29 Nis 2016

Erkek Olmakla Nasıl Baş Etsem?

Çok manidar bir başlık oldu şimdi fark ettim :)

Can çocuk

Bu Yağız'a alıp önce kendim okuduğum bir kitap. Bu akşam kendisine vereceğim. Ama önce sizlere içeriğinden bahsetmek istiyorum.

Yorum ve tavsiye üzerine aldığım bir kitaptı. Eğlenceli bir hikaye kitabı diye düşünürken resmen çocuklara kendilerinde ki değişimleri ince taktiklerle anlatan bir kitap olarak karşıma çıktı.

Önce çocuğun sıkıntısını anladığını belirtip sonra eğlenceli bir dille neler yapabileceğini yazıyor.

Mesela konuyu sorularla açıklıyor sonrasın da "Oyun sırası sende" diyerek nasıl davranması gerektiğini güzelce ifade ediyor.

Yazar; taciz edildiği durumlar da bile çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini, anlayacakları bir dilde yazmış.
Kitapta kız arkadaşı durumlarına da yer verilmiş. Bunun anormal bir şey olmadığı erkek arkadaş gibi kız arkadaşın da olabileceğine deyinilmiş.

Çekingenlikten ve çok utanan çocuklardan da bahsetmiş.
Çok çekingenim
Seninle konuşmaya başlandığı anda kızarıyor musun? 
Sınıfta söz almaya cesaret edemiyorsun, yemekhanede elinde tepsiyle masana kadar gitmek eziyet gibi mi geliyor? Kısacası, biraz kalabalık bir ortamda yok olsam diye geçiriyorsun içinden. 

 Ve bir de yazar; her bölümün sonunda altın kural patlatmış ki bu daha çok hoşuma gitti.

Sigara ya özenen, anne babası boşanan, yaşıtlarına göre boyu kısa olan tüm çocuklar da var kitapta. 

Ben kişisel gelişim kitaplarını ( sıkıcı olmadığı sürece) oldum olası severim. Bu yazarın kitapları da bir nevi çocuklar için yazılmış kişisel gelişim kitabı gibi. Teknik değil pratikte uygulanabilecek tavsiyelerin olması daha da önemli. 

Çocuklara sorunlarla nasıl baş edebileceğini anne/ baba söylese nasihat olur ama bu tür kitaplar sayesinde üzerimizden azıcık da olsa yükü azaltabiliriz ;)

Arka Kapak
Değişen bedenin ve duygularınla baş edebileceğini biliyor musun?
Bu kitapta çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde beden ve duygularında ki değişiklikleri fark etmeyi, bunlarla başa çıkmayı ve kabul etmeyi öğreneceksin. Bu sürece dair tüm endişe ve sorularının yanıtı da bu kitapta.
Haydi bakalım, oyun sırası sende!

10+ yaş







devamı »

27 Nis 2016

Onyüzmilyonoje Blogger Şenliği Sponsorları

17 Nisan Bursa Crowne Plaza da gerçekleşen onyüzmilyonoje ile bursa blogger şenliği yankıları hala devam ederken bende sponsorları yazmak istiyorum. Özellikle bir süre bekledim çünkü çoğu ürünü özellikle deneyip yorumlamak boynumun borcu gibi hissettim. Güzellik bloglarının işi haylice zormuş onu da bir kez daha anladım :)

Elite Cosmetic ve Catherine Arley in gönderdikleri bu bir çanta dolusu güzellik için çok teşekkür ederim. Hepsini açtım kullanıyorum desem yalan olmaz.
solenne
Beray Kozmetik e bu güzel Solenne ürünleri içince ayrıca teşekkür ederim. Ayak topuk kremini annem kaptı daha önce el kremini kullanmıştık kalitesini oradan biliyoruz ;) Susuz manikür setini henüz denemedim merak ediyorum ve bir de oje kurutucu çıktı ilk defa denedim gayet kullanışlı bir ürün.

Fixliner göndermiş olduğu kaş boyama ve eyeliner işini kolaylaştıran bu ürünlerini daha o gece denedim. Eyeliner çekmeyi çok da iyi beceremeyen bana büyük jest oldu. 


Skincode bu ürünlerini kullanmadan önce instagram hesaplarından iletişime geçip yaş aralığını falan sordum. Detaylı bir şekilde her soruma cevap verdiler. Özellikle kapsüllerin ciltte ki etkisi inanılmaz diyebilirim. Bu ürünler için teşekkür ederim. Bitmek üzere ve yenisini sipariş vereceğim. Dermokozmetiğe dönmeye çalıştığım şu günlerde tanıştığım güzel bir marka oldu.

Uriage göndermiş olduğu termal spreyi ise çantama attım bile gün içinde kuruyan cildime sıkıyorum. 


 Otaci Bitkisel ürünlerini daha önce de denemiştim. Bu sefer şampuanı anneme kaptırdım.   

Farmasi ürünlerini kullanıpta memnun kalmayanı şimdiye kadar hiç duymadım. Markanın insanlar üzerinde bıraktıkları imajları da çok güzel. Gönderdikleri ürünlerin bir çoğunu zaten kendim de alıp kullanıyorum özellikle maskesi ısrarla denemenizi tavsiye ederim.

Forte İletisim e ayrıca teşekkür ederim. Zaten hali hazırda kullandığım bir ürünün yedeği gelmiş oldu inanılmaz sevindim ;) Le Petıt Marseiliais in tüm duş jellerini denemişliğim var.

Evet gelelim konu mankenine :) bütün ürünlere hepsi benim diye saldırmış olsa da Ogobongo göndermiş olduğu bu çorapları elinden alamadım. Siteyi inceledim eğlenceli çocuk çorapları da varmış Ela ya almak şart oldu :)

Ekoz Kozmetik vanilyalı ortam kokusu göndermiş. Direk koltukların üzerine sıktım. Eşim de aracın da kullanıyor. Gerçekten özellikle sinmiş pis sigara (içmeyin Allah aşkına) kokularını gidermede birebir. 

Günün anlam ve önemine çok uygun olan bu kupa ise Fruit Flowers den ;) işyerim de kullanıyorum.

İnstadudak dan gelen bu ürünü elime aldım anlamaya çalışıyorum benim bu cadı aldı eline bu böyle kullanıyor dedi ve ben şok :) Nerede gördün, nereden biliyorsun arkadaş dudaklarını şişiriyormuş bayağı açıkladı yani aklıma geldikçe gülüyorum. Bu arada gerçekten işe yarıyor bizzat denendi :))

Mrandmrspopcorn dan da Çedar peynirli pop corn geldi Allah tan 2 tane alıp tadına bakabildim. İki canavar kavga ve gürültü ile 5 dk bitirdiler. 


Thalia markasıyla da sunum yapan Funda Hanım sayesinde tanıştım. Ürün içerikleri çok güzel ve her katılımcı blogger arkadaşımın saç tipine göre paket hazırladıkları için ayrıca teşekkür ederim. Şampuanı özellikle kullanmaya başladım yorumlarımı özelden kendilerine de ileteceğim. 


Ve ve Watsons kadınların en sevdiği mağaza :) Rimmel markasının çok güzel ürünlerini göndermiş. İnsta Flawless her sabah kullanıyor üzerine de pudra geçiyorum gayet memnunum. Rujun rengide süper. Ojenin rengine gelince o köşede ki minik bir parmak var ordan bakabilirsiniz :)

Ojelik nail art ürünlerinden göndermiş ben beceremem, yapamam dedim baştan ama uygulaması çok kolay en kısa sürede özenle yapacağım.

 Ve Mediwell Ela'ya ( Ela öyle sanıyor :) ) miss gibi kokan dudak kremlerinden yollamış. Ciddi söylüyorum hepsini çantasına doldurmuş. Sadece bugün insafa geldi ve kivilisini bana verdi koklamaktan zor sürdüm. Ama en çok itiraf edeyim manikür setine sevindim.

Evet bir etkinlik daha bitti. Çok güzel ürünlerle ve çok güzel blogger arkadaşlarla tanıştığım için çok memnunum. Tekrar Onyuzmilyonoje Gülşah'a teşekkür ederim. Emeklerine sağlık.

Sevgiler...











devamı »

22 Nis 2016

Bağıran ANNE Olmak İstemiyorum

çocuklara bağırmak

Eminim bunu kimse istemiyor. Ama çocuk büyütmenin yanında günlük telaşı, koşturmayı ekleyince hepimiz gergin bir şekilde yolumuzda yürüyoruz.

İnsan kendine iyi gelen şeyleri yaparak nefes alamıyorsa bu stresin ucu maalesef çocuklara dokunuyor. 

Anne baba delirtme de çok da masum olmayan çocuklar çok mu suçsuz tabii ki hayır. 2 dk da tımarhanelik edebilecek güce sahipler. İşte sabretmeyi bu yüzden anne olduktan sonra öğreniyoruz. Kendimizi frenlemek için içten içe çaba harcıyoruz. Ne için? Yeter ki onlara sözle bile olsa şiddet uygulamayalım diye.

Bizim evde ki duruma gelince; hane içerisinde en çok Yağız'la çatışma yaşadığımız da sesler yükseliyor. Erken ergenlik dönemi bitmek bilmedi. Her güne kavga çıkarabilecek yeni bir gündem maddesi bulma yeteneğine sahip. 6 yaşına kadar inanılmaz kolay bir çocuk olan Yağız şimdi tüm o yılların acısını çıkarır gibi. Evet karakter oturma dönemi, evet kendini ıspatlama, kararlarına saygı bekleme döneminde. Elimden geldiğince sakinleşme metodları okuyor kendimce uygulamaya çalışıyorum. Ama yetmiyor. 5 yaşında hangi mevsimde ne giyeceğine bilen çocuk 10 yaşında kış ortasında şort kavgası yapabiliyor. Tamam "giysin üşüyünce aklı başına gelir" demeyin denedim valla bir kere üşüdüm demedi ama gel gelelim hasta oldu. Hal böyle olunca kararlarına müdahale etmem gerekiyor. Her sabah ayakkabı, her sabah üniforma, her sabah mont kavgası var. Öyle ki susmuyor ve de ikna olmuyor. İşe gitmek için hazırlanıyorum bir taraftan da Ela yı giydiriyorum Yağız da önümde arkamda diretiyor oda yetmiyor kendini ayaklarımın altına ata ata ağlıyor. Hayat sınavı diye bir şey varsa işte onu tam anlamıyla günün en erken saatinde 07:00 - 08:00 arasında yaşıyorum. Ve sınıfta kalmamak için, başarı ile krizi atlatmak için tabiri caizse tırnaklarımı avuç içlerime geçiriyorum. Yeter ki sesim yükselmesin diye şanslı günümdeysem 07:45 gibi kriz biter ve herkes sakince evden çıkar. Bu konu da Yağız a bağlıyız. Şöyle ki bir çıkarı varsa asla direnmez ve "tamam annecim" olan mucizevi cümleyi kurar ve ayaklarım yerden kesilir. Ama ki çıkarı yoksa diretir de diretir. Balkondan atsan olmaz, çekip gitsen olmaz, odasına kapasam olmaz, kulaklarımı tıkasam olmaz bir çözüm bulamazsın sakince anlatma çabalarım da sonuçsuz kaldığı an benim bittiğim andır. O saatten sonra bağırmamak için en fazla ağlayarak evden çıkıyorum. Ve akşama kadar güne adapte olup sakinleşmekte zorlanıyorum. Akşam eve gittiğim gibi "özür dilerim annecim" dese de bende sarılıp "tamam oğlum" desem de içinde ki öfke nöbetleri beni içten içten yemeğe devam ediyor.

Bazen ciddi ciddi sırf iyi çocuk yetiştirmek uğruna kendimize zarar verdiğimize inanıyorum. Onlar için araştırıyoruz, onlar için koşturuyoruz, onlar için sabrediyoruz, onlar için tutuyoruz kendimizi.
Sonra erken yaşta unutkanlığımız başlıyor, oramızda buramızda ağrı eksik olmuyor ve en kötüsü depresyon kapıda bekliyor.

Tabii ki tek suçlu çocuklar değil ama etkileri de yok denemeyecek kadar fazla. Kendi kendimizi motive etmek, kendi kendimizi iyileştirmek için iş başa düşüyor.

Meditasyon, yoga ne varsa araştırmaya başladım. Yoksa bu dışarıya belli etmeyim diyerek içime attığım kızgınlıklar, krizler beni benden alacak.

Yalnız şunu fark ettim; erken ergenlikle uğraşırken 3 yaş sendromunu çok iyi yönetiyorum. Hatta kendi kendime "en azından o konu da iyisin bak Ela'nın krizlerini rahat atlatıyorsun" diye artistlik yapıyorum.

Bu arada normal de Yağız'la şöyle bir uygulama yapıyoruz; en sinirli olduğumuz anda o odasında bende salonda kalem kağıda sarılıp içimizdekileri yazıyoruz. Rahatlayana kadar ne aklımıza gelirse yazıyoruz. Evet hemde ağlayarak yazıyoruz. Ama sonra o yazılanları saklamıyor atıyoruz. (çünkü yazılanlar hiçte ileriye anı kalacak cümleler olmuyor:) ) Bu rahatlamak açısından güzel bir çözüm ama maalesef sabah koşturmasında bunu uygulayamıyoruz. Gerçi ben serviste ajandama yazıyorum işe gidene kadar o beni sakinleştiriyor :)

Kısaca benim bağıran anne olmama çabalarım bu şekilde. Yani sırf bağırmıcam diye içimde patlıyor ne hoş dimi :))

Sevgiler,

Oğlum ilk göz ağrım;
Senin varlığına asla isyan etmedim etmem. Sadece senin gelişim dönemlerinden birinden geçiyoruz. Sen benim gözümde harika bir evlatsın. Ben bazen sana yanlış yapmamak için zorlanıyorum o kadar. Elimden geldiğince kendimi senin yerine koyuyorum ama sana çoğu zaman bu da yetmiyor. Orta yolu bulmamız zor olsa da uzun sürmüyor. Ama şunu bil yaşlanayım aynı şeyleri bende sana yapacağım. Önüme ne koyarsan söyleneceğim. Ve şık olmamı beklediğin anlar da karşına kostüm giyerek çıkacağım. Bak bakalım ikna etmek nasıl oluyormuş :)))
Şaka şaka seni çok ama çok seviyorum ;)




devamı »

18 Nis 2016

Bursa Blogger Şenliği

Pazar günü Sevgili adaşım Gülşah (www.onyuzmilyonoje.com) ın hazırlamış olduğu blogger şenliği etkinliğine katıldım. Etkinlik bizim Bursa nın en güzel otellerinden biri olan Crowne Plaza daydı. Merkezde olması ve yakının da alışveriş merkezinin bulunması da çocukları babayla oraya bırakıp etkinliğe gelmem de büyük avantaj oldu ;)

Ortam çok güzeldi özellikle masa süslemesine hepimiz hayran kaldık. Kraliçe organizasyonun ellerine sağlık demeden geçemeyeceğim. İnstagram da @kraliceorganizasyon olarak sayfaları var. Yaptıkları güzel organizasyonları inceleyebilirsiniz.
bursalı bloggerlar

Ve güzel pastamızın mimarı www.evdekurabiyecupcake.com. Kendisiyle aynı masadaydık Bursa da yaşadığını öğrenince daha bir sevindim. Ela'nın doğum günü pastası için bayağı araştırmış ve denk getirememiştim. Tanıştığımız iyi oldu. Sıkça görüşeceğimize eminim ;)
etkinlik pastası
Fotoğrafı Aycan'dan çaldım :)
Ve bu güzel ortam haricinde bloğuma yorumlar yapan, sosyal ağlarda sıkça yazıştığımız bir çok blogger arkadaşımla orada tanışmış olmak çok keyifliydi. Herkes Ela'yı sordu sanırım bir sonra ki etkinliklere Ela ile katılacağım. Kabul etmek gerek benim bloğun sahibi benden çok Ela :)

Ben sohbeti erken kesip biraz erken kalkmak zorunda kaldım. Ama aklım ne yalan söyleyim kızlar da kaldı. Ela durmuyor diye eşim sık sık aradığı için özellikle uzaktan gelenlerle fotoğraf çekinip kaçtım. Çıkarken Sibel (www.sosyalmedyakafe.com) güzel bir blog tasarımı çekilişi başlatıyordu kazanan arkadaşı da buradan tebrik ederim. Blog tasarımına Sibel'in elleri değeceği için çok şanslı ;)
Bursalı bloggerlar

Şimdilik bu kadar detay yeter katılan bir sürü sponsor firma vardı. Ela ürünleri sahiplendi bile elinden kurtarıp denediğim de bir de sponsor yazısı yazacağım.

Herkese kucak dolusu sevgiler,

Katılan blogger arkadaşlarım;

www.onyuzmilyonoje.com
www.makyajkelebegi.com
www.hayatimakyajla.com
www.gulsahonen.com
www.audreyinsekerleri.blogspot.com
www.gokkusagininustunde.com
www.asortik.blogspot.com.tr
www.makyajodasi.net
www.birbuketkozmetik.com
www.instagram.com/benimelim
www.ojelerforatumblr.com
www.fatmaardali.com
www.gamzecelikdemir.com
hwww.aycanhayatadair.com
www.modalizaa.com
www.makyajinkimyasi.blogspot.com.tr
www.nypdsena.blogspot.com.tr
www.gulumseyuzume.blogspot.co.uk
www.asimetriklog.blogspot.com
www.sosyalmedyakafe.com
www.benimdunyamdaben.blogspot.com.tr
www.makyajkadini.blogspot.com.tr
www.nailartinwonderland.blogspot.com.tr
www.makyajveotesi.blogspot.com.tr
www.divadonnabella.com
www.fulyakucukaksoy.com/
www.kubrasayin.com
www.benrujumvealligim.blogspot.com.tr
www.mavilavantaa.tumblr.com
www.betuldiyorki.blogspot.co.uk
www.instagram.com/ceymakeup
devamı »

Tehlikeli Avataria Oyunu

facebook avataria oyunu

Sabah bir arkadaşımın uyarısıyla okuduğum bir haberi aynı saatler içerisinde bir çok arkadaşımın paylaştığını gördüm. Tüm anneler aman dikkat edin diyerek paylaşımda bulunuyor.

Konu avataria diye bir oyun yani sanal bir arkadaşlık oyunu. Sıklıkla oynayan yaş grubu 9-14 yaş. Oynayan büyükler de varmış ama en çok bu yaş grubunun dikkatini çekiyormuş.

Girip bir baktım bir karakter yaratıyorsunuz. Komutlar alıyorsunuz, görevler var onları uyguluyorsun. Klube gidiyorsun, sevgili buluyorsun, evlenme teklifi ediyorsun, aynı yatağa yatıyorsunuz işin tuhafı sanal ortamda karşında ki biriyle ciddi ciddi yazışıyorsun.

Ekşi sözlükte biri detaylı bir şekilde yeğeninde gördüğü bu oyunu giriş yapıp tüm yazışmaları aktarmış.

"oyun içinde bir kaç çer çöp toplayıp başlangıç görevlerini bitirince, hemen parka gidip bir "arkadaş" edinme görevi geldi. parka gittik. daha gireli iki dakika olmadı ki, biri yanıma geldi. "slm" yazdı. "slm" dedim. "arkadaş olalım" dedi. "olur" dedim. istek gönderdi kabul ettim. "hadi bana gel" dedi. o gitti, ben yeğenimin yardımıyla onu takip etmeyi öğrendim. evi olarak dekore ettiği bir odaya girdik. (yeğenimi kibarca yanımdan uzaklaştırdım. zira gidişatı pek beğenmedim.) "kaç yaşındasın" dedi. "" 9 dedim. "tamam, ben de 11, hadi oynayalım." dedi. "ne oynayacağız ben daha yeniyim. bilmiyorum oynamayı" dedim. "tamam ben sana öğreteceğim." dedi. ekranın üst köşesinde "*** seni öpmek istiyor" diye bir pencere açıldı. kabul ettim.
bundan sonraki diyalogları aynen yazıyorum:

*** - hadi üstümüzü çıkaralım.
ben - neden
*** -böyle oynayalım
ben - ama ben bilmiyorum.
***-tamam. okuyor musun
ben-evet
***-nerde
ben -(salladım bi okul adı)
***-tamam ben de okuyorum. daha önce hiç külodunu çıkarmadın mı
ben-anlamadım
***-külodun ne olduğunu biliyorsun di mi
ben-evet
***-tamam. şimdi onun içinde bişey var ya. o nasıl görünüyor
ben-anlamadım.bilmiyorum
***- tamam. evde yalnız mısın
ben-hayır annem var
***-tamam yanında mı
ben-hayır
***-tamam.gelirse haberver
ben-tmm
***- bundan sonra burda sadece beni bul tamammı başkasını kabul etme
ben-tamam
***-ben sana gold vericem.gelinlik alıcam. puan da kazanırsın. seviye atlarsın
ben- tamam
***-facebook hesabın var mı
ben-annemin var
***-tamam telefonun var mı
ben-yok annem doğum günümde alcak
***-tamam ne zaman doğum günün
ben- temmuzdaa
*** tamam eğer annen almazsa ben sana alırım
ben-telfon mu
***-evet ama burda sadece benimle konuş bir de bana sana gönderebileceğim bi adres lazım
ben- tamam
***-tamam sex oynayalım mı
ben- nasıl oynucaz
***- sen şimdi külodunu çıkar onun içindeki .........

gerisini yazmayacağım çünkü baya baya bildiğin detaylı oldukça açık ve anlaşılır bi biçimde yazdı adam! 9 yaşında olduğumu söylediğim halde. 9 yaşında bir çocuk için bile basit kaçacak bir dille yazdığım halde. baya baya detaylı ve açık anlattı adam!
Kaynak: ekşisözlük

Hürriyet sayfasın da da oyunlu ilgili yazı vardı.
avataria tehlikesi

Kısaca tablete, telefona, bilgisayara yüklenen bu oyuna dikkat edin. Görürseniz; silin, engelleyin ve şikayet edin.

Bu oyunları denetleyen birilerinin olmamasına ve cezai yaptırım uygulanmamasına acayip gıcık olmuş durumdayım. Göz göre göre tacize meydan açılıyor. Neye dikkat edeceğimizi şaşırmış durumdayız. Çocuğun eline telefon bile veremez oldum belki de en güzeli bu ne diyeyim.

Mutlu ve tehlikesiz haftalar dilerim.



devamı »

15 Nis 2016

Lösemili Çocuklar için..



Büyüklerimizden "ettiğin yardımı ulu orta söyleme" ya da "bir elin verdiğini diğer elin duymasın" "yapılan iyilik söylenmez" gibi sözler mutlaka duymuşsunuzdur.

Bizde böyle büyüyerek yardım edip söylemeye utanan bir nesil olduk. Ben çoğu zaman benimde yardım ettiğim ortalığa dökülecek diye ihtiyacı olan kişiyi duyurmaya bile çekiniyorum. Hoş artık eskisi gibi yardımlaşmalar kalmadı çünkü insanlara yardım etmeye bile güvenemeyeceğiz bir dönemde yaşıyoruz. Ama ben yılmıyorum. Biliyorum ki hala kalpleri güzel insanlar var. 

Bu güzel insanlardan biriyle geçen gün Dilek'in bloğu olan dilekce54 de okuduğum yazı sayesinde tanıştım. Alev Hnm ve 4 arkadaşı Lösemili çocuklar için pijama ve oyuncak topluyorlar. Bizde iş yerinde bir kaç arkadaş toplanıp Alev Hanımı bizde katkıda bulunmak istiyoruz diyerek aradık. Güzelde sohbet ettik bu sıra 23 Nisan da lösemili çocuklar için verecekleri parti hazırlığındalar. Pijama ve oyuncak topluyorlar. Çok bahsetmiyor ama bence 23 Nisan partisi için paraya da ihtiyaçları var.

Kısaca çocuklar için çok güzel işler yapıyorlar. 
Facebook sayfaları ;Lösemili Çocuklar İçin El Ele Gönül Gönüle Hadi Hep Birlikte
Mail adres: alevyavuzz@gmail.com

Lütfen Alev Hanım a ulaşın belki bir nebze katkınız olur. Belki ufacık bir çocuğunun yüzünü güldürürsünüz.

Not: Böyle zorla yardım ister gibi yazılar yazmayı sevmiyorum. Ama biliyorum ki beni okuyanlar arasında bolca anneler ve kalbi temiz bir sürü insanlar var. Ve konu çocuklar olunca kendimi onların anneleri yerine koyarak sizden yardım istiyorum.

Umarım birilerinin kalbine dokunabiliriz.

Bu arada blogger arkadaşım Dilek'in de facebook da sayfası varmış. Çok çok hoşuma gitti gurur duydum. Ne mutlu ki kendini bu işlere adayan arkadaşlarımız da var.
Facebook adres: Bir Kardeş Seç

Sevgiler,




devamı »

14 Nis 2016

Bin Muhteşem Güneş

Khaled Hosseını

Öyle güzel kitap yorumlayan kitap bloggerı arkadaşlarım var ki; bu yüzden kendi okuduğum kitapları bloğum da çok fazla paylaşmıyorum. Çocuk kitapları ayrı tabi :) İnstagram ve snapchatten kendi kitaplığımı daha çok paylaşıyorum.

Bu kitabı paylaşmadan edemedim yayın tarihi eski bir kitap çoğu kitapsever okumuş bile ben biraz geç kaldım.

Bu kitap yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Çok akıcı bir dili var. Hele birde konusu var ki okudukça tüylerimi diken diken etti. 15 yaşında babası yaşında adamın koynuna sokulan çocuklar, bombalardan kaçamayıp dağılan aileler. Anasız, babasız kalan çocuklar. Ve yüreğinize dokunacak daha bir sürü yaşanmışlıklar.

Size en etkilendiğim bölüm olan Talibanın Afganistan'a girdiğinde yayınladığı kuralları yazmak istiyorum.


Vatanımızın adı bundan böyle Afganistan İslam Emirliği’dir. Bunlar da bizim koyduğumuz, sizin uyacağınız yasalar: 
Bütün vatandaşlar, günde beş vakit namaz kılacaktır. Namaz vakti başka bir iş yaparken yakalanan, kırbaçlanacaktır. 
Bütün erkekler sakal bırakacaktır. Meşru ölçü, çenenin altında, en az bir sıkılı yumruk uzunluğundadır. Bu emre uymayanlar, kırbaçlanacaktır. 
Bütün erkek çocuklar türban takacaktır. Birinciyle altıncı sınıf arasındakiler siyah, daha yukarı sınıftakiler beyaz türban takacaktır. Bütün erkek çocuklar İslami kılıklar giyecektir. Gömlek yakaları düğmelenecektir. 
Şarkı söylemek yasaktır. 
Dans etmek yasaktır. 
iskambil oynamak, satranç oynamak, kumarın her türü ve uçurtma uçurmak yasaktır. 
Kitap yazmak, film izlemek, resim yapmak yasaktır. 
Evinizde kuş beslerseniz, kırbaçlanacaksınız. Kuşlarınız öldürülecek. 
Çalarsanız, eliniz bilekten kesilir. Bir daha çalarsanız, ayağınız kesilir. 
Müslüman değilseniz, Müslümanların görebileceği bir yerde dua etmeyin. Bunu yapanlar kırbaçlanacak ve hapse atılacaktır. Bir Müslüman’ı kendi dinine döndürmeye çalışan kişi, idam edilecektir. 

Kadınların dikkatine: Evinizden dışarıya çıkmayacaksınız. Kadınların sokaklarda amaçsızca dolaşması, caiz değildir. Dışarıya çıkarsanız, yanınızda mutlaka bir mahrem, erkek akrabanız bulunacak. Sokakta tek başına yakalanan kadın dövülecek ve evine gönderilecektir. Her ne şart altında olursa olsun, asla yüzünüzü göstermeyeceksiniz. Dışarıdayken, burka’yla örtüneceksiniz. Aksi halde, şiddetle kırbaçlanacaksınız. Makyaj malzemeleri yasaktır. Mücevher yasaktır. Çekici, gösterici giysiler giymeyeceksiniz. Sizinle konuşulmadan, konuşmayacaksınız. Erkeklerle göz göze gelmeyeceksiniz. Uluorta gülmeyeceksiniz. Gülenler, kırbaçlanacaktır. Tırnaklarınızı boyamayacaksınız. Boyarsanız, bir parmağınız kesilecektir. Kızların okula gitmesi yasaklanmıştır. Bütün kız okulları derhal kapatılacaktır. Kadınların çalışması yasaklanmıştır. Zinadan suçlu bulunursanız, taşlanarak öldürüleceksiniz. 

Kitap hakkında kötü bir yorum hiç okumadım. Böyle dramı okumak belki bazılarına ağır gelebilir o ayrı bir şey ama beni derinden etkileyen bir kitap oldu. Kitap bittiğinde durdum ve kendi ülkemin şimdi ki halini düşündüm. Korku sardı içimi. Nedenlerini, niçinlerini yazmak istemiyorum.

Kısaca sevdim ben bu kitabı. Yazarın diğer kitabı "Uçurtma Avcısı" nı da aldım bile. Bu sıra kendim için en iyi yaptığım şey çok fazla kitap okuyor olmam. Çok da iyi geliyor.

Sevgiler,

İnstagram : @gulsahonen
Snapchat : gulsahonen




devamı »

12 Nis 2016

Her Çeşit ANNE var...

Benim kızım baleye gidiyor oradan çıkıyor piyano kursuna oradan çıkıyor ingilizce kursuna oradan çıkıyor satranç kursuna diye uzar gider bu liste.

Bir grup kadın arasında bu mesele aşık atma meselesidir. Benim ki baleye gidecekse mümkün değil o altta kalmaz oda gönderir "ee senin ki yüzmeye gidiyordu"dersin olsun baleye de gidebilir der.

Benim çocuk piyano çalmayı öğrense kadın kurdeşen döker.

Neyse ki yaş grubu farklılığından dolayı etrafımda böyle anneler yok. Ama bu türleri parkta, anne toplantıların da denk gelmemek mümkün değil.

Geçen sene bir arkadaşımla buluştum yanın da da başka bir arkadaşı var. Ela'nın yemek yemesini gördü ve şaşırdı. Tabii lafını esirgemedi "ay benim ki hiç böyle yemiyor çok zayıf" çocuk Ela'nın 2 katı kg sun da ve Ela dan 3 ay küçük. Nasıl yani diyesim geldi ve dedim de "peşinde kaşıkla karnı doyana kadar dolaşıyorum bıraksam sadece abur cuburla yaşar" dedi. Hatunda benim 3 katım öyle söyleyim :) Ailecek yemeği seven insanlar. Yemekten ziyade bahsettiğim sağlıksız beslenme. Kızartmalar, abur cuburlar, haftanın 4 günü dışarda yemeler gibi...

Hem bunları anlattı hem Ela yı izledi bizim kızı da biliyorsunuz çöp gibi bir şey işte öyle ısırarak sevilecek bir tarafı yok. Ama hatun bir sardı bize günde 40 kere whatshap yazıyor Ela ne yedi bugün? Meyve yedimi? Baktım olacak gibi değil liste yapıp attım dalga geçercesine iyice hoşuna gidip başıma bela oldu. Bu böyle olmaz diyerek aradım açık açık konuştum her çocuk farklıdır diye 2 saat anlattım. Ve konu kapandı yani ben öyle sandım bu sefer çocuğunun farklı olduğunu keşfettiği için düzenli olarak kızını baleye verdiğini çok iyi olduğunu ( çocuk daha 3 yaşında bile değil) çok iyi renkleri öğrendiğini, boyunun daha uzun olduğunu gibi gibi Ela'yı ezecek ne varsa yazmaya başladı. Gerekli karşılığı bulamayınca yine umutsuz yazmaya başladı Ela nasıl erken konuştu, nasıl kalemi böyle iyi tutuyor neyse yazarken daral geldi. Bunun gibi bir sürü şey.

Böyle anneler eminim çok fazla. Bu kadın sadece benim çocuğumla uğraşırken bile kendi çocuğunun hayatından çaldığının farkında değil. Ben kadını engelledim hayatımdan çıkardım ama eminim o bir başka anneye sarmıştır bile. Çünkü belli ki karakteri bu. Kafasında oluşturduğu çocuğu arıyor ama ne yazık ki kendi çocuğunu görmezden geliyor ve farkında değil.

Böyle annelerin çocukları ne kadar öz güvenli olur varın siz düşünün. İleri de o çocuk annesinin kafasında ki gibi evlat olamadığı için kahrolacak ya da anneyi ömrü boyunca umursamayacak.

Tabii beni hep böyle anneler bulmuyor. Blog yazdığımdan beri beni yorumlarıyla takipleriyle yalnız bırakmayan bir sürü güzel kalpli anne tanıdım. Ela'yı en az benim kadar seven takipçilerim var. Abla dediğim çocuğunu büyütmüş anneler de var, makyaj blogu yazıp da bizim evin hallerini okuyan da var. Ve daha nicesi...

HÜZÜNSARISI bloğunun sahibi Nihal beni haftanın bloğu seçmiş. Hakkımda yazdığı güzel şeyleri okudukça çok mutlu oldum hele yorumlara ayrı bir mutlu oldum. Tanıdığım en dobra bloggerlardan biri.

Ben çok fazla mim gibi etkinliklere katılamıyorum bunun sebebi taslaklarım da çok fazla düzenlenmesi gereken yazı varken mimlere fırsat bulamamam ve bunun yanında anne çocuk bloğu olduğu için arşiv konularım da çok fazla kendime yer vermek istememem var. Destek isteyipte özelden yazıştığım bir sürü arkadaşım var. Ben daha çok yolun başındayım. Suyunu çıkarmadan ve abartmadan tecrübelerimi bir nebze olsun size olduğu gibi aktarabiliyorsam ne mutlu bana. Çünkü bu bloğu açarken kafası karışmış her anneye tecrübelerimle rehber olmak en büyük amacımdı. Her anneye yalnız olmadığını anlatmak ilk hedefimdi. Hala da hedefim ve hayalim bu.

Çok uzatmadan ;)

Ben tekrar önce Nihal e ( www.huzunsarisi.com) sonra da beni hiç yalnız bırakmayan güzel yorumlarıyla hep yanım da olan herkese çok ama çok teşekkür ederim. Dilerim bir gün yüz yüze de oturup sohbet etme fırsatı buluruz. İyi ki varsınız...

Kucak dolusu sevgiler...






devamı »

8 Nis 2016

Bahar Yorgunluğu Çocuklara Nasıl Anlatılır?

Malum havalar ısındı çiçekler böcekler uçuşuyor. Herkesin aklı bir karış havada. Bende ise bir miskinlik, bir halsizlik, bir uykusuzluk ve daha bir sürü şikayet hali mevcut. Bahar geçişlerinde illa yaşıyorum bu durumu.

Evde ise babamızın da benden farkı yok gel gelelim çocuklar bizim aksimize enerji yüklü. Akşam sürünerek gittiğim evde kapı eşiğinde hoplayan çocuklarla karşılaşıyorum. Geçen gün daha üstümü değiştirmeden zorla saklambaç için ebe yaptılar beni gözlerim kapalı sayarken resmen içim geçmiş. Eee dürttüler tabii anne saklandık bul bizi diye. Dedim siz ebe olun ben saklanayım saklandığım yerde kestirmek daha cazip :)

Birde kıyafet kavgalarımız artarak devam ediyor. Eve bir gidiyorum Yağız bayağı şort - tişört takılıyor. Ve dışarı öyle çıkmak için dakikalarca kavga ediyor. Bir ara konuşmaya mecalim olmadığından direnemeyip tamam çok dedim demez olaydım sandalet aşamasına geçecek kadar ayarı kaçırmış.

Sonuç; akşamları sıcak su torbası istemeler başladı (karnı ağrıyor tabii ki) ve ardından öksürük başlamış oldu.  Neyse ki ayakta atlattı ama olan abisinin izinden giden çorap bile giydiremediğim küçük hanıma oldu ateş, burun akıntısı, öksürük hepsi toplandı. Ateş bir gece de gitti ama şuan bayağı nezle modun da geziniyor. Ve aklına geldikçe Yağız a "yüzüme öksürdün beni hasta ettin" diye fırça çekiyor. Zeytinyağı gibi üste çıkmayı 3 yılda çok iyi öğrendiğini itiraf etmem gerekli.

Gel gelelim işte hal böyleyken insan baharın tadını çıkarmaya korkuyor. Bakıyorum çoğu arkadaş çocukları eve kapamış bile. Bu da bir çözüm değil ve ben bu düşüncelerle yine aynı kapıya çıkıyorum ahh evde olsam diyorum öksüren aksıran çocukları alıp ormana salsam  :)

Neyse konuya dönelim hemen :) Çocuklar da bu bahar enerjisi analarda da bu bahar yorgunluğu varken orta yolu nasıl bulacağız diye benim gibi düşünenler varsa hemen söyleyim;

1- Hasta diye dışarı çıkarmıyorsan evine kıyıp evi parka çevirmen lazım ki o eğlenirken 10dk miskinlik yapabilesin. Çocuk masalarını ters çevirince çok güzel kaydırak oluyor bizzat denedik :)

2- Ufakken ölüp bitiyorlar ev işi yapacağım diye bu sebepten ötürü ellerine bir bez tutuşturup toz aldırmak çok mutluluk verici olabiliyor. Cam, kapı bacayı da açarak eve temiz havaya doldurmak herkese iyi gelecektir.

3- Birlikte duşun sıcak suyunu açarak banyoyu yıkayabilirsiniz. Kayar, düşer vs tabii ki korkular olabilir onu da havuz başında giydiği plastik ayakkabıları kullanarak çözebilirsiniz. Bol köpükle yıkanan banyonuz tertemiz olur hem de çocuk eğlenir.

4- Yeni yıkanmış kuruyan çorapların eşleştirmesini yaptırabilirsiniz. Çekmecenin önüne 1mt uzaklıkta oturtun çekmeceye basket atsın :) atamadıkça hırs yapıp nasılsa atacaktır. Hem çocukda motor, kordinasyon vs ne varsa gelişir hemde çorapları ortadan toplatmış olursunuz.

Bunları neden yazdım? Çünkü bahar yorgunluğu çocuklara ancak onlara çok fazla etkinlik, aktivite vs gibi birlikte zaman geçirelecek şeyler yaparak yani diğer aylara göre daha fazla yorarak anlatılır. Tabii ki biliyorum kolay yorulmuyorlar hatta hiç yorulmuyorlar ama en azından ilgiye doydukları için arada kendi kendilerine de oyuna dalıp sizi rahat bırakabiliyorlar. 10 dk kahve eşliğinde kitap okusanız fena mı olur ;)

Denemekte fayda var ;)

Not: Yalnız ben evde bayağı çocukları çalıştırıyormuşum yazının sonunda onu fark ettim :)

Sevgiler,

snapchat: gulsahonen









devamı »

7 Nis 2016

Aliexpress Alışverişim 2

Evet aliexpress ten bu 2.alışverişim oldu. İlk alışverişimide bloğa da yazmışım (TIK TIK) 2 adet sandalet almıştım. Fuşya çiçekli sandaleti küçük hanıma beğendirip bir türlü giydiremedim ve o ürünü bir instagram takipçime hediye ettim ama jel olanı havuz başında yaz boyunca giydi ve hiç bir şey olmadı.
aliexpress sandalet

Bu sefer ki alışverişim de yine yazın havuz başında gezerken kaymasın diye sandalet aldım. Bu sandaleti instagram butiklerin de gördüm ve çok beğendim fiyatı 75tl idi. Ben ise inanmayacaksınız ama 16tl ye aldım. Kargo ücreti de yok. Kore malı gayette esnek ve kullanışlı bir ürün. Satıcı uyardı ve 1 numara büyük aldım. Hatta satıcı linkini veriyorum merak edenler inceleyebilir.
Satıcı: aliexpress.com/store

Birde güneş gözlüğü aldım. Bu gözlükleri de instagram da bir çok çocukta görmüş olabilirsiniz. Bu gözlüğü de sorduğum da 55tl fiyat verdiler. Ve ben aynı gözlüğü 8,8tl ye aldım. UV koruması da var. Çok da sağlam. Tabii ki aksesuar olarak kullanmak için aldım. Yoksa sürekli gözüne takarak çocuğun gözlerini bozmaya niyetim yok zaten istesem de uzun süre takmaz ;) O yüzden panik yok :)
Satıcı: aliexpress.com/store

İki ürünü çok uygun fiyata getirtmiş oldum. 20 gün içinde ptt ile geldi. 2 ürün içinde kargo ücreti ödemedim. Sandalet, ayakkabı gibi ürünler de çocuğunuzun Türkiye deki ayak numarasını baz almamak gerekiyor. Ürünlerin altında ayak ölçülerine göre seçenekler var. Çocuğunuzun ayak tabanını ölçerek numara belirlerseniz büyük ya da küçük gelme gibi bir sorununuz olmaz.


çocuk sandaletleri, aliexpress





Bir de bu botlar var. Hangi ara aldığımı resmen hatırlamıyorum numarasını büyük almışım seneye giysin diye hala iş yerim de duruyor :) tabanı kauçuk ve çok esnek. İçi yün gibi tüylü. Çin malı değil zaten bayağı da kaliteli duruyor. Seneye umarım olur tabii oda ayrı bir konu :) Bu arada 2 değil 3.alışverişim olmuş demek ki :)








 Kıyafet hiç almadım ama kostüm alan arkadaşlarım var onlarda çok memnun kaldılar. Bu siteden alışveriş yaparken önemli olan satıcı yorumlarına bakmak. Mutlaka fotoğraflarla birlikte geri dönüş yapan müşteriler de oluyor. Bunlar benim çok işime yaradı. Hatta bende ürünlerin fotoğraflarını çekip yorum kısmın da başkaları da görsün diye paylaştım.

Bu iş instagram da ticaret kapısına dönüşmüş. 10 tl ye getirilen ürünler ( hemde kargo ücretsiz) sosyal ağlar da 50-60tl den aşağı satılmıyor. Bayağı karlı bir iş ama kusura bakmasınlar ben o kadar paralar dökemem ;)

Not: Yağız için özellikle aliexpress ten bir şey almıyorum. Çünkü Yağız aktif olarak her ürünü kullanıyor. Ona daha kaliteli ve daha görerek ikna olduğum ürünleri alıyorum. Yani Ela ya alınan biraz süs biraz aksesuar gibi olmuş oluyor. Örneğin Ela bu ayakkabıları tam büyüme evresinde olduğu için uzun süre giyemez.

Sormak istediğiniz bir şey olursa seve seve yanıtlarım.

Sevgiler,
İnstagram : @gulsahonen
Snapchat:  gulsahonen
Facebook : Annelikdunyam






devamı »

4 Nis 2016

BAHAR

bahar aylarında parklar


Bu sene Nisan ayında bahar temizliği yapmayacağım. Çocuklar uyurken ya da evde yokken şöyle üstünden bir evi silip süpüreceğim.

Bol bol camları açıp evimi temiz hava ile dolduracağım.

Çocuklarımı alıp parklara gidip uzun uzun yürüyüş yapacağım.

Balkonuma rengarenk çiçekler alıp çocuklarımla saksılara ekeceğim. Ve bakımını sadece onlara emanet edeceğim.

Bu ay kitaplarımı balkonumda okuyacağım. Derin derin nefes alarak arada gözlerimi kapatarak.

Bu ay çocuklarımla daha çok zaman geçireceğim. Baharı, renkleri, temiz havayı çocuklarımla karşılayacağım.

Kucaklaşmak için, daha sıkı sarılmak için önlerine bolca vakit sunacağım.

Teknolojiyi daha da bir azaltıp kucaklarımızı bolca kitapla dolduracağım.

Nasıl anlatsam bilmiyorum ama benim için çalışan anne olmak en çok bahar aylarında zordur.
Evimin bahar temizliğinden çok baharı çocuklarımla karşılayabilmek için sıkı bir plan yapma telaşım vardır.  Bahar ayların da kaçırdığım her ana daha çok üzülürüm.

İş yerinde sanki en çok bahar aylarında zaman durur. Bir türlü akşam olmak bilmez. Akşam olsa da güneşi batırmadan 10 dk bile olsa nasıl faydalanırım düşünceleri sarar etrafımı.

Ve ben en çok baharda yalnız olduğumu hissederim nedense bu aylarda beni kimse anlamıyor gibime gelir. Sadece ben bunu yaşıyormuşum ve bencillik ediyormuşum gibi düşünürüm. Sanki sadece bahar aylarında çocuklarımın bana daha daha çok ihtiyacı varmış gibi hissedip vicdan azabı çekerim.

Hafta sonlarını hiç dışarı çıkmadan geçirmemeye çalışırım çünkü çocuklarıma karşı bu benim en büyük sorumluluğummuş gibi gelir.

Baharın enerjisini de yorgunluğunu da çocuklarımla paylaşmak isterim ve sanki onlar da bensiz baharı karşılayamazlar gibi gelir.

Belki kendi istediğim ya da çocuklarımın istediği anda değil de işten dönünce bize ayrılan vakitte bir şeyler yapabilmek ve güneşi batmadan kovalamak yoruyor.

Evde olsam tüm gün çocuklarla parkta koşup oynasam diye düşünüyorum sonra iç sesim" saçmalama Gülşah eminim ev temizlemekten parka inmeye vakit bulamayacaksın" diyor. Bunun adına ne dendiğini hala bilmesem de dediğim gibi ben en çok bahar da çalışan anne olmakta zorlanıyorum.

Ama yine de baharı çocuklarımla sağlıklı bir şekilde karşılayabildiğim için çok mutluyum...

Her gününüz bir öncekinden güzel geçsin.

Sevgiler,













devamı »

1 Nis 2016

Uyku, Beslenme ve Oyun Oynamanın Önemi (0-11 Yaş)

1-      Çocuklar İçin Uykunun Önemi ve Tavsiyeler

Çocuklarda zihinsel gelişimin en önemli aracı düzenli uyku alışkanlığıdır. Her ne kadar anne-babalar, ağırlıklı olarak beslenme konusuna eğilse de düzenli uyku alışkanlığı olmayan çocuklar da iştahsızlık meydana geleceği de kesindir. Kesintisiz, kaliteli gece uykusu çocuğun beyin gelişimini hızlandırır ve beynin karanlıkta salgıladığı melatonim hormonu sayesinde sağlıklı büyüme/fiziksel gelişim gerçekleşir.

UYKU ALIŞKANLIĞI İÇİN TAVSİYELER

0-3 Yaş arası çocuklar günde 16 saat ile 12 saat arasında uyumalıdır. Bu uyku süresinin büyük bir bölümünü gece uykusu oluşturmaktadır. (16 saat ile başlayıp büyüme gerçekleştikçe 12 saate doğru düşen günlük uyku süresi)

4-7 Yaş arası çocuklar günde 11 saat 30 dakika ile 10 saat 30 dakika arasında uyumalıdır. Bu uyku süresinin %99’u gece uykusudur.

7 Yaş ve üzeri çocuklar günde en az 8 saat uyumalıdır ancak çocuğu çok erken saatte yatağa göndermek doğru bir tutum olmayacaktır. 22:00-23:00 saat aralığında uyumak üzere yatağa girmesi tavsiye edilir. (7 yaş üzeri çocuklar 8 saatin üzerinde uyku da uyuyabilir ancak 12 saati aşmaması gerekmektedir)

2-      Çocuklar İçin Oyun Oynamanın Önemi ve Tavsiyeler

Oyun, çocuklar için bir deney sahasıdır ve duyguların dışa vurumu için önemli bir araçtır. Çocuklar, oyun oynarken kendilerini ifade etme yeteneklerini geliştirirler. Çocukların hayal gücünü ve sanatsal yeteneklerini geliştirmesindeki en önemli araç oyundur. Oyun oynarken efor sarf eden çocuklar, daha sağlıklı gelişir, iştahı açık olur ve uykuya daha rahat geçiş yaparlar

 ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TAVSİYELERİ

En genel tabiri ile “evcilik oyunu” olarak adlandırılan “aile kurgulu” oyunlar çocukların sorumluluk duygularını geliştirir. Fiziksel oyunlardan tutun da bilmece, bulmaca tarzında oyunlara kadar tüm materyaller çocuğa sunulmalıdır. Çoğumuz, sıcak-soğuk, nesi var? Benzetmece, çiçek ol-böcek ol gibi oyunları biliyoruz. Bu tür oyunları çocuklarınızla birlikte oynayabilirsiniz. Bununla birlikte mental oyunları da uygulamanızda fayda var (Yap-boz vb.)

Bilişim çağı çocukları teknolojiyle haşır neşir olduğu için TUBİTAK destekli MentalUP uygulamasını da muhakkak kullanın. MentalUP Beyin Egzersizleri Uygulaması, muadili olmayan, Türk doktorlar ve akademisyenler tarafından geliştirilmiş, pedagojik ürün sertifikalı güvenilir bir uygulamadır. Artık teknolojinin nimetlerinden yararlanmak ve teknolojiyi doğru kullanmak gerektiğinde hemfikiriz değil mi? İncelemek için bu sayfayı ziyaret edin > www.mentalup.net (Yazının devamında tekrar bilgi vereceğim)

3-      Çocuklar İçin Sağlıklı Beslenmenin Önemi ve Tavsiyeler

Çocuk yaşta edinilen sağlıklı beslenme alışkanlığı, insanın bir ömür yaşamını etkileyecek güçtedir. Sağlıklı beslenme çocukların duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimleri açısından asla göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir unsurdur.

Bilimsel araştırma sonuçlarına göre: sağlıklı beslenme alışkanlığı olmayan çocuklarda dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve davranış bozukluğu gözlemlenmektedir.

ÇOCUKLAR İÇİN SAĞLIKLI BESLENME TAVSİYELERİ

Kahvaltı alışkanlığı olmazsa olmaz! Çocuklarınıza, çocuk gelişim uzmanlarının tavsiye ettiği (yaşına uygun) şekilde kahvaltılıklar sunabilirsiniz. Cips ve benzeri abur cuburlar yerine meyve, tuzsuz kuruyemişler gibi sağlıklı atıştırmalıklar vermelisiniz. Öğünlerde, içecek ihtiyaçlarını mümkün olduğunca SU ile gidermelerini sağlamalısınız.

Bunlarla birlikte, iştah açıcı uygulamalara yer vermek de önemli. Birlikte yemek hazırlamak, yemek sunumunu görselleştirmek, hızlıca yemek yerine yavaş yavaş yiyebilmesine fırsat vermek hem iştah açıcı hem de sağlıklı yöntemlerdir.

MentalUP

 BİZDEN DESTEK 

Doğru oyun ve oyuncaklar ile ilgili paragrafta bahsettiğim MentalUP Beyin Egzersizleri Uygulaması tam olarak şu işe yaramaktadır:
Üstün zekalı çocuklar da dahil olmak üzere tüm çocuklarda etkilidir. Dikkat eksikliğini önlemeye yönelik egzersizler, hafıza gelişimi, analitik düşünme, görsel-sözel zekâ gelişimi, konsantrasyon, mantık, muhakeme yeteneği gelişimi gibi konularda etkilidir. Dolayısıyla, uygulamayı kullanan çocukların okul hayatında daha başarılı, öğrenme konusunda daha istekli, problem çözme yetenekleri gelişmiş, dikkatli ve zekâ potansiyelini iyi kullanabilen bireyler olmaları amaçlanır.
Ayrıca bu uygulama, her çocuğun zekâ potansiyeline göre zorluk seviyesi değişen egzersizleri otomatik belirler ve kontrollü bir şekilde kolay eğersizlerden zor egzersizlere doğru sırasıyla sunar. (Otomatik bir rehber özelliği taşır)

Uygulamayı denemek ve tam sürümünü hemen kullanmak isteyenler için 30 kişilik bir indirim kuponumuz mevcut. Uygulamayı kullanmak isteyen ilk 30 ziyaretçimize hayırlı olsun.

Uygulamaya Git > Öğretici Oyun
İndirim Kodu:
310316

DİKKAT: Bu indirim kodu, MentalUP’a sağladığımız destekten dolayı ziyaretçilerimize HEDİYE edilmiştir. Başka platformlarda paylaşılması etik dışı ve YASAKTIR!

devamı »
Bumerang - Yazarkafe