Güne terör haberleri, şehit haberleri, tecavüz ve siyaset haberleri ile başlayıp tüm gün ayağımız taşa takılsa şikayet edecek kadar isyankar moda geçiyoruz. Birde bunlara gün ışığını görmeden işe başladığını ekle al sana mutsuzluk tablosu.
Kar yağıyor hayat durdu diyerek kızıyoruz. Okullar tatil oluyor çalışan anneler kızıyor, tatil olmuyor ev hanımı olan anneler kızıyor. Yaz geliyor sıcak diye şikayet ediyoruz. Okula, işe, eve koşturuyoruz ve geç kalıyoruz diye öfkeleniyoruz. Trafik ayrı bir mutsuzluk sebebi ve bunun gibi bir sürü nedeni hiç uğraşmadan bulmakta asla zorlanmıyoruz.
Kişisel gelişim kitapları okumayı seviyorum. Bildiğim şeyleri çevirip çevirip okuyorum. Kitap bittiği an süperim, harikayım tabii ki ben yaparım havasında ortalıkta dolanıyorum. Bir kaç gün sonra büyü bozuluyor direk İSYANNN...
Baktım dağılıyorum yine elime bir kişisel gelişim kitabı alıp filmi başa sarıyorum. Bıkmadan, usanmadan okuduğum her satırı unutma bak diyerek kafama kazıyorum. Yatarken kendimden özür diliyorum, gün içinde her işimi halletti isem kendime teşekkür ediyorum. Yani kendimle ciddi ciddi mücadele ediyorum.
Deli misin? diye sorabilirsiniz.
Cevabım tabii ki HAYIR ama bu şartlarda delirmemek için, kendi iyiliğim için mücadele etmek zorundayım.
Çünkü mutsuz yanlarım beni daha çok mutsuz umutsuz hale getiriyor. Sabah güneşi görmeden uyandığım için bile kahroluyorum. İşe giderken yol boyunca kendim için ne yapabilirim diye düşünüyorum. Çünkü ben gergin ya da bitik olunca ev içinde herkes öyle oluyor.
Bu sıra SADEleşme ile ilgili güzel bir kitap okuyorum. İlk 15 sayfada gaza gelip gittim Ela'nın oyuncaklarını eledim sayılarını azalttım. Sonra ki 10 sayfada Yağız'ın kıyafetlerini gözden geçirdim. Çok eşya olunca sürekli onu toplayın, bunu yerine koyun dırdırlarımdan ben bile sıkıldım. Zaten evimde az eşya var kitap sayesinde daha da azaltma hevesim gelmişken, su içilen bardağın bile koltuk aralarına konulduğunu görünce benim heves yine gitti. Sadeleşerek de olmayacak bu desem de azimle kitabı bitirme telaşındayım.
Etrafımı değilde biraz kafamdakileri boşaltıp sadeleştirmek zorundayım gibi geliyor. Sanırım buna benim gibi bir çok insanın ihtiyacı var. Google arama motorundan bloğuma gelen bir kaç kişinin google yazdığı sözcük " ikinci çocuktan sonra sinir herkes de oluyor mu?" bunu yazanlar kimse bulup sıkıca sarılıp merak etme yalnız değilsin diyesim geldi. İkinci çocukla da alakası yok günlük koşturmalarımız bizi bu duruma itiyor demek istedim.
Şikayet etmeyi bırakabilsek ya da şikayet ettiğimiz konulara basit çözümler bulabilsek, ya da annelerin sihirli güçleri olsa veya tüm insanlar yorgun gördükleri anneleri iyi etmek için seferber olsalar ne iyi olurdu değil mi?
Neyse çok fazla hayal kurmaya gerek yok sizi sizden başka kimse mutlu edemez. Sadece yalnız olmadığınızı bilin bu yeter 😉
Sevgiler,