1 Nis 2019

Önce Sen DEĞİŞ


Ela'nın bebekliğinde çok uykusuz geceler geçirdim ve bir çok anneye yalnız olmadığını anlatmak için bu bloğu açtım. Yağız'ı büyütürken çok sıkıntı yaşamadım ama kabul etmeliyim ki Ela'yı büyütürken çok zorlandım.

Blog arşivim uykusuz geceler, sendromlar, kriz dönemlerini içerin yazılarla dolu :)

Ela şuan 6 yaşına girdi. Eskisi gibi yazı yazma sıklığım düştü tabi bunun tek nedeni Ela'nın artık uyuyor ve beni yormuyor olması değil blog okuma oranlarının eskiye oranla çok düşmesi büyük etken. İnstagram da aktifim ama maalesef buralara eskisi gibi yazmak içinden gelmiyor. Çünkü verilen emeğin hakkının verilmediğini düşünüyorum. Neyse bu başka bir yazı konusu olsun ;)

Ela artık uyuyor beni yormuyor dediğim de büyüdü artık olgunlaştı diyorlar. Tabii ki büyüdü, değişti ama Ela dan önce ben değiştiğimin farkındayım. Mesela artık sabahları kıyafet krizleri yaşamıyoruz ki sabahları ağlayarak işe gitmişliğim çok olurdu. ( örnek daha önceki isyan yazım TIK TIK )

İster kısa kollu gitsin, ister çıplak müdahale etmiyorum. Böyle olunca üşüyüp hasta nasıl olunuyor onu öğrendi mesela daha temkinli giyiniyor. Mesela önceden tayt altına külotlu çorap giydirirdim oda giymeyeceğim diye kavga ederdi. Bu sene en soğuk havalarda bile sadece penye taytlarla okula gittiği oldu ve inanın bu kış hiç hasta olmadı. Belki de olacaktı bu bir riskti ama olsaydı da en kötü tecrübe kazanır dedim ve kendi haline bıraktım. Sonuç şuan sabahları evden hepimiz çok mutlu mesut çıkıyor. Bazı sabahlar huysuz kalkıyor meditasyon tekniklerini öğrendiğim için bi yere kapanıp nefes tekniklerini uyguluyorum ve yanına gidiyorum hadi sen yat güne bir daha başlayalım diyorum acayip hoşuna gidiyor.

Akşamları yatması için çok kriz yaşardık. Şimdi yemekten sonramı tamamen oyuna ayırıyorum hep birlikte 1 kutu oyunu oynuyor ve ardından kitap okuyoruz sonrasında da direnmeden yatıyor. Hala yalnız uyumuyor ama kendi isteğiyle yatması bile benim için mucize... Tabii bide 13 yaşında oğlum var onunla da illa yarım saat kadar sohbet ediyorum. Ve gecenin sonrası bana ait :)

Dizi izlemeyi bıraktım. Meditasyon yapmayı öğrendim. Yoga ve egzersizi hayatımın tam ortasına koydum. Sağlıklı beslenme kurallarını evde hepimiz uygulamaya başladık. 1 yılda çok çok iyi yol katettik. Ani sinirlenmelerim, başkalarına kızıp çocuklara bağırmalarım, oturup kendi kendime hırsımdan ağlamalarım hiç kalmadı. Kendimi inanılmaz iyi hissediyorum. Bu yıl hiç hasta olmadım mesela 10 aydır aylık regl ağrılarım olmasına rağmen asla ağrı kesici içmiyorum. Bunun bile yan etkilerini lütfen internette araştırın.

Çocuklarla iletişim benim için her zaman çok önemliydi. Abi kardeş yaş farkı 7 olduğu için aynı anda bir şey yapamadığımız için ikisiyle de ayrı ayrı vakit geçirmeyi öğrendim. Ela ile baş başa bir cafe ye gidip sohbet edebiliyoruz inanılmaz hoşuna gidiyor. Yağız ile kitapçı da dolaşıyor kitaplar hakkında birlikte konuşuyoruz, dolaşıyoruz, paylaşım yapıyoruz. Beni sürekli elimde, çantamda, yatağımın başucunda kitapla gördükleri için kitabını alan yanıma gelmeye başladı.

Kısaca ben önce kendimi iyi etmenin yollarını buldum. Ben sakinleşince, kendimi mutlu etmeyi öğrenince otomatikman çocuklarımla ilişkimde düzeldi. Eşimde normalde sinirli ama biz bu yolda ilerledikçe eminim oda düzelecek evde öfkeli kimse olmadıkça kendiyle kavga edecek hali yok :) Ondan her zaman tek ricam lütfen çocukların yanında TV açma ve elinde sürekli telefon olmasın oluyor. Elinden geldikçe ayak uyduruyor farkındayım. Onu da zorlamıyorum.

Daha doğrusu 6 yaşında ki bir birey, 40 yaşında ki bir birey ikisini de ben değiştiremem. Ama kendimi değiştirebileceğimi öğrendiğim andan beri yatırımım kendime çünkü SEN DEĞİŞİRSEN DÜNYA DEĞİŞİR mantığına inanıyorum ve etkisini de kendi gözlerimle görüyorum.

En çok BEYİN ve sağlık kitapları okuyorum. Çocuk beyni, yetişkin beyni nasıl çalışıyor. Hangi hormon neyi etkiliyor. Bağırsak parazitleri davranışları nasıl bozuyor, öğrenmeyi nasıl etkiliyor  hepsini okuyup araştırarak öğreniyorum hatta bir defterim var her yeni bilgiyi not ediyorum.

Ben kendimce bir yola girdim ve daha çok başındayım. Bu yolda kendim için ailem için daha ne yapabilirim acaba diye düşünürken etrafta ne olmuş kim arkamdan konuşmuş, o ne giymiş, bu ne yemiş hiç umurumda olmuyor. Nefsimi terbiye etmeyi hayat belki de böyle öğretiyor. Ve bu yolda yalnız kalmaktan inanın hiç korkmuyorum. Ailem olsun en sevdiğim bir kaç dostum yanımda olsun yeter fazlası zaten yoruyor ;) Eskiden öfkeden deliye döndüğüm şeylere artık tepkisiz kalabiliyorum. 2 çocuklu çalışan bir anneyim ama asla eskisi gibi yorgun değilim evde ki herkesle tek tek ilgilenecek kadar enerjim var. İş bölümümüz çok iyi  yavaş yavaş herkes birbirine yardım etmeyi öğrendi 6 yaşındaki üzerine düşen sorumlulukları yerine getiriyor 40 yaşında ki de :)

Bu konuda saatlerce konuşabilir yazabilirim de ama kısaca benim değişimim böyle başladı. Çok yoruluyor, çok sinirleniyor, çok şikayet ediyor, çok öfkeleniyor sonra pişman oluyorsan önce aynaya bakmayı dene güzel kardeşim...
Eşini, çocuğunu bırak önce kendini değiştirmeye başla...
Önce sen kendine SAHİP ÇIK.

Sevgiler,






9 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı. Kendimizi değiştirmeden çocuklardan bir şeyler yapmasını beklemek doğru değil. Ebeveyn eğitimlerinde çocuğa montunu giy diye ısrar etmeyin. O montsuzluğun tecrübesini keşfederse artık kendisi giyer diyorum. Fakat birçok ebeveyn 'Çocuğumuzu hasta etmek mi istiyorsunuz?' şeklinde cevap veriyor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef bende oyleydim şimdi o mantıkda değilim üşüyüp hasta olup tecrube etmesinde sakınca gormuyorum

      Sil
  2. Aynı yollarda yürüyoruz ve bu yazdıklarına çok katılıyorum, senin adına çok sevindim Gülşah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağol cnm benim insallah bu yolda yürümeye ikimizde devam edebiliriz

      Sil
  3. Yeni bir bloğum daha açıldı açılışa özel bir çekiliş düzenledim. Katılırsanız çok sevinirim :) Sevgiler...

    www.gulsahworld.com

    YanıtlaSil
  4. İnstagramda keyifli takip ediyorum, harika bri örneksiniz. Ama blogu da ihmal etmeyin :)

    YanıtlaSil
  5. Canım instadan takip ediyorum seni severek.
    Yalnız birgün instagram uçar giderse epey bir zor duruma düşeceğiz. Arada ihmal etmemek en iyisi yada insta paylaşımları bloga mı aktarmak iyi olur bilemedim.
    Bunca güzel foto altındaki yazılar eriyip gidecek. Gerçi bloggera da birşey olabilir ama en azından bunları alır bir web sitesine aktarırız gibi geliyor. Hoş kendim de birşey yazmıyorum ama sen epey aktifsin de oradan şey edeyim dedim :)
    Aldığın önlemler , okuduğun kitaplar gerçekten paylaşılmaya ve saklanmaya değer . Emeğine sağlık ;)

    YanıtlaSil
  6. Hepimiz çocuklarımızı büyütürken ne kadar çok ortak duygular yaşıyoruz. Her yaşın kendine ait yeni krizleri oluyor elbet ve her biri de bir başka dönemde geride kalıyor. Güzel bir yazıydı, keyifle okudum. Umarım daha çok okuruz yazılarınızı.

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel bir yazı olmuş çok doğru söylüyorsunuz işe kendimizi değiştirmekten başlamalı

    YanıtlaSil

Okuduysan ses ver ;)

Bumerang - Yazarkafe