28 May 2018

Son Söz Kimde Kalsın?


İki çocuk büyütürken en çaresiz kaldığım zamanları bana bir sorsanız ilk 5'e laf yetiştirme anlarımızı koyarım.

Çocukların dil gelişimi ilerledikçe kelime hazneleri hızla artıyor. Ve bu gelişimlerini ilk önce ev içerisinde bizde uyguluyorlar. Şöyle ki; her soruna ters bir cevap, her istenilene aykırı isyanlar, her öğütüne senden daha çok akıl vermeler olarak haneye yansıyor. Kavga anları ise off off. Herkes birbirine laf yetiştiriyor ve herkes de son sözü ben söylerim havasında davasını uzatmaya devam ediyor.

Kendi aralarında ki laf ebeliklerine karışmıyor müdahale etmiyorum fakat konu bana sıçradığında biraz can sıkıcı olabiliyor. Morali bozuk olan, canı sıkılan bana sarıyor. Ben ufacık bir rica da bile bulunsam bir dünya laf işitiyorum. Bana akıl vermeye bile başladılar. Haliyle insan bozuluyor bacak kadar boyları ile bana kafa tutuyorlar.

Mesela Yağız'ın kendinden emin ben her şeyi bilirim "yooo hiçte öyle değil" ile başlayan çok fazla cümleleri var. Bazen hata edip düzeltip doğrusunu açıklayayım diyorum saatler süren ikna etme, her lafımı geri çevirme bitmek bilmeyen bir didişmeye dönüyor işte o zaman sakin kalmak için dudak içlerimi falan ısırıyorum :) Mesela dün akşam konudan konuya atlarken mevzu kondisyonun anlamına geldi. Ben bildiğim açıklamamı yaptım o tabi anında itiraz etti. Bende "itiraz etmeden önce her şeyi araştırmayı denemelisin" deme gafletinde bulundum bir de üzerine açtım google dan kondisyonun açıklamasını okudum. Google da bazen yanılabilir bence öyle değil diyerek bir başladı anlatmaya duysanız yılların tecrübesi ile beni eğitiyor gibiydi. Bazen anlattıklarını tebessümle dinliyorum ama çoğu zaman bu ben bilirim havaları damarıma basıyor ve beni geriyor. Mesela aceleyle işe giderken tam kapının ağzında "bana kahvaltı etmek senin anlattığın kadar her zaman yararlı olmayabiliyor mesela şuan midem bulanıyor ve hiç bir şey yemek istemiyorum" gibi uzunnnn açıklamaları için sabahın o saatinde onu ikna etmeye vaktim kalmıyor. Hoş konuların sonunda ikna etmeyi de bilerek ve isteyerek ben bırakıyorum. Yağız inatlaşma dönemini çoktan geçti. Şuan ki itiraz ve ben bilirim dönemi ergenlik dönemi girişlerinde asiliğin başlangıcı olarak bir çok çocuk da görülebiliyormuş. Üzerine çok gitmeden kendi haline bırakmakta fayda var :)

Ela ise tam da inatlaşma döneminde ona ne seçenek sunarsan sunalım HAYIR diyor. Ve abisi gibi başlıyor lafları tek tek dizmeye.
Bu tişörtle bu etek giyilmez,
bu yemeğinde yanında bu yenmez,
ben kendi kararımı verebilirim,
yooo o asla mavi değil anne blue o blue,
abim benden büyük olamaz ben ondan büyüğüm (abi olarak kabul ediyor ama büyük olduğunu kabullenemiyor)
odamı ben dağıtmadım ben toplamam (ciddende toplamıyor bende toplamıyorum)
Şimdilik kabullendiği hiç bir olay yok. Hatta arada ağzından "tamam anne" lafı kaçınca bana teşekkür etmelisin bak sana TAMAM dedim diyor o an kendimi dünyanın en şanslı annesi hissediyorum 😊 Bence büyüdüğünde dansöz olacağına avukat olsa daha iyi iş yapar sanki :)

Dil gelişimini tamamlamış, kelime hazneleri oldukça geniş olan bu iki karakterle aynı anda tartışma yaşadığım anları hiç yazmayayım. İç karartmanın anlamı yok hemen polyannaya bağlıyorum; bu dönemde geçecek birey olma yolunda hızla büyüyorlar ama ben yine de ev içinde bir ana olarak son söz bende kalırsa çok mutlu olurum sanki ya :)

Bizi instagramdan takip edebilirsiniz.
@gulsahonen

Sevgiler












devamı »

İspanya’ya İlk Kez Gidecekler İçin Önemli Tarihi Bilgiler



Akdeniz’in en güzel ülkelerinden birisi olan İspanya Avrupa turu kapsamında gidebileceğiniz en güzel seyahat seçeneklerinden birisi oluyor. Bunun içinde ispanya turu yapanların her zaman mutlu ayrıldıklarını görebiliyoruz. Klasik bir İspanya turu yerine bu makalemizde sizlere ülkenin tarihi yerleri ve doğal güzelliklerinden bahsetmek istiyoruz. İspanya sanat ve etkinliklere önem veren bir ülke dolayısıyla sık sık düzenlenen festivaller ve dans gösterileri İspanya’yı her zaman yaşanılabilir konuma getirmiştir. İspanya’da farkı kültürleri de modern hayatla harmanlayarak yaşayabilir ve keyfine de doyamazsınız. İsterseniz İspanya’ya geldiğiniz zaman tarihi noktaları nereler ve nereyi ziyaret etmeniz gerekiyor size kısaca anlatalım. 

BARSELONA

Sanıyorum ki İspanya’nın adının geçtiği bir yerde Barcelona’dan bahsetmeden geçmek olmaz. Her ne kadar dünya burayı takımından biliyor olsa da İspanya’nın en çok tanınan ve vazgeçilmez şehri de yine burasıdır. Barcelona turistler bakımından da ilgi çeker. Bunun için her yıl binlerce turisti Barcelona sokaklarında görebilmek mümkün. Barcelona müziği ve kültürüyle hatta yemekleriyle önemli destinasyonlara sahip. İspanya’da tarihi olarak gidebileceğim yerler nereler derseniz size tavsiye olarak La Rambla,La Sagrada Familia ve Park Güell gibi alanları gösterebiliriz. Bunun yanı sıra gitmeniz gereken yerlerden bazıları ise Katalan Ulusal Sanat Müzesi, Katalan Müzik Sarayı, Picasso Müzesi ‘dir.

MADRİD

İkinci durağımız Madrid gezilecek listesinde ilk başlarda göremiyor olsak da aslında olması gerekenden çok daha fazla ilgiyi hak ettiğini de söylemek mümkün. Kendisine başkent muamelesi yapmanızı da öneriyoruz çünkü burası İspanya’nın en büyük şehirlerinden de bir tanesidir. Madrid’ e geldiğiniz zaman görmeniz gereken tarihi yerler ise Plaza Mayor,Prado Müzesi,Depod Tapınağı,Kraliçe Sofia Ulusal Sanat Müzesi  Buraya geldiğiniz zaman en azından Barcelona kadar seveceğinizden eminim.

GRANADA

İspanya’ya geldiğiniz zaman gidebileceğiniz yerlerin sayısı çok fazla ancak tarihi bir amaçla gelmişseniz o zaman gelmeniz gereken yerlerden birisi de Granada olacaktır. Özellikle de Endülüs emevilerinden kalma dönemin izlerini taşıyan EL Hamra Sarayı ile ünü olduğunu da söyleyebiliriz. Granada İspanya’ya geldiğiniz zaman hayran kalacağınız yerlerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. 

SEVİLLA

İspanya ve Flamenko ancak Flamenko’nun başkenti de Sevilla’dır. Burası dar sokaklardan oluşan bir yer ve gezerken mistik kokusu sizi alıp çok uzak yerlere götürecektir. Tarihi mekanlarının yanı sıra müzik ve danslarıyla da size kendinizi özel hissettirecek bir yer. Sevilla İspanya’nın 4. Büyük şehridir ve gezebileceğiniz yeri de bir hayli varladır. Burası aynı zamanda iç liman olarak da bilinir ve konumu itibariyle de kıymeti bir hayli fazladır.

CORDOBA

Son olarak size bahsetmek istediğimiz Yer Cordoba burası da mistik bir kent edasında kendinizi sokaklarına atıp mistik bir havayı koklayabilirsiniz. Kısacası tarihi dokusu sizi büyüleyecek. 
devamı »

23 May 2018

2018’in Yükselen Trendi: Özel Havuzlu Kiralık Villalar




Antalya’da doğanın her anını görmek ve masmavi deniz berraklığını teninde hissetmek isteyen çoğu turist binlerce kilometreyi aşarak her sene Türkiye’ye geliyorlar. Türkiye’nin sıcak ikliminden mutfağına kadar her detayından memnun kalan yabancı turistler bir sonraki sene tüm yakınlarına da Türkiye’yi öneriyor ve Antalya’ya yeniden akın ediyorlar. Antalya’da her dönemde sıkça rastlayacağınız yabancı turistler erken rezervasyon dönemlerinden faydalanıyor ve konaklamalarını bütçelerine ve tercihlerine göre otellerde yapılıyorlar. Ancak, Türkiye turizminin git gide ilerlemesi ve Türkiye’nin doğal güzelliklerinin bilinmesi tüm Dünya’da dillere destan olmasıyla bu turizm talebi her gün artıyor. Hal böyle olunca, otellerde ful doluluk kapasitelerine erişiliyor, turistler ise otellere rezervasyon üstüne rezervasyon yapııyorlar.


Antalya’da konaklama hizmeti veren firmalar olarak bizler de turistlerin Türkiye’yi ve Antalya’yı sevmesi ve buralarda iyi alanlarda konaklaması için çalışıyoruz. Villa Kalkan olarak uzun yıllardır villada tatil ve konaklama sektörünün içinde olduğumuz için değerli tatilcilerimizin ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu yakından biliyoruz. Muhafazakar görüşe sahip aileler için muhafazakar kapalı havuzlu villalardan, evcil hayvan izinli villa kiralama hizmetine kadar çeşitli villa kiralama kategorisinde hizmet sunuyoruz. Kapalı havuzlu villa Antalya’da sıklıkla muhafazakar ve balayı çiftlerinin isteği olduğu için villalarımızın tasarımını romantik ve aşk dokulu olarak tasarladık. Jakuziden saunaya kadar imkan sunabildiğimiz kapalı havuzlu kiralık villalarımızda dilerseniz yardımcılarınız da konaklayabilmektedir.

Villa Kalkan’ın  kapalı havuzlu tatil villalarını görmeden tatil planınız için otel veya alternatif konaklama çeşitlerini seçmeyin! Size özel sunabileceğimiz villada tatil hizmetlerimizden memnun kalacağınıza oldukça eminiz. Gerek uygun fiyatlarımız gerekse sunduğumuz avantajlar ile Villa Kalkan’da sizleri konuk etmeye kararlıyız. Birbirinden özel zevkle dekore edilmiş kiralık villalarımızda unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak için sizleri Villa Kalkan’a bekliyoruz. Her geçen gün yenilediğimiz villa çeşitlerimizi ise www.villakalkan.com.tr ‘de bulabilir, beğendiğiniz villalar hakkında detaylı bilgi talebinde bulunabilirsiniz. Kaş ve Kalkan’da faaliyet gösteren Villa Kalkan’a bizzat gelerek de sizlere sunacağımız özel dekore edilmiş villalarımızı görebilir, uygun fiyatlara kaliteli bir konaklamayı kendiniz ve sevdikleriniz için seçebilirsiniz.
 
devamı »

11 May 2018

Anneler Günü Hediye Seçenekleri


Anneler günü yaklaşırken "yapmayın, etmeyin ne olur canım analara artık ufak ev aletleri almayın" diye her önüme gelene alt yazı geçiyorum :)

Özellikle anneler günü gibi maneviyatı yüksek bi günde hediyeden ziyade beklentim çocuklarla birlikte birbirimizin kalbine dokunalım yeter diye düşünüyorum. Zaten sadece bir gün değil hergün hatırlanma taraftarıyım ama madem böyle bir gün türemiş üreticilerde bunu kazanç kapısına çevirmiş o zaman hediye alınacaksa da bence bir annenin yüreğine dokunacak, kendini değerli hissedecek ve sadece kendine özel bir hediye olmalı diye düşünüyorum.

Geçen yıl olduğu gibi benim bu yılda tercihim sosyopix oldu. Geçen yıl gelen hediyelerimi çocuklarımla birlikte hazırladım bu yılda aynısını yapıyoruz. Hepimizin içinde bulunduğu en özel anların elimize geçtiği fotoğraf kareleri ile şahane bir anı albümü yaptık.

Her gün çocuklarımızın en özel anlarını elimizde ki telefonlar ile fotoğraflıyoruz ama ben o güzelim anların telefon ya da bellek içinde saklı kalmasını içime sindiremiyor illa her sene albüm hazırlıyorum. Dokunmak, o anı bir daha yaşamama sebep oluyor.

Bu arada sosyopix sayfasını incelerseniz anı kartları, anı albümleri, anı çerçeveleri, buzdolabı magnetleri gibi bir sürü anılarınızı ölümsüzleştireceğiniz ve sadece özel günler de değil her günü özelleştireceğiniz ürünlerin olduğunu görürsünüz.

Biz anı albümünüzü oluştururken çok eğlendik ;)






devamı »

8 May 2018

Düşünce Gücüyle Tedavi


Öncelikle bu kitabı elime aldığım andan itibaren, bir şeylerin değişmesi gerektiğini fark edip olumlu bir değişime girdiğimi gördükçe kendimi çok iyi hissettiğimi belirtmek isterim.

Bloğuma okuduğum her kitabı yazmıyor, beni çok etkileyen, bitmesini istemediğim bittiğin de ise bende izler bırakan, bu satırları herkes okumalı dediğim kitapları özellikle yazıyorum.

Bu kitapta aynen bu bahsettiğim türden bir kitap. Yakın çevremde bir çok arkadaşıma aldırdım. Belki sizleri de etkileyebilirim diyerek paylaşmaya karar verdim ;)

Pozitif psikoloji

Düşündüğünüz her şeyin, yaşayacağınız her şeyin belirleyicisi olduğunu hiç düşündünüz mü?

Yaşam gerçekten çok basit, Ne Ekersek, Onu Biçiyoruz
Kendi hakkımızda düşündüklerimiz, kendi gerçeklerimiz oluyor. İşte benim için en vurucu cümle bu oldu.

Önce düşüncelerini değiştir sonra hayatında ki her şey değişecek diyor. Çünkü aklımızda düşünce oluşturan yalnızca BİZ iz. Olumlu olumsuz tüm düşünceleri yaratan, başımıza gelmesini sağlayan biziz. Tabii kadere de inanan bir insanım ama bütün gün negatif düşüncelerle dolanan, etrafındakileri ve özellikle kendini sevmeyi bilmeyen insanın başına inanın her türlü kötü şeyler gelebilir. Buna inanmıyorsanız kendi üzerinizde denemeniz çok kolay. Bir sabah güne söylenerek, isyan ederek başlayın ve tüm gün suratınızı asın ve oturup başınıza neler geleceğini gözlemleyin.
Ertesi gün güne sağlığına şükrederek, kendine teşekkür ederek özenle güne başlayın ve gün boyu gülümsemeyi hatta ufak ufak iyilikler yapmayı deneyin işte bir de böyle bir günü gözlemleyin.

Tabii ki hiçbirimiz pembe masal aleminde yaşamıyoruz. Canımıza sıkan iş arkadaşımız, patronumuz, arkadaşımız olabilir ama işte o an durup bir başkası yüzünden ya bütün günümü berbat edeceğim ya da derin nefes alıp kendimi sakinleştireceğim seçeneklerine odaklanın. Başlarda kolay olmuyor ama kitap bazı alıştırmalarla size çok güzel yön veriyor. Ve unutmayın bir şeyi alışkanlık olarak kazanmak için her gün düzenli olarak uygulamak ve tekrar etmek gerekiyor. Tıpkı şekersiz 21 gün ve şekersiz 40 gün uygulamalarım gibi... Bu iki uygulamadan sonra bana alışkanlık olarak kalan en büyük hediye şeker düşkünlüğümün çok çok azalması ve paketli ürünlerin etiketlerini okuma alışkanlığı diyebilirim.

Ben ÖNCE BEN kelimesini her yere yazan çizen biriyim. Bazıları bunu bencillikle karıştırıyor. Fakat asla bencillikle alakası yok. Kitapta da anlatılan tam olarak bu " KENDİNİ SEVMEK." Sevmek mucizeler yaratır. Kendini sevmek de yaşamımızdaki mucizelerin yaratıcısıdır.

Kendini beğenmişlikten, kibirden, herkese tepeden bakmaktan söz etmiyorum. Çünkü bunlar sevgi değil. Sadece korku. Kendimize büyük bir saygı, bedenimizin ve zihnimizin mucizevi yeteneklerine şükran duymaktan söz ediyorum. ( sayfa 39)

İşte benimde tam olarak yıllardır anlatmaya çalıştığım bu ;)

Şimdi de kendimizi nasıl sevmediğimizi gözden geçirelim;
*Kendimizi durmadan azarlıyor ve eleştiriyoruz. Bedenlerimizi sağlıksız yiyecekler, alkol ve sigara ile yıpratıyoruz.
*Sevilmeye layık biri olmadığımızı inanmayı seçiyoruz.
*Emeğimizin karşılığı olan hak ettiğimiz ücreti talep etmekten korkuyoruz.
*Bedenimizde hastalıklar ve ağrılar yaratıyoruz. (yorumum: kötüyüm, hasta olacağım galiba, hiç iyi değilim, sanki midemde kötü diye diye üzerimize çekmiş oluyoruz. Dikkat edin erkekler de çok fazla ama annelerde bu durum çok yok. Çünkü sorumluluklarımız koşturmamız fazla ve biliyoruz ki hasta olup yatarsak düzen kayar bu yüzden iyi olma yolunu seçiyor ve kendimizi hasta olmadan iyileştirmenin yollarını buluyoruz)
*Bize yararlı olacak şeyleri erteliyoruz. (spor yapmak, kendine vakit ayırmak,sağlıklı beslenmek. Bu arada kitaba göre ki bence de öyle; DEĞERSİZİM duygusu erteleme yaratıyor)
*Yaşamımıza da her türlü borçlanma ve yük yaratıyoruz.( gereksiz bir özenmeyle alınan eşyalar, kıyafetler)
Ve daha bir sürü örnek......

Kitap bir ara geçmişe yolculuk yapıp zihinsel temizlik yapmanızı sağlıyor. Örnekleri okudukça evet bende böyle tepkiler aldım, ve evet banada bu kelimeler çok söylenmişti diyeceğinize %100 eminim. İnanmıyorsanız sayfa :50 okuyun ;)

Bu kitapla birlikte hayatıma meditasyonda girdi. Hatta çocuklarımı da buna dahil ettim. Akşamları yatmadan önce meditasyon yapıyor zihnimizi boşaltıyor, sonrasında da duamızı edip yatıyoruz. Oğlum panik bir çocuk bu şekilde bayağı yol aldık diyebilirim ve bu farkı kendinde onun fark etmesinden dolayı oldukça mutluyum.

Ve şimdi lütfen yeterince iyi değilim, bana göre değil, vakit yok, başaramayabilirim, denemek isterim ama devam ettiremem gibi olumsuz düşünceleri bir kenara bırakarak kendinize bir iyilik yapın ve bu kitabı kendinizi iyi etmek için alıp okuyun. Bazı paragraflar sizin inanç sisteminize uymasa da uyanları kendinize seçin ve benimseyin.

Sevgiler,
instagram hesabım: @gulsahonen





devamı »

3 May 2018

Bebek Bekleyen Çiftlere Tavsiye Edebileceğim İsimler


 
Beğendiğim bazı bebek isimlerini paylaşarak çiftlere en heyecanlı dönemlerinde yardımcı olmak istiyorum.

 
Listemi hazırlarken, sevdiğim çiçekleri, bende anısı olan yerleri ve beğendiğim bazı ünlüleri şöyle bir  düşündüm. Her ne kadar bu yöntemler pek çok çift tarafından “çok klasik” olarak görülse de, bana göre en güzel isimleri bulmak için hala en geçerli yöntemler.

 
İşte, özenle seçtiğim kız bebek isimleri:

 
     Pera
     Doğa
     Sezen
     Saynur
     Birbenek
     Günseli
     Bahar
     Yasemin
     Lara

 

İşte, özenle seçtiğim erkek bebek isimleri:

 
     Çağan
     Duygan
     Ege
     Moran
     Fatih
     Berk
     Arın
     Bedis
     Kenan

 
Umuyorum bu isimlerden en az bir kaçını beğenmiş ve listenize eklemişsinizdir.
devamı »
Bumerang - Yazarkafe