Derste zaman
yönetimini anlatan hoca, büyükçe bir kavanozu yumruk büyüklüğündeki taşlarla
doldurdu ve öğrencilere “bu kavanoz doldu mu?” diye sordu.
Öğrenciler hep bir
ağızdan “doldu” diye cevapladılar.
Hoca, bir birkaç avuç mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü.
Hoca, bir birkaç avuç mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü.
Sonra kavanozu
sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine
dönerek bir kere daha “bu kavanoz doldu mu?” diye sordu.
Bir öğrenci
“dolmadı herhalde” diye cevap verdi. “Doğru” dedi hoca ve birkaç avuç kum
alarak, taşlarla mıcırların arasını dolduracak şekilde döktü. Öğrencilerine
yine döndü ve “bu kavanoz doldu mu?” diye sordu.
Tüm sınıftakiler
hep bir ağızdan “hayır” diye seslendiler. Bunun üzerine hoca birkaç bardak suyu
kavanoza boşalttı.
Sonra öğrencilerine
dönerek “bu deneyin amacı ne olabilir?” diye sordu.
Bir öğrenci “zamanımız, ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz vaktimiz mutlaka vardır” diye cevapladı.“Hayır” dedi hoca. “Bu deneyin esas amacı, ‘eğer büyük taşları kavanoza baştan yerleştirmezseniz, küçükler girdikten sonra büyükleri hiçbir zaman yerleştiremezsiniz’ gerçeğidir.
Bir öğrenci “zamanımız, ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz vaktimiz mutlaka vardır” diye cevapladı.“Hayır” dedi hoca. “Bu deneyin esas amacı, ‘eğer büyük taşları kavanoza baştan yerleştirmezseniz, küçükler girdikten sonra büyükleri hiçbir zaman yerleştiremezsiniz’ gerçeğidir.
Bu kavanoz sizin hayatınız, büyük
taşlar ise aileniz, dostlarınız, eğitiminiz, işiniz, sağlığınız ve
eserlerinizdir. Bu akşam, uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve büyük
taşlarınızın neler olduğuna karar verin. Büyük taşlarınızı hayatınızın merkezi noktalarına iyi bir şekilde yerleştirdiğiniz ölçüde, başarılı bir insan, iyi
bir eş, iyi bir ebeveyn, başarılı bir iş insanı olabilirsiniz.”
Uzun zamandır hizmet sektöründe çalışıyorum. Bunca yıl içerisinde en çok aldığım eğitim "zaman yönetimi"oldu. Zaman yetmiyor diye düşündüğüm en sıkıştığım, en zorlandığım anlarda aklıma bu hikaye gelir.
Zaman yönetiminde en çok aklımda kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum;
1- Öncelikleri belirlemek; evde veya işte önce önem sırasına göre işleri sıralamak benim için her zaman kolaylık sağlamıştır. Özellikle akşamları acil ve önemli işleri ayırırım. Evi toplamak önemli ama acil değil acil olan bir sonraki günün yemeğini yapmam çünkü çocuklar okuldan aç geliyorlar ve geldiklerinde yemek hazır olmalı yani öncelik evi dağınık bırakıp yemek yapmaktır.
2- Öncelikleri belirledikten sonra plan yapmak; ne zaman kime gidileceği, çocukların kurs saatleri, gezme, yeme içme organizasyonlarını planladıkça işleyiş daha kolay oluyor. Çocuklu insanlarız tabii ki her planımız tutmuyor. Fakat plansız yaşamaktansa böyle bir düzene kendimizi alıştırmaya çalışmak yani en azından adım atmak zaman yönetimi konusunda oldukça önemlidir.
3- Evde yaşayanlarla iş birliği yapmak; kolay değil bu tabii herkes canı istediğinde iş yapıyor. Fakat benim öyle bir lüksüm yok o zaman onlarında olmamalı diyerek herkesi göreve çağırıyorum. Gelin takım olalım, savaşalım, size çok ihtiyacım var gibi gaz verilebilir küçük yaş grubunda oldukça işe yarar. Çocukların odalarını asla toplamıyorum. Salonda orta yere bırakılan oyuncak bile beni rahatsız etmiyor kim getirdiyse o götürecek. 3 gün içinde ortadan kalkmazsa çöpe gider 😉 (zaman yönetiminde despotluk pardon kararlılık önemli😊)
4- Her şeyi not etmek; doğumlardan sonra üzerime yapışıp kalan unutkanlık huyumdan sonra her şeyi not etmezsem kesinlikle unutuyorum. Yapılacak işleri de yazıp buzdolabına asabilirim. Evin okuma yazma bilen bireylerine birde bu yöntemi uygulamalıyım. Belki yap demeden bazı şeyleri yapmaya başlarlar.
5- Kendimize vakit ayırmak; eminim bir çok anne tarafından en zor kabul edilen madde bu çünkü hep dilimizde "vakit yok". Kararlı ve ne istediğinin farkında olan herkes zamanını iyi yönetir. Zamanı iyi yöneten her insan kendine mutlaka kısacık da olsa vakit yaratır. Tabii ki hepimiz koşturuyoruz. Fakat kendimizi unutacak kadar sıranın en sonlarına atmak kendimize yapacağımız en büyük haksızlıktır. Bana en çok kitap okumaya nasıl vakit bulduğumu soruyorlar. Vakit aramıyorum ki kitap okumak benim için bir zevk ve önem sırasında en başlarda bu yüzden vakti kendim yaratıyorum. Çünkü bunu yapmak bana iyi geliyor. Bu maddeye karı koca olarak vakit geçirmeyi de ekleyebiliriz. Bunun için çocuklara bakacak güvenilir biri lazım bu ayrı bir sorun oluyor. Fakat bakacak biri varsa bu fırsatı yaratmak evlilik açısından da oldukça önemli.
6- Teknoloji kullanımını kısıtlamak; bu bir tür bağımlılık ve sadece çocuklarda değil artık büyüklerde de var. Ay şu snapchat a bakayım, dur şu instagrama bakayım derken telefonun elimizde kalma süresi uzuyor. Ve süre uzadıkça yapılması gereken işler aksıyor. Özellikle çocuklar uyanık iken nette çok fazla vakit geçirmek zaman yetersizliğine sebep oluyor. Böyle bir durumda ben hemen kendimi uyarıyorum; "kalk işine bak ertelediğin işlerini takip ettiğin kişiler yapmayacak" 😊
7- Hayır diyememek; bu konuyu çocuklar olduktan sonra mecbur aştım diyebilirim. Müsait değilsem mecburen misafir kabul edemiyorum. Ya da hafta sonu arayan arkadaşlarıma çocuklar ve ev işlerinden dolayı hafta içi dönebiliyorum. Veya uzun süren telefon konuşmalarında müsaade isteyip kapata biliyorum. Hafta sonu whatshap yazışmalarına daha geç dönüyorum. Çalışan anneler için hafta sonu daha önemlidir. Çünkü ev işleri ve ilgilenilmesi gereken çocuklar var. Boşa harcayacağım her dakika yapılacakların yetişmemesini sebep olacaktır. Pazar gününe iş bırakmayacağım diye harcadığım çabayı görseniz şaşar kalırsınız :)
Maddeler halinde yazabileceklerim bu kadar fakat asıl mesele "her şeye yetişmeye çalışmaktan vazgeçmek" sözünden geçiyor. Hiç birimiz mükemmel değiliz olmak zorunda da değiliz. Bu yüzden derin nefes alıp sırasıyla ve olduğu kadar iş yapmak hepimize iyi gelecektir.
Unutmayalım ki ; Her yerde olmaya çalışan, hiçbir yerde olamaz.
2- Öncelikleri belirledikten sonra plan yapmak; ne zaman kime gidileceği, çocukların kurs saatleri, gezme, yeme içme organizasyonlarını planladıkça işleyiş daha kolay oluyor. Çocuklu insanlarız tabii ki her planımız tutmuyor. Fakat plansız yaşamaktansa böyle bir düzene kendimizi alıştırmaya çalışmak yani en azından adım atmak zaman yönetimi konusunda oldukça önemlidir.
3- Evde yaşayanlarla iş birliği yapmak; kolay değil bu tabii herkes canı istediğinde iş yapıyor. Fakat benim öyle bir lüksüm yok o zaman onlarında olmamalı diyerek herkesi göreve çağırıyorum. Gelin takım olalım, savaşalım, size çok ihtiyacım var gibi gaz verilebilir küçük yaş grubunda oldukça işe yarar. Çocukların odalarını asla toplamıyorum. Salonda orta yere bırakılan oyuncak bile beni rahatsız etmiyor kim getirdiyse o götürecek. 3 gün içinde ortadan kalkmazsa çöpe gider 😉 (zaman yönetiminde despotluk pardon kararlılık önemli😊)
4- Her şeyi not etmek; doğumlardan sonra üzerime yapışıp kalan unutkanlık huyumdan sonra her şeyi not etmezsem kesinlikle unutuyorum. Yapılacak işleri de yazıp buzdolabına asabilirim. Evin okuma yazma bilen bireylerine birde bu yöntemi uygulamalıyım. Belki yap demeden bazı şeyleri yapmaya başlarlar.
5- Kendimize vakit ayırmak; eminim bir çok anne tarafından en zor kabul edilen madde bu çünkü hep dilimizde "vakit yok". Kararlı ve ne istediğinin farkında olan herkes zamanını iyi yönetir. Zamanı iyi yöneten her insan kendine mutlaka kısacık da olsa vakit yaratır. Tabii ki hepimiz koşturuyoruz. Fakat kendimizi unutacak kadar sıranın en sonlarına atmak kendimize yapacağımız en büyük haksızlıktır. Bana en çok kitap okumaya nasıl vakit bulduğumu soruyorlar. Vakit aramıyorum ki kitap okumak benim için bir zevk ve önem sırasında en başlarda bu yüzden vakti kendim yaratıyorum. Çünkü bunu yapmak bana iyi geliyor. Bu maddeye karı koca olarak vakit geçirmeyi de ekleyebiliriz. Bunun için çocuklara bakacak güvenilir biri lazım bu ayrı bir sorun oluyor. Fakat bakacak biri varsa bu fırsatı yaratmak evlilik açısından da oldukça önemli.
6- Teknoloji kullanımını kısıtlamak; bu bir tür bağımlılık ve sadece çocuklarda değil artık büyüklerde de var. Ay şu snapchat a bakayım, dur şu instagrama bakayım derken telefonun elimizde kalma süresi uzuyor. Ve süre uzadıkça yapılması gereken işler aksıyor. Özellikle çocuklar uyanık iken nette çok fazla vakit geçirmek zaman yetersizliğine sebep oluyor. Böyle bir durumda ben hemen kendimi uyarıyorum; "kalk işine bak ertelediğin işlerini takip ettiğin kişiler yapmayacak" 😊
7- Hayır diyememek; bu konuyu çocuklar olduktan sonra mecbur aştım diyebilirim. Müsait değilsem mecburen misafir kabul edemiyorum. Ya da hafta sonu arayan arkadaşlarıma çocuklar ve ev işlerinden dolayı hafta içi dönebiliyorum. Veya uzun süren telefon konuşmalarında müsaade isteyip kapata biliyorum. Hafta sonu whatshap yazışmalarına daha geç dönüyorum. Çalışan anneler için hafta sonu daha önemlidir. Çünkü ev işleri ve ilgilenilmesi gereken çocuklar var. Boşa harcayacağım her dakika yapılacakların yetişmemesini sebep olacaktır. Pazar gününe iş bırakmayacağım diye harcadığım çabayı görseniz şaşar kalırsınız :)
Maddeler halinde yazabileceklerim bu kadar fakat asıl mesele "her şeye yetişmeye çalışmaktan vazgeçmek" sözünden geçiyor. Hiç birimiz mükemmel değiliz olmak zorunda da değiliz. Bu yüzden derin nefes alıp sırasıyla ve olduğu kadar iş yapmak hepimize iyi gelecektir.
Unutmayalım ki ; Her yerde olmaya çalışan, hiçbir yerde olamaz.
Dikkatini ve enerjisini
birçok iş arasında dağıtan, hiçbir işi zamanında tamamlayamaz.
Annelik planlı olmayı gerektirdiği gibi çocukların eşref saatine göre ani çıkacak sorunlar karşısında da hazırlıklı olmayı gerektiriyor. Yani biz plan yaparken yaşadıklarımız bizi bambaşka bir eyleme sürükleyebiliyor. Bunlara da hazır olmayı zamanla öğreniyoruz. Ve edinilen tecrübe bizi ister istemez zaman yönetimi yapmayı yada zamanı iyi kullanmayı öğretiyor.
İnanın iyi planlandığında 24 saat hepimiz için fazlaca yeterli 😉
Annelik planlı olmayı gerektirdiği gibi çocukların eşref saatine göre ani çıkacak sorunlar karşısında da hazırlıklı olmayı gerektiriyor. Yani biz plan yaparken yaşadıklarımız bizi bambaşka bir eyleme sürükleyebiliyor. Bunlara da hazır olmayı zamanla öğreniyoruz. Ve edinilen tecrübe bizi ister istemez zaman yönetimi yapmayı yada zamanı iyi kullanmayı öğretiyor.
İnanın iyi planlandığında 24 saat hepimiz için fazlaca yeterli 😉
Çok sevdiğim bir hikayedir.Önemli bir yazı :) Teşekkürler :)
YanıtlaSilÇok güzel bir hikâyedir bu. Öncelikleri karıştırmamak için.
YanıtlaSilTeknolojiden nasıl uzak duracağız bilmiyorum. Keşke ertelediğimiz işleri takip ettiğimiz kişiler yapsaydı... :)
Kaleminize sağlık.
Ben de bu dertten muzdarip olduğum için hepimiz gibi benzer bir yazı yazmıştım. Araştırdıklarımın çok faydasını gördüm ama itiraf ediyorum bildiklerimiz değil uygulayabildiklerimiz bizi bir yere götürüyor. Keyifli bir hatırlatma oldu, eline sağlık. Hikayeden sonra düşündüğüm şu oluyor, kumdan da küçük ne var kavanoza sıkıştırabileceğim? Yanlışım sorumda gizli, öğreneceğiz başka yolu yok. Sevgilerimle..
YanıtlaSilçok sevdim yazınızı, ellerinize sağlık...
YanıtlaSilçalışan bir bayan ve anne olarak yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum benzer şekilde hareket ediyoruz diyebilirim,,
YanıtlaSilpaylaşım için teşekkürler,
sevgiyle kalın....
Kesinlikle etkileyici bir hikaye ve yöntem hayatımızın her evresinde kullanılabilir vaziyette.
YanıtlaSilYayın çok iyi, teşekkürler
Daha önce de okuduğum bir hikaye,sayenizde tekrar okuma şansım oldu....
YanıtlaSilAynen zaman yönetimi bizim icin çok önemli. Bazen koşuyormusum gibi geliyor. Bende karar aldım 15 gündür, facebook instagram gibi sosyal mecralara sadece günde 3 kere giriyor ve bir kaç dakikada çıkıyorum ne çok kendime zaman kaldı Bol bol kitap okuyorum o arada
YanıtlaSilSevgiler
Güzel bir hikaye teşekkürler.
YanıtlaSilTamda ben yetmiyor zaman yetmiyor diye dolaşıyorum evin içinde. Suan işten ayrıldım ve 3 aylık bebegim ile evdeyim ama hala yetmiyor diye dolaşıyorum.aslinda sosyal medyaya fazlasıyla zaman ayırıyorum elimde olmadan malesef. Bende bu hikâyeyi hatirlayacagim bundan sonra teşekkürler
YanıtlaSilYorum yazdim ama telefon takildi emin olamadim tekrar geldim 😊. Yazdigin maddeleri uyguluyorum çok da isime yariyor.
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş zaman yönetimi konusunda bazen çok zorluk yaşıyabiliyorum. Maddeleri dikkate alacağım :)
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş, ellerine sağlık :)
YanıtlaSilUnutkanlık had safhada...evet ben de hayır demeyi öğreniyorum. Çünkü bazen daha az meşgul olan insanlar diyeyim kibarca beni fazlasıyla meşgul ediyorlar. Her şeyi not etmeyi de anne olunca yapmaya başladım. Bir hafta yatılı misafirim var yemek menümü bile yazdım. Zaman planlaması sadece çalışanlar için değil herkes için geçerli olmalı. Yoksa bu zamanda, zaman avucumuzdan kayıp gidiyor
YanıtlaSil