Kitap okumayı çok sevdiğimi bir çok yakın arkadaşım ve beni takip edenler bilir. Yılın ilk günlerinde tüm sene için kendime okuma hedefi koyarım. Çünkü hedef koyunca tutturmak için daha bir gaza geliyorum.
devamı »
2016 için 50 kitap okuma koymuşum. Kışın çok iyi giderken yazın düzen bozuluyor. Ve yıl sonuna doğru hedef tutturma telaşım artıyor. Yani şuan yine öyle bir durumdayım 😊 43 kitap okumuşum yılbaşına kadar 7 kitap daha okumalıyım.
Tabii yıl boyunca okuduğum kitapları nasıl takip ettiğimi merak ediyor olabilirsiniz.
1000kitap.com diye bir site var. Okuduğum her kitabı ve değerlendirmemi bu sitedeki profilime kaydediyorum. Kimler ne okumuş, en çok hangi kitap tavsiye ediliyor gibi bir çok detaya da ulaşabildiğim için bu siteyi seviyorum.
Neyse konuyu dağıtmadan son bir haftada 2 kitap okudum ve ikisini de sizlere tavsiye etmek istiyorum.
İlki Sarah Jio - Kelebek Adası. Tam bir Sarah Jio hayranıyım. Kitap daha satışa girmeden ön siparişle alanlardanım. Şimdiye kadar tüm kitaplarını okudum ve bu olmamış dediğim hiç bir kitabı olmadı. Kurguları bazen çok basit gelse de yazarın yazdığı kitabı okurken hikayeyi yaşama hissini seviyorum. Akıcı bir dille yazıldığı içinde tüm kitapları 2-3 günde bitirmek mümkün oluyor.
Kelebek Adası kitabı da tamda bahsettiğim gibi. 2 günde bitirdim. Böyle kitaplara genelde çerez kitaplar derim ama yazar Sarah Jio olunca kitaplarına çerez demek istemiyorum. Akıllıca konu geçişleri yaptığı için hayranım. Ve ben sonu mutlu biten kitapları her zaman çok sevdim.
Mavi kelebeklerin hikâyesini bilir misiniz? Mavi kelebekleri her yerde göremezsiniz. Oldukça nadir görülürler. Sabah uyandığınızda, "Bugün mavi kelebekleri görmeye gidiyorum," diyemezsiniz. Siz onları değil, onlar sizi bulur. Efsaneye göre bu kelebekler, değişimin habercisidir. Olur da gündoğumunda yolunuzu bir mavi kelebek keserse, bilin ki artık hayatınız eskisi gibi olmayacaktır. Ne hayatınız ne kaderiniz ne şansınız... Artık bildiklerinizi unutun. Belki bambaşka biri girer hayatınıza. Belki bambaşka bir yerde uyanırsınız. Ya da ilk kez adımınızı attığınız bir yerde kendinizi hiç olmadığınız kadar huzurlu ve evinizde hissedersiniz. Kaybolurken bulunursunuz. Geldiğinizi sanarken gittiğinizi görürsünüz. Hayata başka bakarsınız mavi bir kelebek kanat çırptığında, çünkü size başka bakıyordur artık hayat.
(Tanıtım Bülteninden)
(Tanıtım Bülteninden)
Önermek istediğim diğer kitap ise; Ellen Maria Wiseman - Ardımda Kalanlar. Bu yazarın ilk defa bir kitabını okuyorum. Sarah Jio tarzında olduğu için bir arkadaşım tavsiye etmişti. Okurken göz yaşlarıma hakim olamadığım yerler oldu. Ve kitabı bırakıp uyuduğumda karakterler rüyama girdi. 3 günde bitirdim kitabı rahatladım 😊 Yazarın diğer kitabı Erik Ağacı da okunmak için sırada bekliyor.
Çıkmazdaysa yüreğiniz, hikâyemi dikkatli okuyun, belki de bu sizin hikâyenizdir…
Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi? Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü… Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin en ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan… Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi. Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi… Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki? Bu baş kaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım. Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam… Dünyaya getireceğim çocuğum belki de…
Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası. Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hâlâ aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgârın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum. Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum: Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikâyem. Seçim senin, ya hikâyeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni… Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikâyenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz…
"Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve halk kütüphanelerindeki yerini almalı."
-Voya, Lindy Gerdes-
(Tanıtım Bülteninden)
Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi? Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü… Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin en ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan… Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi. Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi… Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki? Bu baş kaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım. Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam… Dünyaya getireceğim çocuğum belki de…
Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası. Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hâlâ aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgârın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum. Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum: Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikâyem. Seçim senin, ya hikâyeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni… Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikâyenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz…
"Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve halk kütüphanelerindeki yerini almalı."
-Voya, Lindy Gerdes-
(Tanıtım Bülteninden)
Kitap tavsiyelerinizi her zaman beklerim ;)
Sevgiler,