okur. En önemlisi bu bence. Elinize sağlık, sevgiler
YanıtlaSil