22 Mar 2017

Türkiye'nin Uçurtma Müzesi Var


Çocuklarla müze gezmeyi seven aileler için güzel bir öneri olabilir. Ücretsiz olduğunu da özellikle belirtmek isterim.

Ülkemizin ilk ve tek, dünyanın 18 uçurtma müzesinden biri Üsküdar’da
Sokak oyunları kültürünün bir parçası ve çocukluğumuzun vazgeçilmez eğlencelerinden biri olan uçurtmanın ülkemizde bir müzesi olduğunu biliyor muydunuz? İstanbul Üsküdar’da bulunan Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş binlerce uçurtma ve uçurtmayla ilgili malzemesiyle, ziyaretçilerine hem görsel bir şölen sunuyor hem de ülkemizdeki uçurtma kültürünün yaşatılmasına katkıda bulunuyor.

Milattan Önce 300’lü yıllarda Çin’de doğan,  13. yüzyılda Avrupa’ya, 15. yüzyılda ise ülkemize ulaşan uçurtma, eskimeyen sokak oyunlarımız ve oyuncaklarımız arasındaki yerini koruyor. Uzakdoğu’da dini ayinler ve inanışlarda kullanılan, savaşlarda haberleşme aracı olarak kendine yer bulan, batıya geçtiğinde ise pek çok bilimsel deneyde aktif rol alan uçurtma, ülkemizde ise hala bahar oyuncağı olarak algılanıyor.

Türkiye’de artık bir oyun kültürü haline gelen ve birçoğumuzun çocukluğunun bir parçası olan uçurtmayı yaşatabilmek ve gelecek nesillere aktarabilmek için, İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı Mehmet Naci Aköz öncülüğünde bir araya gelmiş uçurtma gönüllüleri tarafından, Üsküdar’da kurulan Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi, ziyaretçilerine haftada 6 gün kapılarını açıyor.

Uncular Caddesi Bakıcı Sokak’ta, iki katlı 500 metrekarelik bir alanda faaliyet gösteren Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi’nde, dünyanın 26 ülkesinden toplanmış 2 binden fazla uçurtma ve uçurtma ile ilgili malzeme sergileniyor.  Müzede 2 ayrı müze salonu, 3 uçurtma atölyesi alanı, 1 okuma salonu ve film kulübü bulunuyor.

Dünyadaki uçurtma kültürünü öğreniyorlar
Pazartesi- Cumartesi günleri arasında ziyarete açık olan müzeyi, uçurtmaya gönül vermiş her yaştan ziyaretçi gezebiliyor. Tamamen ücretsiz olan müze gezisinde, ziyaretçilere iki ayrı salonda sergilenen ve hepsi birbirinden görkemli uçurtmalarla birlikte, geldikleri ülkelerin uçurtma kültürleri de tanıtılıyor. İsteyen ziyaretçi uçurtmaları yakından inceleyebiliyor ve hatıra fotoğrafı çektirebiliyor.

Kendi uçurtmalarını yapmayı öğreniyorlar
Müzenin sunduğu hizmetlerden biri de uçurtma atölyesi. Ziyaretçiler, hemen alt katta bulunan atölyede, uzman uçurtma eğiticileri nezaretinde uçurtma yapmayı öğreniyor ve kendi uçurtmalarını yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Atölyede yaklaşık 1 saat süren uçurtma eğitimi için ücret talep edilmiyor. Ziyaretçiler sadece kullandıkları uçurtma malzemesinin parasını ödüyor. Atölye eğitiminin sonunda uçurtmalarını yapanlara takdir belgeleri veriliyor.

“Çocuklar çok mutlu ayrılıyor”
 Müzeyi açarken tek amaçlarının kaybolmaya yüz tutmuş uçurtma kültürünü yaşatmak olduğunu söyleyen İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı Mehmet Naci Aköz, müzeden bağımsız olarak zaten bir ticari faaliyetlerinin olduğunu, müze ve atölyeden herhangi bir maddi beklentide olmadıklarını söylüyor.


Ziyaretçilerin müzede 1,5 saat hoş vakit geçirdiklerini anlatan Aköz; “Buraya her yaştan insan ziyarete geliyor. Ana okulu öğrencileri de yetişkinler de, müzemiz de gördükleri o renkli ve göz alıcı manzara karşısında mutluluklarını ve şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Hatta gelenler bir süre sonra tekrar geliyor. Aldığımız olumlu tepkiler ve müze hatıra defterlerine yazılan güzel sözler bizi çok mutlu ediyor. İşte bu yüzden müzemiz, önde gelen, kişi, kurum ve yayın organları tarafından ülkemizin en iyi özel müzelerinden bir olarak gösteriliyor. Ben diyorum ki, uçurtmaya gönül veren herkes, ömründe bir kere olsun Uçurtma Müzesi’ni görmeli” şeklinde konuşuyor.

11 yorum:

  1. Önünden bin kez geçip içeri bir kez bile girmediğim yer....teşekkürler bilgi için

    YanıtlaSil
  2. çok ilgim yok benim çocukkken de olmamıştı ama sevenler için güzel bir yer tabi..

    YanıtlaSil
  3. Yedi senedir becerip de gidemediğim müze. Üstelik eminim erkeklerim de çok seveceklerdi.

    YanıtlaSil
  4. Aaaa! Üsküdar ha? 30 yıl oturduğumuz semt...birden hüzünlendim, eski komşular, eski mahallem..uçurtmalar Çin uçurtmalarına benziyor keşke orada olsaydım da gezseydim Gülşah'ım, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  5. İstanbul' a gezi amaçlı gidildiğinde listeye alınmalı

    YanıtlaSil
  6. Duymamıştım ben ne güzel düşünmüşler...

    YanıtlaSil
  7. benim de çok ilgim yok uçurmalara ama seveni mutlaka çok sevecektir :::)

    YanıtlaSil
  8. İlk kez duyuyorum. Uçurtma hep bana özgürlüğü çağrıştırır.
    Ben bile özlemişim.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. heeey saol üsküdarda ha gideyim :)

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar.
    Ülkemizde bir uçurtma müzesi olabileceğini tahmin ederdim. Ancak, böyle bir uçurtma müzesi olduğunu, kesin olarak sizin blog sayfanızdan öğrenmiş bulunuyorum. Bu güzel, keyifli paylaşımınız için çok teşekkür ederim.

    Efendim, hiç unutmam, 1973 yılında Almanya'dan aldığım kartal görünümlü bir uçurtmayı Türkiye'de memleketimde uçururken, kuşların etrafında pervane gibi döndüğünü çok iyi hatırlıyorum. Çocukluğumuzda kendi uçurtmalarımızı hep kendimiz yapardık. İskeletini ince kamıştan ve yüzeyine de gazete kağıdını hamur ile yapıştırırdık. Biz bir de uçurtmayı uçururken, aşağıdan uçurtmanın gövdesine mektup gönderirdik. 10 cm. ebadındaki bir kare kağıt parçasını ortasından delip, uçurtmanın ipine geçirirdik, rüzgar bu kağıt parçasını, uçurtmanın bağlı olduğu ip üzerinden yavaş yavaş göklerde süzülen ana gövdeye doğru çıkarır ve uçurtmanın göğsüne yapıştırırdı. İşte o kağıt parçası bizim mektubumuz olurdu. Uçurtmayı uçurtma esnasında mektup göndermek isteyen çocuklar, hazırladıkları mektup kağıtlarını getirir, uçurtmayı uçurana verir ve mektubunun gönderilmesini isterdi, uçurtmanın sahibi de onları kırmaz, onların mektuplarını uçurtmaya gönderirdi. Gerçekten çok zevkli uçurtma günleriydi. Şimdilerde, aynı keyfi ve heyecanı yaşamak çok zor. Bugün uçurtma uçuran çocuklardan kaçı mektup göndermeyi biliyor ki?..
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  11. Güzel bir yermiş.İstanbula gidince uğrayacağım yerlerden biri olsun.Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil

Okuduysan ses ver ;)

Bumerang - Yazarkafe