En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar. VİCTOR HUGO |
Çünkü okulda uyumlu, düzenli, söz dinleyen sevimli Ela evde bize kök söktürüyor. Okula başladığından beri evde ki hal ve hareketleri iyice kontrolden çıktı. Çok sık ağlama nöbetleri geçiriyor ve ev içinde ciddi huzursuzluk yaratıyor. Nasıl davranmamız gerektiğini bilmediğimiz için danışmak istedik. Çünkü çocuklarımız bizim için değerli ve amacımız iyi evlat yetiştirmek.
Randevu saati gelmeden önce evde haberleri izledim. Türk bayraklı tabutlar başında ağlayan çocukları gördükçe kahroldum. Bu ülke için bir hiç uğruna yitip giden onca polis içinde eminim evlatları değerliydi. Eminim onlarda iyi evlat yetiştirmek için çabalıyorlardı. Kimi çocuklarının geleceğini hayal etmekten, kimisi de evlat sahibi olma hayallerinden hain bir pusu sayesinde mahrum bırakıldı.
Geriye vatan sağ olsunlar, lanet okumalar ve terörü kınamalar kaldı. Fakat asıl geride kalan gözü yaşlı evlatlar ve yollarını bekleyen sevdikleri kaldı. Asıl geride gelecek hayalleri kaldı. Ve asıl geride "babam neden o kutunun içinde" diyen yaşadıklarını anlamaya çalışan o masum çocuğun göz yaşları kaldı.
Daha bunları sindirememişken Halep katliamında ölen çocuk fotoğrafları önüme düştü. Tüm dünyanın sessizce olup biteni izlemesine isyan etmek istedim ama elimizden sadece sosyal ağlarda duyurmaktan başka bir şey gelmedi.
İster istemez bir sürü yorumlar okudum. Kadın yani bir anne "Suriye de ki çocuklara üzüleceğinize kendi ülkenizde ki babasız kalan çocuklara üzülün beter olsunlar" yazmış. Hangi kalp dini, ırkı ayırarak ufacık cansız bir bedene bakıp beter olsunlar diyebilir? Bu kadar mı gözlerimiz kör oldu. Bu kadar mı insanlığımızı, vicdanımızı kaybettik? Klavye başında atıp tutanlara artık alıştık ama çocuk cenazelerine karşı bu şekilde konuşanlarla aynı ülkede yaşamaktan iyice korkar oldum. Ve dün ilk defa çocuk doğurduğum için çocuklarıma bu haksızlığı yaptığım için pişman oldum. Kalplerinde zerre kadar vicdan, merhamet kalmamış insanlara karşı çocuklarımı nasıl koruyacağımı artık hiç bilmiyorum.
Halep teki bir çocuk gözü yaşlı bir şekilde "biz ona ne yaptık ki" diye soruyor. Bende haykırıyorum kimin suçlu olduğu önemli çocuklar size ne kötülük yaptı ki onların canını alma hakkını kendinizde görüyorsunuz?
Neyse kafam çok bulanık aklıma her geleni yazmamak için kendimi zor tutuyorum. 2016 da 17 tane patlama olmuş. Yüzlerce şehit vermişiz. İktidar savaşlarınızın da, koltuk sevdanızın da, insanlığınızın da içine tüküreyim. Hepimizin en sonunda gideceği yer bir avuç toprak. Küçücük çocuklara kalmayan bu toprak size mi kalacak sanıyorsunuz? Ne istiyorsanız yapın artık yeter ki çocuklar ölmesin, yeter ki masum insanlar katledilmesin, yeter ki zor şartlar altında çocuk büyüten anneler evlat acısıyla yanmasın.
Yeter ki HUZUR verin artık.
Bu olaylardan sonra kendi hayatıma çok zor adapte oluyorum. Evet hayat kaldığı yerden devam ediyor. Ekran başında kimsenin elinden bir şey gelmiyor. Ama milli yas ilan edildiği günde bile tepkisiz kalanlara hayret ediyorum. Kimse oturun ağlayın demiyor ama canı yanan insanlara bir nebze saygınızın olması insan olarak görevimiz diye düşünüyorum.
Bugün uzaktan izlediğimiz o sahnelerin yarın bizim başımıza gelmeyeceğinin de garantisi asla yok.
rabbim hepsının yardımcısı olsun hayat devam edıyor diye o minikleri gözardı edemeyiz ki..
YanıtlaSilCok haklisin canim etkilenmemek mümkün mü ben herkese üzülüyorum Misirdaki öldürülen indanlara da üzüldüm inanci farkli diye hangi insan ölümä hak eder? Ama en çok da çocuklar tabii ki. Bütün bunlari izledikten sonra kendime önce terapi yapmam gerekiyor günlük hayata dönmek için
YanıtlaSilHaber yorumlarına ben de sinir oluyorum artık. Nasıl bir kutuplaşma yaşanıyor...Anlam veremiyorum. Çocuklar ölüyor, ana kuzuları yitiyor. Gencecik insanlar hayallerini yarım bırakıp tahta tabutlara giriyorlar. İnsanlık ölüyor malesef...
YanıtlaSilçok zor bir durum, insansak, yaşıyorsak, duygularımız varsa etkilenmemek mümkün değil (yazdığın şekilde yorum yapanları hangi kategoriye koyacağımı bilemedim)ama maalesef hayatta devam ediyor çarkın içinde bizde sisteme uyuyoruz sadece artık herşeyi anlık yaşar olduk
YanıtlaSilAcılardan bile ötekileştirme yaratıyorlar. Onların bizim ayrımı yapıyorlar. Nasıl bu hale geldi insanoğlu nasıl? Anlayamadıkça kendimi daha da yalnız hissediyorum.
YanıtlaSilDünyada çok fazla acı var.. Ama güzellikler de var, hep acılara odaklanıp aslında dünyanın genel anlamda güzel olduğu fikrini kaçırmamak lazım.
YanıtlaSil:((( dünyayı acılara boğanlardan nefret ediyorum çocukların kahkahalarına set çekenlere lanet olsun:(
YanıtlaSilDünyada ayakta kalabilmek gittikçe zorlaşıyor maalesef..
YanıtlaSil