25 Tem 2018

Şikayet Etmeyi Bırakabilir miyiz?

Güne terör haberleri, şehit haberleri, tecavüz ve siyaset haberleri ile başlayıp tüm gün ayağımız taşa takılsa şikayet edecek kadar isyankar moda geçiyoruz. Birde bunlara gün ışığını görmeden işe başladığını ekle al sana mutsuzluk tablosu.

Kar yağıyor hayat durdu diyerek kızıyoruz. Okullar tatil oluyor çalışan anneler kızıyor, tatil olmuyor ev hanımı olan anneler kızıyor. Yaz geliyor sıcak diye şikayet ediyoruz. Okula, işe, eve koşturuyoruz ve geç kalıyoruz diye öfkeleniyoruz. Trafik ayrı bir mutsuzluk sebebi ve bunun gibi bir sürü nedeni hiç uğraşmadan bulmakta asla zorlanmıyoruz.

Kişisel gelişim kitapları okumayı seviyorum. Bildiğim şeyleri çevirip çevirip okuyorum. Kitap bittiği an süperim, harikayım tabii ki ben yaparım havasında ortalıkta dolanıyorum. Bir kaç gün sonra büyü bozuluyor direk İSYANNN...

Baktım dağılıyorum yine elime bir kişisel gelişim kitabı alıp filmi başa sarıyorum. Bıkmadan, usanmadan okuduğum her satırı unutma bak diyerek kafama kazıyorum. Yatarken kendimden özür diliyorum, gün içinde her işimi halletti isem kendime teşekkür ediyorum. Yani kendimle ciddi ciddi mücadele ediyorum.

Deli misin? diye sorabilirsiniz.

Cevabım tabii ki HAYIR ama bu şartlarda delirmemek için, kendi iyiliğim için mücadele etmek zorundayım.

Çünkü mutsuz yanlarım beni daha çok mutsuz umutsuz hale getiriyor. Sabah güneşi görmeden uyandığım için bile kahroluyorum. İşe giderken yol boyunca kendim için ne yapabilirim diye düşünüyorum. Çünkü ben gergin ya da bitik olunca ev içinde herkes öyle oluyor.

Bu sıra SADEleşme ile ilgili güzel bir kitap okuyorum. İlk 15 sayfada gaza gelip gittim Ela'nın oyuncaklarını eledim sayılarını azalttım. Sonra ki 10 sayfada Yağız'ın kıyafetlerini gözden geçirdim. Çok eşya olunca sürekli onu toplayın, bunu yerine koyun dırdırlarımdan ben bile sıkıldım. Zaten evimde az eşya var kitap sayesinde daha da azaltma hevesim gelmişken, su içilen bardağın bile koltuk aralarına konulduğunu görünce benim heves yine gitti. Sadeleşerek de olmayacak bu desem de azimle kitabı bitirme telaşındayım.

Etrafımı değilde biraz kafamdakileri boşaltıp sadeleştirmek zorundayım gibi geliyor. Sanırım buna benim gibi bir çok insanın ihtiyacı var. Google arama motorundan bloğuma gelen bir kaç kişinin google yazdığı sözcük " ikinci çocuktan sonra sinir herkes de oluyor mu?" bunu yazanlar kimse bulup sıkıca sarılıp merak etme yalnız değilsin diyesim geldi. İkinci çocukla da alakası yok günlük koşturmalarımız bizi bu duruma itiyor demek istedim.

Şikayet etmeyi bırakabilsek ya da şikayet ettiğimiz konulara basit çözümler bulabilsek, ya da annelerin sihirli güçleri olsa veya tüm insanlar yorgun gördükleri anneleri iyi etmek için seferber olsalar ne iyi olurdu değil mi?

Neyse çok fazla hayal kurmaya gerek yok sizi sizden başka kimse mutlu edemez. Sadece yalnız olmadığınızı bilin bu yeter 😉

Sevgiler,


13 yorum:

  1. Merhaba,

    Yazıda genel olarak bir serzeniş söz konusu olsa da alttan alttan umut da aşılıyor gibi hissettim :)

    Güzel günler diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Valla ne doğru söyledin şekercim .
    Bence çok uzun vadeli düşünmeden anlık yaşamalı.
    Ben artık bu yolu tercih ediyorum. Andan kendime paylar çıkarıyorum. Yarın mı kimbilir ki ?
    Deli misin diyenlere de evet cevabı veriyorum. Akıllı olma devrini çoktan geçtik
    Sevgiyle Eloşu çok çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Nasıl da benlik bir yazı olmuş. Sayfalarca yorum yazabilirim.
    Dün küçük oğluma haberleri izleteyim dedim. Yeni kelimeler öğrendi katletmek boğazlamak vb
    Sadeleşme konusuna gelince kesinlikle katılıyorum ve yaklaşık 1 yıldır buna odaklandım ve bu doğruda gidiyorum.
    Şikayet! Evet her şikayet aslında bize aynı konunun büyümüş hali ile gelmesine sebep oluyor diye düşünenlerdenim.
    Olağan üstü güçler veya sihirli bir değnek. Keşke benim olsa:)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Negatif şeylerle ilgili harekete geçip bir şey yapamıyorsam dilime pelesenk etmenin bir anlamı yok. Hele ki biz anneyiz, çocuklarımıza pozitif ve huzurlu bir ev ortamı sunmak en büyük görevimiz.

    YanıtlaSil
  5. Günlük hayatımız maalesef şikayete itiyor ama her seferinde (: Bu da bizim rahatlama şeklimiz sanırım.

    YanıtlaSil
  6. Ne doğru bir yazı olmuş. Cümleten şikayet ediyoruz da çözüm aramıyoruz. Eskilerin bir sözü vardı "herkes kapısının önünün temizlese" diye. O hesap herkes birşeyler yapmalı artık...

    YanıtlaSil
  7. Anlattıklarını yada benzerlerini hepimiz yaşıyoruz bir şekilde üstesinden gelmeyi de başarıyoruz bizim için önemli olan ailemiz ,dört duvar arasındaki mutluluğumuza öncelik vermek bu şekilde mutlu çocuklar büyütebiliriz olumsuzluk her bir yanda olduğu için mutlu ortamlar tercihimiz oluyor .

    YanıtlaSil
  8. Memleketin durumuna bakınca herkesin kafası iyice karışık bu günlerde. Bazen küçük bir umut ama genellikle karamsarlık. Son günlerde yurdu terk etme planı yapanların sayısı artıyor maalesef.

    YanıtlaSil
  9. Kendine telkin vermek ve düsünce yönünü degistirmek çok ise yariyor. Negatifi degistiremiyorsak en azindan kendimizi pozitif yapalim.

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar anne olmasam da tahminimce çocuktan değildir bu bardağın boş tarafı meselesi gibi geliyor ban hep. Her işin güzel tarafını görebiliriz aslında. Yeter ki her şey güzel kavramını tam kavrayalim.
    Bence yani
    Gülücüklü kal...

    YanıtlaSil
  11. genellikle haber falan izlemiyorum artık her şey 3. sayfa tadında herşey artık çünkü .. sadeleşmek de benim için çözüm değil maalesef kitaplarım ve makyaj ürünlerimi azaltamam zaten ben o yüzden böyle idare ediyorum..

    YanıtlaSil
  12. Evet anne gergin olunca ister istemez evdekilere de yansıyor. Bizim de inişlerimiz çıkışlarımız oluyor. Bazen bir sihirli değneğim olsa diyorum ben de.

    YanıtlaSil

Okuduysan ses ver ;)

Bumerang - Yazarkafe