Ortalama 2 yıl önce ödev sorumluluğu başlığı altında bir yazı yazmışım. Bugün yine aynı mantıktayım ve aynı uygulamaları evde devam ediyorum. Bu düzeni de bozmaya niyetim yok. Ödev anne babanın değil çocuğun sorumluluğudur.
Ve çocuğu en başında nasıl alıştırırsanız ömür boyu öyle gider. 10 yaşına kadar çocuğun ödevini birlikte yaptıysanız geçmiş olsun o saatten sonra sen büyüdün artık tek başına ödevini yapmalısın demenizin hiç bir faydası olmayacaktır.
Buradan ödev sorumluluğunu ailelere yıkmaya çalışan öğretmenlere de selamlarımı yolluyorum. Sizin okulda öğretmediğinizi bizim evde öğretmemizi beklemeniz çocuklara zarar veriyor. Zaten eğitim sistemi daha oyuna doymamış çocuğu okula alıyor birde üzerine sayfalarca ödev verilerek daha okulun ilk yılından çocukları fazlasıyla okuldan soğutmayı el birliği ile başarıyorlar.
Ödevin gerekliliğine inanmadığımı düşünmeyin. Ödev bir gerekliliktir okulda öğrenilenlerin evde tekrarıdır. Fakat abartılmasından, çocukların bunaltılmasından, baskıyla ödev yaptırılmasına fazlasıyla karşıyım. Biz Yağız ile güzel bir şekilde ilkokulu atlattık. Ödev sorumluluğunu da Yağız çok şükür üzerine aldı. Bizden yardım isterse sadece o zaman devreye giriyoruz. Fakat bu yıl ödev seven bir öğretmenimiz sayesinde her sayfa ödeve veli imzası atma görevi çıktı. Ben rahatsız oldum ama üzerinde durmadım fakat Yağız öğretmeninin onlara çok fazla güvenmediğini düşünüyor. Şimdi ben yıllarca bu çocuğa sorumluluklarını öğretirken, ona sürekli güvendiğimi belirtirken, öğretmenlerinin de ona her zaman güvendiğini söylerken bu durumu ona açıklamam çok zor. Birde üzerine whatshap grubu kuruldu (tekrar belirteyim hepsi 6.sınıf öğrencisi) ve çocuklarının ödev takiplerini yapan anneler var. Ben değil Yağız bile gülüyor. Anne bu çocuk bugün okuldaydı annesi neden ödevini gruptan soruyor dediğinde gülüp geçiyorum çünkü cevabını bende bilmiyorum. Anneleri kibar bir dille uyarmak istedim fakat karşı atak gelince uzatmadım bu saatten sonra whatshap grubu krizlerini hayatta çekemem. Tek korkum Yağız'ın bunu uygulamayı örnek alması olur onu da şimdilik açıklayarak, gülüp geçerek atlatıyoruz.
Ben çocuklar büyüdükçe kontrollü bir şekilde meydanı onlara bırakma taraftarıyım. Her şeyi en iyi şekilde başarmak zorunda değiller. Her başarısız olduklarında, bir şeyleri beceremediklerinde ve her yere düştüklerinde onlara el uzatıp yerden kaldırmak onlara zarar vermekten başka hiç bir işe yaramayacaktır. Arkasında olmak, değer verdiğinizi hissettirmek ve ne olursa olsun onlardan vazgeçmeyeceğimizi anlatmak benim için hep en ideali oldu.
Çocuklarınıza tabii ki sahip çıkın fakat abartmayın. Başarılı ve mutlu bir birey yetiştirmek için önce çocuklara ayakta durmayı öğretin inanın gerisi gelir.
Not: Şuan çocuğu 1.sınıfta olan anneler biliyorum şuan fena halde Ela ve Lale lerle kafayı yiyorsunuz ama merak etmeyin 2. dönem yükünüz biraz daha hafifleyecektir. Ve tam da bu dönem de ödev sorumluluğunu çocuğa ne kadar doğru öğretirseniz sonra ki seneler o kadar rahat edersiniz ;)
Yazımın sonunda sizlere bir de kitap önerisinde bulunmak isterim;
"Ebeveynlik, temelde (ya da en iyi senaryoda) bir sevme, destekleme dinleme, rehberlik etme, yeniden değerlendirme, öğretme ve müzakere etme işidir. Vakitsizlik, sabırsızlık ve beceriksizlik nedeniyle bu işi iyi yapamadığımız zamanlar olacaktır. Ama çocukları istediğimizi yapmaya sürekli zorluyorsak, onların davranışlarına verdiğimiz karşılıkların idealin çok uzağında kaldığını da kabul etmemiz gerekir."
devamı »
Ve çocuğu en başında nasıl alıştırırsanız ömür boyu öyle gider. 10 yaşına kadar çocuğun ödevini birlikte yaptıysanız geçmiş olsun o saatten sonra sen büyüdün artık tek başına ödevini yapmalısın demenizin hiç bir faydası olmayacaktır.
Buradan ödev sorumluluğunu ailelere yıkmaya çalışan öğretmenlere de selamlarımı yolluyorum. Sizin okulda öğretmediğinizi bizim evde öğretmemizi beklemeniz çocuklara zarar veriyor. Zaten eğitim sistemi daha oyuna doymamış çocuğu okula alıyor birde üzerine sayfalarca ödev verilerek daha okulun ilk yılından çocukları fazlasıyla okuldan soğutmayı el birliği ile başarıyorlar.
Ödevin gerekliliğine inanmadığımı düşünmeyin. Ödev bir gerekliliktir okulda öğrenilenlerin evde tekrarıdır. Fakat abartılmasından, çocukların bunaltılmasından, baskıyla ödev yaptırılmasına fazlasıyla karşıyım. Biz Yağız ile güzel bir şekilde ilkokulu atlattık. Ödev sorumluluğunu da Yağız çok şükür üzerine aldı. Bizden yardım isterse sadece o zaman devreye giriyoruz. Fakat bu yıl ödev seven bir öğretmenimiz sayesinde her sayfa ödeve veli imzası atma görevi çıktı. Ben rahatsız oldum ama üzerinde durmadım fakat Yağız öğretmeninin onlara çok fazla güvenmediğini düşünüyor. Şimdi ben yıllarca bu çocuğa sorumluluklarını öğretirken, ona sürekli güvendiğimi belirtirken, öğretmenlerinin de ona her zaman güvendiğini söylerken bu durumu ona açıklamam çok zor. Birde üzerine whatshap grubu kuruldu (tekrar belirteyim hepsi 6.sınıf öğrencisi) ve çocuklarının ödev takiplerini yapan anneler var. Ben değil Yağız bile gülüyor. Anne bu çocuk bugün okuldaydı annesi neden ödevini gruptan soruyor dediğinde gülüp geçiyorum çünkü cevabını bende bilmiyorum. Anneleri kibar bir dille uyarmak istedim fakat karşı atak gelince uzatmadım bu saatten sonra whatshap grubu krizlerini hayatta çekemem. Tek korkum Yağız'ın bunu uygulamayı örnek alması olur onu da şimdilik açıklayarak, gülüp geçerek atlatıyoruz.
Ben çocuklar büyüdükçe kontrollü bir şekilde meydanı onlara bırakma taraftarıyım. Her şeyi en iyi şekilde başarmak zorunda değiller. Her başarısız olduklarında, bir şeyleri beceremediklerinde ve her yere düştüklerinde onlara el uzatıp yerden kaldırmak onlara zarar vermekten başka hiç bir işe yaramayacaktır. Arkasında olmak, değer verdiğinizi hissettirmek ve ne olursa olsun onlardan vazgeçmeyeceğimizi anlatmak benim için hep en ideali oldu.
Çocuklarınıza tabii ki sahip çıkın fakat abartmayın. Başarılı ve mutlu bir birey yetiştirmek için önce çocuklara ayakta durmayı öğretin inanın gerisi gelir.
Not: Şuan çocuğu 1.sınıfta olan anneler biliyorum şuan fena halde Ela ve Lale lerle kafayı yiyorsunuz ama merak etmeyin 2. dönem yükünüz biraz daha hafifleyecektir. Ve tam da bu dönem de ödev sorumluluğunu çocuğa ne kadar doğru öğretirseniz sonra ki seneler o kadar rahat edersiniz ;)
Yazımın sonunda sizlere bir de kitap önerisinde bulunmak isterim;
"Ebeveynlik, temelde (ya da en iyi senaryoda) bir sevme, destekleme dinleme, rehberlik etme, yeniden değerlendirme, öğretme ve müzakere etme işidir. Vakitsizlik, sabırsızlık ve beceriksizlik nedeniyle bu işi iyi yapamadığımız zamanlar olacaktır. Ama çocukları istediğimizi yapmaya sürekli zorluyorsak, onların davranışlarına verdiğimiz karşılıkların idealin çok uzağında kaldığını da kabul etmemiz gerekir."